Bir keresinde hastaneye yatmıştım bir hafta doktor kilom fazla diye bana diyet yemek verilmesini istemişti. Kilomda çok fazla değildi yani doktorum benden daha kiloluydu hatta. Neyse o bir hafta çile doluydu!
Sağlık çalışanlarına verilen yemeklerle hastalara verilen yemekler aynı değil, hatta her hastaya verilen yemekler aynı değil.
Mesela kalp, tansiyon, diyabet gibi rahatsızlıkları olan birine son derece perhiz yemekler verilirken bacağını kırdığı için alçıya alınan birine kelle paça çorbası verilmesi son derece normaldir.
Stent ameliyatı olduğunda Hastanede tüm yemeklerin sıfır tuz olduğunu ve tuzsuz köfte yemek zorunda kaldığını, Şeker ve kalp hastası birinden dinlemiştim.
Dedem ameliyat olacaktı şükür başarılı geçti ve yemek Faslı geldi dedem dedi beni ameliyata geri gönderin bunu yiyen ölür zaten diye ekledi. Dur dede bir tadına bakayım o kadar kötü değildir herhalde dedim bir tattım ağız bölümüm yok. Resmen tat alma mekanizmam çöktü. Allah affetsin brokoli yosuna dönmüştü. Düşman başına bile gelmesin.
bir süre hastane yemeği yeme durumu oldu ve pek beğendim.artık eskisi gibi öyle tuzsuz tatsız yemek yapmıyorlar isteyen internetten baksın çok güzel yemekler çıkıyor kazandibi,tavuk pirzola ,kıymalı börek, patates oturtma ,şekerpare ,tavuk şiş gibi.
tatsız, tuzsuz yemeklerdir.
sabah öğünü için yaptıkları köfteyi akşam öğününde dahi donmuş bir şekilde önünüze koyarlar ve yemenizi beklerler.
salatalarının içinde dahi kıymayı eksik etmezler. o marul yaprağının üstündeki kıvıl kıvıl böcükler zaten açık olan iştahınızı daha da açar.
çorbaları lapa gibidir. onu da köfte gibi akşam öğününde önünüze koyarlar ki, çorba artık çorbalıktan çıkmış, yemek halini almıştır.
tadı tuzu pek olmayan rengi soluk yemeklerdir. ameliyattan çıkıp üzerine bir gün serumla beslendikten sonra önünüze gelen o yemek dünyanın en güzel yemeği gelir insana.
