devlete elini kaptıran kolunu alamaz mantığından yola çıkarak devlet hastanesinde karşımıza çıkan ve insanı sağlıklıyken hasta eden prosedürlerdir. hadi genc insan katlanıyor bir şekilde ama yaşlı insanlar, kimsesi olmayan tek gelen insanlar, ayakta bile duramayacak halde olan insanların resmen ağızlarına sıçılıyor.
bugün bir örneğine rastladım hem annem için hem başkaları için ;
pazartesi hastaneye gidilir, muayene olunur ve doktor dışarıdaki binadan gidip ultrason yaptırmamızı ister, daha sonra ultrason yaptırmaya gidilir ve kalabalıktır, sıra almak için suratsız gerizekalı bir hemşireye verilir evraklar..3 saat sonra sıra gelir ve bugün git yarın gel bol su iç, akşam 8 den sonra yemek yeme vs denir ! 3 saat orada bekletilmişizdir.
daha sonra salı günü tekrar gidilir sabahdan sıraya geçilir ve 2 saat sonra sıra tekrar gelir, işlem yapılır... daha sonra sonuçlar doktora götürülür. doktor sonuçlara bakar ve tomografi ister. tomografi yaptırmak için tekrar dışarıdaki diğer binaya gidilir ve oradaki suratsız gerizekalı hemşireye evraklar verilir. ve ufak kağıda bir şeyler yazar "bu yazdıklarımı çıkın o doktora söyleyin receteye yazsın" der ve tekrar doktora yollar. yine bir sıra bekleme ve recete yazdırılıp tekrar aşağıya gidilir. hemşire "şimdi bu ilaçları alın öyle gelin" der... ve ilaçlar için eczaneye gidilir ! daha sonra eczacı der ki "bu ilaç yanlış yazılmış şu kısmı değiştirin doktoronuza tekrar getirin" der. tekrar doktora çıkılır ve doktor " olmaz öyle şey doğru bu yazdığım der " ve tekrar tomografiye yollar bizi. daha sonra hemşire tekrar düzeltme yaparak tekrar doktora yollar tekrar reçete yazdırılır ve tekrar eczaneye gidilir ilaçlar alınır. daha sonra sıraya geçilir ve 3.5 saat sonra sıra gelir işlemler yapılır. sonuçları almak için ertesi güne randevu verirler ve daha sonraki tetkikler için pazartesi gününe randevu verilir.
