çocuğu serviste yatan bir babayı doktor çağırır:
- babası bu kabı alın, idrar tahlili için, yapınca getirin.
(Baba 2 dakika sonra döner)
- yaptım efendim.
-babası bebekten alacaksınız babasııı babasıııııııı!
randevulu gittiğin bir hastanede doktoru bulamaman üzere gelişendir.
sekreter: +
ben: -
-ortopedide randevum vardı.
+yalnız doktor bey bugün muayene almıyo.
-eee randevuluyum ben.
+valla yapacak bi şey yok. ile gitti. başka bi zaman gelin.
-bak kardeşim. nasıl yapacak bi şey yok, randevuya açmayın ya da haber edin telefonla. kalktım geldim onca yolu.
+hımmm, sizin nereniz ağrıyodu ki?
-bacağım ağrıyo ve çok ağrım var.
+hımmm, eee nörolojiye göndereyim ben sizi o zaman.
-niye?
+sinirsel bi problemdir(teşhisi koydu bilirkişi)
-ben sıkıntımı biliyorum, ortopediye gitmem lazım.
+nöroloğumuz çok iyidir ama, size daha iyi yardımcı olabilir. (arka sıradaki sesler de nöroloğun iyiliğini onaylar)
-peki yazın madem.
+17 numara
-(hööönnnkkkk) yani şimdi önümde 17 kişi mi var?
+evet ama çabuk geçer hanfendi.
-ama ben buraya randevulu geldim.
+üzgünüm ama...
-anladım, olmazsa doğum kontrole gideyim ben yaaaa.
+efaaandımmm.
-şifam ordadır belki, (bacak bu sonuçta) olmadı kendimi aldırırım.
sonuç: gidip eczaneden kas gevşetici aldım. mutluyum. bu devlet hastaneleri insanları ne zaman adam yerine koyacak bunun da merakındayım.
odama gelen stajyer hemşireye ilk görüşte aşık olmuştum.
h: hemşire
yb: yarbay podolski
-yb;
“gamze canım benim seni çok seviyorum!“
-h;
“ama ben görevimi yapıyorum ".
8 yıl geçti üzerinden.
hala unutamadım onu.
yüreğimle seviyorum onu.