genelde toplumun kabul ettiği şeylerin zıttı yönünde gelişen düşüncelerdir. örneğin, toplum içinde din öğretileri yaygındır ve her ne kadar anayasa var, kanun var desek de, ülkemizde din hükümleri geçerlidir. bu din kurallarının dışına çıkanlar, toplum bir hüküm verilerek dışlanır ve hastalıklı olduğu konusunda hemfikire ulaşılır.
burda sürü psikolojisinden de bahsetmek mümkündür. zaten bir topluluğa dahil olmanın ilk kuralı da, benliğinizi yitirip sürüye dahil olduğunu onlara gösterip, onların düşündükleri gibi düşünüp, yaptıklarını yapmaktır. işte, siz eğer din ile kabul edilmiş bir öğretiyi -hurafeler buna dahildir- kabul etmeyip onu çürütecek ya da yanlışlığını ifa eden şekilde düşüncelere bürünür, bu düşüncelerinizi toplum içinde söylerseniz, hastalıklı düşüncelere sahip olursunuz ve dediğim gibi toplumdan istemli olarak soyutlaştırılırsınız.
demem şu; sürüden ne kadar uzaklaşırsanız, o kadar hastasınız.
uygulamaya daha doğrusu yaşantıya geçmediği sürece kimseye bir zararı olmayacak şeylerdir. insan düşüncesini her zaman değiştirebilir doğruyu bulabilir. önemli olan ona doğruyu bulabilmesi için yol göstermek ve imkan tanımaktır. dinimizde dahi bir insanın günah işlemeyi düşünmesinde bir beis yoktur çünkü cayma ihtimali vardır ancak onu yaparsa günah yazılır. günah kelimesini duyup da korkmaya gerek yok zira af dilersiniz olur biter oldu mu canlar...
