ayette yazılan insanın mükemmel yaratılışta olması onun aciz olmayacağı, hasta olmayacağı, her şeye güç yetireceği manasında değildir. bırakın insanı bir karıncanın bile mükemmel yaratıldığı bahsedilir. bu mükemmellik insanın baktığında hayret etmesi ve bu devasa yapının bir beşer tarafından kesinlikle tesis edilemeyeceği manasındadır.
nasıl kusursuz bir tasarım hata verebiliyor? işte sorulması gereken bu. dindarlar evrene bak buna mükemmel şey kendi kendine olur mu diyor sonra o mükemmel şey arıza verince ama allah böyle yaratmış diyor.
madem o kadar mükemmel ve kusursuz bir yaratılış var arkasında neden bu arıza veriyor?
sen süper zekanla bir şey icat etsen, ona mükemmel desen üç beş güne bozulsa ne yapacaksın?
bu da onun gibi bir şey.
insan bedeninde yığınla kusur var ve sürekli hastalanan bir canlı. bu hastalıkların bazıları ise insanı genç yaşta bile öldürebilecek nitelikte.
yani bir böbreğe bakıp vay be allah nasıl yaratmış diyorsunuz da o böbrek bozulunca neden aslında allah öyle istediği için bu hastalanıyor diyorsunuz?
kusursuz bir zekanın ürünü olan bir şey nasıl arızanabiliyor?
ayrıca bir üremeye milyonlarca sperm bırakmanın mantığı ne? madem biri gidip yumurtayı dölleyecek bu neyin kafası?
ha diyebilirsin o daha sağlıklı, ee sakat doğan, doğumda ölen, hastalıklı doğan, yapışık doğan, bilmem ne türde doğan bir sürü canlı bu mükemmel sistemde nasıl var olabiliyor?
işin bir diğer yanı sınav mevzusu. daha doğumda ölen bir çocuğun sınavı hiç var olmamak mı?
diğer insanlar yaşayıp cenneti veya cehennemi hak ederken bu çocuğun doğar doğmaz cennete gitmesinin mantığı nedir?
yani kusursuz bir canlı, süper zekalı bir var edici yok. siz doğada mükemmel gördüğünüzü de tanrıya bağlıyorsunuz, kusur gördüğünüzü de öyle istemiş diyor gene ona bağlıyorsunuz.
Zeki ile metinin filmi aklıma geldi. Hasta bu sabah kesin ölecek diyordu ya doktor, zeki her defasında ölmüyordu hani. işte bu filme de konu olmuş onlarca mucizevi kurtuluş ve iyileşme örnekleriyle dolu tıp dünyası. Asıl objektif ve tarafsız bakış açısıyla konuya yaklaşan uzman doktorlara sormak gerek yaradanı ve mucizelerini. Google da şunu yazın ve karşınıza çıkan ilk 10 veya 20 sonuca tıklayın bakalım neler göreceksiniz.
Tamam da kanki hastalanip hastaligi yenmek mesela bur mucize degil mi?
Kan aldiriyorsun o kan iceride kendini yeniliyor, karaciger iflas ediyor, kendi kendine yenileniyor. Mesela bunlar bahsettigin kesin kanita karsi durmaz mi?
Mukemmeliyet konusunda ise su an 15 megapiksel kamera gorunce agzini dusuren tipitipler insan gozunun 576 megapiksel olmasina kusursuzluk demiyorsa senin kanitinin ben amina koyim kardes.
Alzheimer gibi bir hastalığa cevap vermediğim halde bazı gerizekalılarca (iade, muhatabım değilsin) içine çekildiğim konudur.
Kur an da "size ruhtan çok az bir bilgi verildi" dediği halde adam aklı kaldırıp yerine hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyler koyup duruyor.
Bir insanın aklı iyiyi, kötüyü; hayrı ve şerri seçemiyorsa o imtehandan muaftır.
Alzheimer bir karakter ve kişilik değişikliği hastalığı değildir. Yaşlılık, unutkanlık, içinde yaşamış olduğu zamanı karıştırma gibi hallerin bulunduğu bir rahatsızlıktır. Halamın kocası aynı hastalığa yakalandı 80 küsür yaşında kanserden vefat etti.
Onun Karakterinde bir değişiklik yoktu, namazına devam ediyordu, sadece kişileri ve zamanı karıştırıyordu, unutuyordu.
Kendi iradesinin elinde bir şey olmayanı neyle deneyeceksiniz?
Bir de ergen ergen kalkıp sözlüğe " bunlara inanmayın" diye atıp tutma, sanki bu sözlük senin gibi ergenlere bakarak seçecek imanı, inkarı. Yürü! Hırbo seni.
