hastalanınca azar işiten çocuk

entry13 galeri0
    1.
  1. eşek sıpası ben sana koşturma o kadar demedim bak yine bademciklerin şişti, ah ah lafını anneden
    oğlum kosturunca madalya mı veriyorlar okulda lafını da babadan 40 derece ateşli haldeyken duyan çocuktur.
    inim inim inlerken iyiyim numarası yapmak ister beceremez.
    2 ...
  2. 2.
  3. azar işitir ya da en azından sitem işitir çünkü kendisi çektiğinden çok annesine çektiriyordur. annesi o geceyi uykusuz geçirir sabaha kadar çocuğunun ateşini kontrol eder, ağrılarına çere olmaya çalışır, hele de benimkisi gibi ota boka kusan bir çocuksa nefret hissi içinde kusmuk temizler, işini gücünü bırakıp onu hastanelere taşır, ilaç içmek istemeyen çocuğa ilaç içirebilmek için şaklabanlık yapar ve ertesi gece yorgun argın kendini yatağa atarken bir iki saatte bir kalkıp gene çocuğunun ateşini ölçer.
    2 ...
  4. 3.
  5. ilkönce azar işitip sonra şevkatle kucaklanan çocuktur. kazık kadar olunca yine hasta olur, fırça atsın ama yine de annem gelsin der. (bkz: tek başına iyileşmeye çalışmak) *
    1 ...
  6. 4.
  7. Allah kahretsin! sanki hastalanmayı çocuk istemiştir. çocuk öksürür, anne bağırmaya başlar; ben demedim mi sana kalın giyin diye. çocuk evde senin laflarını dinlemek yerine arkadaşlarıyla gezmeyi hiç istmeiyor sanki. zaten hasta anne dırdırı eklenince ölmek ister insan.
    0 ...
  8. 5.
  9. ahanda benim bu dedirten başlık.(zoraki tanım) ne zaman hasta olsam hemen suçluda oluyorum. lan küçükken öksürmeye bile korkardım annemin kükreyişleri öksürüğüm bitmeden başlardı çünkü; top oynamamdan ince giyinmeme kadar hastalığa tüm davetleri yolladığım gözler önüne serilince haliyle moralide bozuluyor insanın, o değilde hastalığın hiç mi suçu yok kardeşim.
    (bkz: hırsızın hiç mi suçu yok)
    1 ...
  10. 6.
  11. evladını tanıyan anne hareketidir azarlamak. kış gelince çocuğunun dayanamayıp bol bol kar yediğini bilir. yani, şey, en azından benimki biliyordu.
    0 ...
  12. 7.
  13. bağışıklık sistemi çökmüş çocuktur. bu nedenlede sık sık hastalanır, ona bakan anneside bu durumdan bıkmıştır. ve artık en ufak bir burun çekmede bile anneden azar işitilir.
    0 ...
  14. 8.
  15. zavallıcık, nerede bi örneğine rastlasam kendimi görürüm.
    hastalanmış eve gelmişsin akşam öksürmeye, hapşırmaya başlıyorsun.
    anneden şefkat yerine öfkeyle dolu bi bakış alırsın.
    sen biraz daha gez dışarda ceketsiz, koştur sen bi fazla!!
    sana az bile bu!

    anne napsaydım ölse miydim? anlayamadım hiçbir zaman bu öfke neden?
    0 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. az bile sana bu o kadar yemene dikkat et kalın giyin diyorum laflarınıda duyar bu çocuk.
    0 ...
  19. 11.
  20. anne: içine atlet giy evladım.
    çocuk: anne biliyorsun ben atlet giymeyi sevmem.
    anne: bak, ayağında çorap da yok.
    çocuk: şey...
    anne: bir hasta ol sen de, ben sorarım sana.

    böyle derler ama hasta olunca da kıyamazlar. anne işte yüreği el vermez. anneler, dünyalara değişilmezler. paha biçilemez bir mücevherdir onlar. ama yine de onların sözünü pek dinlemeyiz. sonra pişman olup "keşke annemi dinleseydim" sözlerini söylememize neden olan, bizi karşılıksız ölümüne sevecek olan tek güzel insandır.
    0 ...
  21. 12.
  22. penguen dergisinde ikâmet eden fırat'tır kendisi. acıyorum kedisine.
    0 ...
  23. 13.
  24. Niye azar işitir ki bir çocuk zaten? Kendi elinde olan bir şey mi? Hadi tamam benim gibi okula gitmemek ve ilgiye aç olduğu için tebeşir tozu içerken yakalansa tamam diyeceğim de bizimkiler yine de kıyamazdı bana.

    Terliyken buzlu sular içerdim, çekmecemde renk renk tebeşir koleksiyonum vardı, Üstüm açık uyurdum, hiç çorap giymezdim.
    Bana öyle ilgi gösterirlerdi ki, bu benim hoşuma giderdi. iyileştiğim an aynı şeyleri tekrar ederdim.

    iyi halt yedim. Şimdi artık tebeşir fabrikasını yesem yine bir işe yaramıyor. Bünye alıştı tabii.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük