hasta

entry41 galeri1 video1
    16.
  1. "Vak'a Halkalı Zirâat Mektebinde geçmişti"

    - Bence Doktor, onu siz soyarak dinleyiniz;
    Hastalik çünkü degil öyle ehemmiyetsiz.
    Sade bir nezle-i sadriyyemi illet? Nerede?
    Çocugun hali fenalaşti son günlerde,
    Ameliyata çikarken sinif on gün evvel,
    Bu da gelmez mi? Dedim " Kim dedi, oglum sana gel?
    Nöbet üstünde adam kaçmali yorgunluktan;
    Hadi yavrum, hadi söz dinle de bir parça uzan."
    O zamandan beridir za'fi terakki ediyor;
    Görünen: bir daha kalkinmasi artik pek zor;
    Uyku yokmuş; gece hep öksürüyormuş; ateşin
    Oluyormuş biraz dindigi
    - Ben zaten işin,
    Bir ay evvel biliyordum ne vahim oldugunu
    Bana ihtara ne hacet, a beyim. Şimdi bunu?
    Maamafih yeniden bakalim dikkatle:
    Hükmü kat'i verelim, etmeye gelmez acele.
    - Çagirin hastayi gelsin.
    - Kapinin perdesini,
    Açarak girdi o esnada düzeltip fesini,
    Bir uzun boylu çocuk... Lakin o bir levha idi..!
    Öyle bir levha-i rikkat ki unutmam ebedi,
    Rengi uçmuş yüzünün, gözleri çökmüş içeri.
    Elmaciklar iki baştan çikivermiş ileri.
    O şakaklar göçerek cepheyi yandan sikmiş;
    Firlamiş alni, damarlarla beraber çikmiş,
    Betbeniz kül gibi olmuş uçarak nur-i sebab;
    O yanaklar iki solgun güle dönmüş, bitab!
    O dudaklar morarip kavlamiş artik derisi;
    Uzamiş saç gibi kirpiklerinin her birisi!
    Kafa yük gibi kesilip boynuna, çökmüş bagri;
    Iki degnek gibi yükselmiş omuzlar yukari.

    - Otur oglum seni dikkatlice bir dinleyelim...
    Soyun evvelce, fakat...
    - Siz soyunuz yok halim!
    Soydu bi çareyi üçbeş kişi birden, o zaman
    Aldi bir heykeli urya-i sefalet meydan
    Yok bu kemik külçesinin dinlenecek bir ciheti:
    "Bakmasak hastayi nevmid ederiz belki" diye;
    Çocugun gögsüne yaklaştim biraz dinlemeye:
    Öksür Oglum... Nefes al... Oldu, giyin;
    Bakayim nabzina... A'la... Sana yavrum, kodein
    Yazayim, öksürüyorsun, O, keser, pek iyidir...
    Arsenik haplari al, söylerim eczaci verir.
    Hadi git, kendine iyi bak...

    - Nasıl ettin doktor?
    - Edecek yok, çocuk artik yola girmiş, gidiyor!
    Sol taraftan rienin zirvesi tekmil çürümüş;
    Hastalik seyr-i tabiisini almiş yürümüş.
    Devri salisteki asari o mel'un marazin
    Var tamamiyle, degil hiçbir eksik arazin.
    Bütün a'raz, şehikiyle, zefiriyle...
    - Yeter !
    Hastanin çehresi meydan da! Insanda meger
    Olmasin his denilen şey... O degil, lakin biz
    Bunu "Tebdil-i hava" derde nasil göndeririz?
    Şurda üçbeş günü var... Gönderelim Yolda ölür....
    "Git!" demek, hem, düşünürsek ne büyük bir zuldür!
    Hadi göndermeyelim... Var mi fakat imkani?
    Kime derd anlatiriz? Bulsan a derde anlayani!
    - Sözünüz dogru, Müdür bey; ne yapi yapmali; tek
    Bu çocuk gitmelidir. Çünkü eminim, pek pek,
    Daha bir hafta yaşar, sonra sirayet de olur;
    Böyle bir hastayi gönderse de mektep ma'zur.
    - Bir mubassir çagirin.

    - Buyrun efendim.
    - Bana bak :
    Hastanin gitmesi herhalde muvafik olacak.
    "Sana tebdil-i hava tavsiye etmiş doktor.
    Gezmiş olsan açilirsin..." diye bir fikrini sor.
    "Istemem!" de o fakat dinleme, iknaa çaliş;
    Kim bilir, belki de biçare çocuk anlamamiş?
    ***
    - Şimdi tebdil-i hava var mi benim istedigim?
    Birakin halime artik beni, rahat öleyim!
    Üç buçuk yil bana katlandi bu mektep, üç gün
    Daha katlansa kiyamet mi kopar? Hem ne içün
    Beni yillarca barindirmiş olan bir yerden.
    "Öleceksin!" diye kogmak? Bu kogulmaktir. Ben,
    Kimsesiz bir çocugum nerde gider yer bulurum?
    Etmeyin sokaklarda perişan olurum!
    Anam ölmüş babamin bilmiyorum hiç yüzünü;
    Sanki atideki mevhum refahim giderek,
    Onu çalkandigi hüsranlar, içinden çekecek!
    Kardeşim kurdugun amali devirmekte ölüm;
    Beni göm hurfe-i nisyana, ben artik öldüm!
    Hangi bir derdim için agliyayim, bilmiyorum.
    Döktügüm yaşlari çok görmeyiniz; magdurum!
    O kadar sa'y-i beligin bu sefalet mi sonu?
    Biri evvelce eger söylemiş olsaydi bunu,
    Çalişip ömrümü çilginca heba etmezdim,
    Ben bu müstakbele mazimi feda etmezdim!
    Merhamet bilmeyen insanlara bak, Yarabbi,
    Koguyorlar beni bir sail-i avere gibi!
    - Seni bir kerre kogan yok, bu sözün pek haksiz.
    "Istemem yollamayin" dersen eger, kal, yalniz...
    Hastasin...
    - Hem Verem'im! Söyle, ne var saklayacak!
    - Yok canim, öyle degil...
    - Öyle ya herkes ahmak,
    Birakirlar mi, eger gitmemiş olsam acaba?
    Dogrudur gitmeliyim... Koşturunuz bir araba.

    Son siniftan iki vicdanli refikin koluna
    Dayanip çikti o biçare, sefalet yoluna.
    Atarak arkaya bir lemba-i lebriz-i elem,
    Onu teb'id edecek paytona yaklaşti "Verem"!
    Tuttu bindirdi çocuklar sararak her yerini,
    Öptüler girye-i matem dökerek gözlerini;
    - Çekiver dogruca istasyona...
    - Yok, yok, beni ta,
    Götür Istanbula bir yerde birak ki; guraba,

    - Kimsenin onlara aldirmadigi bir sirada -
    Uzanip ölmeye bir şilte bulurlar orada!

    mehmet akif ersoy
    3 ...
  2. 15.
  3. 14.
  4. farsçada haste, bıçakla yaralanmış demektir...
    1 ...
  5. 13.
  6. Kısaca ve en hissedilen şekliyle şu an itibariyle içerisinde bulunduğum , vücudun üzerinden tır geçmiş gibi olması ve burun deliklerinin sızlaması halidir. Bu durumun içerisin3de olan kişilere söylenen en alışılagelmiş söz geçmiş olsun olmakla beraber spontane gelişerek Allah ölülerine tez kavuştursunda denebilir .
    0 ...
  7. 12.
  8. hastayım hastasın hastayız. evet aynen böyle herkesin cebelleştiği durumdur hastalık ve hasta olmak. anlık olarakta olsa değişen dünya düzeninde hasta olmayan yoktur. kimileri kendini sağlam sanar tabi ki bilmez hasta olduğunu başkalarının ona hasta dediğini. dolayısı ile nedir anlamamız gereken; hasta olmak bedenen ve beynen gerçekleşebilir. sen grip oldun hastasın, sen sinüzitsin hastasın, sen sigara içiyorsun hastasın, sen faşistsin hastasın, sen komünistsin hastasın ya sen evet sen de dincisin hastasın. hepiniz hastasınız hepimiz hastayız. neye göre kime göre peki; bana göre, sana göre, doktora göre, devlete göre... liste uzar gider anlamak lazım gerçekleri sağlıklı bir toplum değiliz hepsini geçtim yaşadığımız dünya bile hasta yahu. e ben ne yapayım ben mi kurtaracağım dünyayı. kenarda oturayım bari keyfime bakayım. bu mudur bu kadar basit midir? 2 bakınız vererek özetliyorum ve her zaman ki klasik sözümü kullanıyorum anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.

    (bkz: sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa)
    (bkz: sen yanarsan ben yanarsam kim çıkacak karanlıktan aydınlığa)
    0 ...
  9. 11.
  10. 10.
  11. 9.
  12. cem yılmaz'ın cmylmz dvd nin 2. cd'sinde yer alan bir şaka skeç gibi bir şey. çok komik olmakla birlikte her zaman dolaşan cem yılmaz cd lerinde olmayan bir bölüm. bir diğeri ise anadolu rock nasıl yapılır.
    0 ...
  13. 8.
  14. öztürkçesi sayrı olan kelime. isteyen kullansın.

    (bkz: sözlükten duyuru yapmak)
    0 ...
  15. 7.
  16. 6.
  17. 5.
  18. 4.
  19. argoda salak vb. anlamında da kullanılır.
    aslen vücut fonksiyonlarında çeşitli rahatsızlıkların yaşandığı kişilerdir.
    ilgi ve bakıma ihtiyaç duyarlar.
    0 ...
  20. 3.
  21. erotik karate parçası.. iyi $arkı.

    çıkarsana $u gözlüklerini
    bak etrafına bir defa
    çıplak gözlerle ne kadar farklıymı$ değil mi dünya

    gece gibi kara o saçların
    sahte bir siyahlıktan ibaretmi$ oysa

    kafamdaki kurallar etraftaki insanlar
    hepsi birbirinden de hasta

    bak gözlerime korkma
    farkımız yok aslında
    senin de benim de yaşadıklarımız bo$a

    baktığım bu gözler hasta
    öptüğüm dudaklar hasta
    sevgi sözcükleri yalan
    duymasan da yalan

    baktığım gözler hasta
    öptüğüm dudaklar hasta
    sevgi sözcükleri yalan
    bu bana senden kalan

    ya$adıklarımız boşuna
    aynadaki insan hasta
    1 ...
  22. 2.
  23. bi şeyin ne kadar güsel, aşmıs olduğunu dile getirmek içinde kullanılır kimi zaman.
    (bkz: hasta bi şarkı)
    0 ...
  24. 1.
  25. fiziksel,ruhsal ya da sosyal yönden kötülük hali içinde bulunmak. **
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük