Bende var öyle bir anı. Annem vertigo hastası. Malumunuz ara sıra başı dönüyor denge kayboluyor falan. Gece duşunu aldıktan sonra banyoyu temizliyordu babam ve bende içeride oturuyorduk. Birden KÜT diye bir ses geldi. Baya da kuvvetli bir ses. Hemen banyoya koştuk baktım annem yerde yatıyor, başını çarpmış lavaboya. Kan falan yoktu çok şükür. Apar topar taksi falan çağırdık yine malumunuz ambulans gelene kadar hastaneye üç kere gidip gelebilirdik. Atladık taksiye hastaneye gittik. Babam telaşlı tabi bende 14 yaşındayım peşlerinden koşuyorum. Hemen kayıt ıvır zıvırları falan yapıldı. Ben bile durumun aciliyetininin farkındaydım. Ama doktor hazretleri piyasada yok. Kapısı kilitli. Ara tara telefon et doktora bir türlü ulaşamıyoruz. Aradan yarım saat geçti. Doktor telefona cevap verdi ve odanın kapısı içeriden açıldı. Meğer şerefsiz yarım saattir içerideymiş. Ağzı alkol kokuyordu leş gibi. Kapının açılması, babamın içeriye girmesi, tekrar kapanması ve kilitlenmesi bir kaç saniye sürdü. 10 dk. kadar daha kilitli kaldı. içeriden sadece küfür sesleri ve yalvarma sesleri geliyordu. Annem hala ceset gibi bembeyaz bu arada. Neyse efendim kapı açıldı doktorun ağzı yüzü şişmiş burnunda peçete dışarıya çıktı. Çıt sesi çıkmıyor. Babamda arkasından geldi. Gece boyu doktor annemin beyin MR'ı dahil kendi ilgilendi.
Sonuç olarak söylemek istediğim şudur. Bazı doktorlar bunu gerçekten hak ediyor.
kendini delikanlı sanan ezik tiplerin, bir banka gişesinde siktiriboktan 3-5 liralık faturayı ödemek için 4 saat bekleyip sesi çıkmayan hergelelerin 'lam olum geçen hastaneye gittim dağıttım a.k.' demeleri ile kendilerini bi bok sanmalarını sağlayan olay. geçen aynen böyle bir muhabbeti yaşadım da ondan yazdım. adam hastanede sıra beklemekten sıkılmış doktorla hemşireyle kavga etmiş. bankada sıra beklerken anlatıyor. pekala burda neden yapmıyorsun. öğlenden önce gelmiş sıra almış. saat 16 olmuş hala bekliyormuş. ' burda güvenlik var, sonra bankayı soyuyorum sanarlar, kıçımızı kurtaramayız' dedi.
o değil de şimdi ne oluyor biliyormusunuz? böyle şeyler yaşayan doktor yönetimden, sağlık bakanından, çevresinden destek göremeyince mesleğine lanet ediyor, mesleğini sevmez oluyor depresyona giriyor. pekala umurumda değil diyebilirsiniz. gün gelir ölümcül bir durumunuz olur sizi kurtarabilir ama isterse kurtarmayadabilir. kimse de 'neden kurtaramadın' demez.
insanlar hastaneye gittiğinde doktorun onları hazır kıta beklediğini zannediyor. geldiği zaman onunla iki çift laf etmesini kısaca ilgi göstermesini bekliyor. oysa bugün türkiye'de bir günde 500 hasta bakan doktorlar var. diğer görevlilerde hastabakıcı olsun, hemşire olsun, röntgen teknisyeni olsun odalarına geçip ortadan kayboluyorlar. bir örnek vereyim bir röntgen teknisyenimiz var o olduğu gün acilde onun yüzünden en az 1 i ciddi 4-5 kavga çıkıyor. adam odasına çekilip kapıyı kilitliyor. röntgene gönderdiğimiz hasta orda kimse yok diye gelip doktorla kavga ediyor. yönetim personel vermiyor. 2 personel yetişmeyince hasta yakını gelip doktorla kavga ediyor. doktor sanki yetkiliymiş gibi... şikayet edecem diyorlar. git şikayet et diye nöbetçi amirliği tarif ediyorsun, kafa tuttuğunu sanıyorlar. oysa aynı şeyden doktorda şikayetçi.
bir gün 500 kez birilerine adını sormayı deneyin bakalım ne kadar sürenizi alacak. bir doktoru 36 saat nöbete bırakan sistemi sorgulamıyorsunuz gecenin bir yarısı orda doktor gitmiş uyumuş diye şikayet ediyorsunuz. mesela ben gelecek ay günaşırı nöbet tutacağım. yani hergün mesai saatlerinde gideceğim. bir gün arayla da 24 saat çalışacağım. anlamadınız değil mi? evime geleceğim saatleri söylemem daha kolay. 2 günde bir evime geleceğim. 48 saatin 32 saati çalışmam gerekiyor. geri kalan 16 saatte evime gidip geleceğim. duş alacağım, traş olacağım ve uyuyacağım, sosyal yaşam ise sıfır. hanginiz buna dayanabilir? sağlık bakanı geçenlerde değişmeden önce gün aşırı nöbet tutan hekim bana ulaşsın diyor. ulaşmak çok kolay sanki ve başınızdaki hoca neden şikayet ettin diye seni sikmezse...
memurlar haftada 40 saat çalışır. öğlen mola yapar, resmi tatilleri vardır. bir doktorda memur ve benim gelecek ay çalışma sürem ne kadar haftalık hesaplayalım mı? gelecek ay 21 gün hafta içi ve 11 gün nöbetçiyim, 10 günde normal mesai . 10 gün hafta sonu ve 5 gün nöbetçiyim.
11 günx24=264 saat
10 günx8.5=85 saat
5 günx24=120 saat
toplam 469 saat çalışacağım. bir memur ise 8 x21=168 saat çalışacak. tabi kar tatili olmaz veya resmi tatil yoksa. işçiler fazla mesaiden şikayet eder. ben hiçbir işçinin haftalık 117.5 saat çalıştırıldığına inanmıyorum. normal bir memurun 3 katı çalıştırılıyorsunuz ve onlardan 3 kat fazla maaş almıyorsunuz. bir doktorun çok maaş aldığını düşünebilirsiniz ama bir doktorun maaşı 2750-4000 arası. bir memur sigara içmeye dışarı çıksa, bir arkadaşı gelse dışarı çıksa bir sorun olmaz. bir doktor yarım saat uyusa onu boşver geçen nöbetteyim akşam saat 10 a kadar boş vakit bulamadım, yemek yiyemedim. buz gibi olan yemeği yemeye odama çekildim. daha yemeğe başladım bir hasta yakını geldi kan verecek verici getirmiş. 5 dk beklermisiniz dedim. 'yarım saattir sizi bulamadım. biz kan vereceğiz, hastamıza kan verilecek siz yemek yemeye çekilmişsiniz, yaptığınız vicdansızlıktır, ayıptır diye kavga ediyor. ne büyük ayıp etmiştim. yemek yemem gerçekten ayıp. kan vermek için yapılan tahliller ve hazırlanması işlemleri 4 saat kadar sürüyor. 5 dk doktor yemek yerse sorun ama 4 saat beklemek mecburi. bu tür şeyleri yazıyorum. sonra 'oğlum kimsenin umurunda değil ki neden yazdın, uğraştın' diye boş görüp siliyorum. bu kez silmeyeyim.