hasta olmak

    165.
  1. Her nefes alışta, her adımda, sanki zaman yavaşlıyor ve insanın hayatı, bir film şeridi gibi yavaşça geçip gidiyor. Bu anlarda, hayatta kalmanın ne kadar kırılgan bir gerçeklik olduğunu derinden hissediyoruz. Bu süreçte yaşanan acı, belki de en büyük öğretmendir. Zamanla, hastalığın karanlıkları yerini umut ışıklarına bırakabilir. Ve her ne kadar bu yolculuk zor ve meşakkatli olsa da, sonunda bizlere yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatır.

    Bazen düşünüyorum ki, eğer bir gün birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda kalacağımı bilseydim, bu dünyaya gelmekten vazgeçerdim. Ama sonra, bu düşünceyi sorguluyorum: Şu anki zorlu durumuma bakarak, geleceğimin de böyle karanlık bir yolda devam edeceğini neden varsayıyorum? Kısa bir süre içinde ağır hastalıklarla boğuşmak zorunda kaldım ve görünüşe göre bu mücadele uzun süre devam edecek. Bu düşünceler arasında kaybolurken, kendime dönüp bakıyorum. Belki de en büyük desteğim kendim olmalı ve kendi koruyucum olmalıyım. Hastalıkların beni ne kadar etkilediği, ne kadar derin yaralar açtığı önemli değil. Çünkü sonunda, en güçlü destekçim ve en iyi koruyucum yine kendim olmalıyım, olacağım. Hastalıkların gölgesinde bile, kendi ışığımı bulmalı ve bu karanlıkta yolumu aydınlatmalıyım. Unutulmamalıdır ki, her zorluk, bizi daha güçlü ve dirençli yapma potansiyeline sahiptir.
    19 ...
  2. 116.
  3. Bir çorba yapanın, üstünü örtenin, sırtına havlu koyanın yoksa fenadır.
    Bedensel acının yanısıra, duygusal olarak da tükenirsin.
    Güzel insanlar biriktirin, biriktirin ki, hasta olmak durumunu daha hafif atlatın.
    8 ...
  4. 109.
  5. Yutkunamıyorum.
    Boğazımda bir bıçak var sanki kulağımda ağrıyor.
    Geçmiş olsun diyin nazara geldim.*
    10 ...
  6. 1.
  7. sağlığın kıymetinin anlaşıldığı zamanlardır
    (bkz: kendimden biliyorum)
    8 ...
  8. 166.
  9. bedenin ardından kafayı da bozan bir durumdur.
    bir nezlede bile insan nazlanır, ya da kendini şartlar. bundan daha farklı bir durumda kafanın hatta ruhun incinmesi biraz kaçınılmaz bir durum.
    hayat bilinci, sorumluluklar, zorundalıklar derken toparlanacağı yerde insan daha da dağılabiliyor ne yazık ki.
    öyle çok ağır durumlar yaşamadım henüz ama çok sancılı bir dönemde gittikçe eriyerek gücümü kaybediyorum. bu süreçte yoğun iş temposu, borçlar ve yüz üstü bırakılma burukluğu ile de günlerimi geçirmeye bazen gecelerimi sabaha kavuşturmaya çalışıyorum.
    hani derler ya insanın böyle zamanlarda gözü yakınlarını arıyor diye, bence pek öyle değil. insan bir eli sırtında hissetmek istiyor yani şefkatli bir sıvazlamayı bekliyor ve bunun kim olduğunun önemi yapılmayana kadar olmuyor. süreçlerden sonra insan sevdiklerini suçluyor tabii; sen yanımda olmadın, sen beni aramadın, ben bunları yaşadım ama sen hiç sormadın ve ben de kabuğuma çekilip sana anlatmadım diye diye sadece kendini paralıyor.

    hasta olmak önce mental çökerteceği için önce mental olarak iyileşmek gerekiyor.
    4 ...
  10. 2.
  11. karşı cinsi çok beğenmek anlamında da kullanılan kalıp.

    -abi hatuna hasta oldum. gibi..
    5 ...
  12. 110.
  13. 54.
  14. eğer yanında sevgilin varsa ve seninle ölümüne ilgileniyorsa dünyanın en güzel şeylerinden biridir.
    ama ola ki, sevgilin yanında yok, yalnızsın..
    Dünyanın en boktan, en sinir bozucu şeyi.
    Allahını seven üzerime antibiyotik atsın.
    4 ...
  15. 111.
  16. bana yaramayan ve hastalanınca ciddi huysuzlaşan biriyim.

    bünyeden bünyeye değişse de boğazım ağrısa tutulurum yani o derece.
    4 ...
  17. 156.
  18. iyileştiğinde, hissettiğin o sağlıklı olma hissi çok tatlı oluyor. Hasta olmanın tek güzel tarafı iyileşmek. Hastayken hayattaki her şeyin anlamını yitirmesi çok garip geliyor bana. Hastayken, hayattaki en önemli şey sağlık diyorum.

    Not: şimdi para diyorum. iyileştim.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük