plak dönemindeki "edip akbayram&dostlar orkestrası" kaydı muhteşemdir. hele o eski org-synti tonu ve bas gitar riffleri unutulmaz. sonraki yapılmış olan hiçbir düzenlemesi ve edip akbayram'ın yeni düzenlemesiyle(adnan ergil) yorumladığı versiyonu da dahil olmak üzere o ilk kaydın güzelliği ve tadı yoktur.
allah ın bir insana dünyada verebileceği cezaların en büyüğü çaresizliktir, özlemdir, hasrettir herhalde. işte bu türkü de kaderi bir ömür o hasretle yanmak olanların türküsüdür.
ilk başlarda tanışmadan önce hamdım, tanışıp aşık oldum ve aşkınla piştim ve en sonunda da hasretinle yandı gönlüm, diye beni her defasında hüzünlendiren çok güzel bir parça.
Yalçın tura'nın yazdığı, ilk olarak seha okuş tarafından seslendirilen şarkı.
Gece gece aklıma düştü dinleyeyim dedim, dinlemez olaydım. Böyle bir efkarlar falan. Her sözü acı verir.
söz ve müzikleri yalçın tura tarafından başrollerini türkan şoray ve kadir inanır'ın oynadığı bir yeşilçam efsanesi "dönüş" filmi için 1972'de yayınlanan ve aynı yıl film için sözlü olarak (bkz: seha okuş) tarafından "hasretinle yandı gönlüm/niye küstün" 45'liğinde seslendirilerek yer verilen şarkıdır. "radyofon" plak etiketi ile yayınlanmıştır.
Bilinenin aksine şarkıya can veren, vurucu kılan elbette güzide bir yoruma sahip olsa da edip akbayram değil seha okuş'tur demek kesinlikle doğru olacaktır.
