kilo ve porsiyon kavramlarını birbirine karıştıran kişiler tarafından işletilen bi lokanta.
biemdabılyuumla geziyoruz. japon turistlere laf atıyoruz. onlarla fotoğraf çektiriyoruz filan.
üst üste konmuş taşları ohaa lan tarihe bak diyerek fotoğraflayan jopanlara parmak atıyoruz.
derken acıktık ve yolda gördüğümüz insanlara buranın en iyi restoranı nerde şeklinde sorular yönelttik.
dönerci tarif eden bile oldu inanır mısınız?
7 kişiden 3 ü hasan zahir et lokantası deyince bi bok var sandık gittik.
günlerden pazar bu arada.
içerisi tıklım tıklım.
vaaaay. ellerde ayfon, karıları keees.
4 kişi bi masaya oturduk. garson geldi sandalye isterm...
menü geldi. fiyatlar güzel.
tek canımı sıkan menüde gözüme ilişen kilo ibareleriydi.
kilo ne lan?
sanki poşetle getireceklermiş gibi bi his bürüdü seksi vücudumu.
yalan yok şahsıma bi kilo köfte bi kilo da pirzola söyledim. köfteyi arkadaşla paylaşacak pirzolaya ben gömülecektim.
köfteler de geldiiiiiiii.
o ne lan?
tabakta altı(6) köfte.
dedim heralde gerisi gelecek.
ne düşünceli adamlar be, köfte soyuğup ağzımıza donmuş yağ tadı kalmasın diye parça parça getiriyorlar.
gerçekten gurme adamlar diye düşünürken devamının gelmediğini gördüm.
her zaman yaptığım gibi garsonlardan birini gözüme kestirerek eeeeeğmrullaaah şeklinde masaya çağırdım.
- bizim köftelerin devamı nerde be koçum dedim.
+ devamı derken efendim dedi
- efendin kalem odasında canım köfteler diyorum köfteler, bazı anlamlara gelmiyor.
+ anlamadım abi?
- olm 1 kilo köfte dedik altı(6) köfte getirdiniz. e devamı yok mu bu köftelerin.
+ efendim bizim posiyonlarımız öyle...
- e olm ben porsiyon istemedim kilo dedim kilo. ayrıca menülerde porsiyon da yazmıyor. müdürünü çağırır mısın bana?
...
...
...
+ buyrun beyefendi.
- merhaba canım. sizin kafanızdaki kilo ile benim kafamdaki kilo terimler birbirinden çok farklı herhalde. benim bildiğim kilo bin gramdan meydana geliyor. sizce kaç gram. bakın(yanımda oturan bro mu göstererek) bu arkadaş kuyumcu. hassas terazi gibi el vardır bunda. tarttık ama bi kilo gelmedi bunlar.
+ şimdi efendim şikayetinizi anlıyorum ama biz etleri kızarmadan önce tartıyoruz ve kızarırken sizin de tahmin edeceğiniz gibi yağları eriyor filan ve 6 adet köfte çıkıyor etlerimizden.
- hımmm. tereyağından mı yapıyorsunuz köfteleri?
+ anlamadım efendim?!
- nesini anlamadın yarım kilo yağ mı erir kardeşim?!
+ kusra bakmayın efendim size yardımcı olamayacağım.
- siz de kusra bakmayın ben de size yardımcı olamayacağım.
+ anlamadım efendim?
- afedersin de ben altı(6) köfteye 48 lira vermem. 50 lira bahşiş iste vereyim ama 6 köfteye 48 lira ve-re-mem!
sonuç olarak köfte hariç tüm hesabı eksiksiz ödedim. gözüme kestirdiğim en genç garsona 50 lira bahşiş verdim ve pati çekerek uzaklaştım. tozu dumana kattım, inşallah rahatsız olmuşlardır. *
kısacası gitmeyin efendim. itibar etmeyin böyle adamlara. çorum da bir tek tanıdığım olsa bi tane kurbanlık koyun bulup getirmelerini isteyecek ve girişte kestirecektim o derece!
