Kaza yaptığım an yani hatalı olarak aniden önüme düşen araca sağından vurduğum an koltukta emniyet kemeri beni tuttu. Yukarı fırlıyor insan.
Birkac saniye gecti.
Biri kapıyı açtı mavi gözlü bir yaşlı adam. Sakin ol sende bir şey yok, arabanda hafif hasar var. Karşı araba suçlu merak etme onda da yaralı yok dortluleri yak az ileri al arkadan gelen sana sana çarpmasın.. dediğini yaptım. Hemen in fotoğraf çek dedi bana. Ben araba etrafında fotoğraflar çekerken yanımdaydı. Hatta onun geliş yönüne git ileride, dur levhası var onu da çek dedi. Sonra gormedim bir daha.
Ertesi gün teşekkür ederim diye bisikletle orada durdum. Esnafa ki pek dükkan yok. Bulgarlara deterjan satan yaşlı aga var ona sordum böyle biri var mı diye. Pazar günü kimse olmaz zaten biriki dükkan var onlarda öyle biri yok. Ben kazayı gördüm ama müşteriler vardı yanına gelemedim dedi. Sen arabadan indin sakince fotoğraflar çektin dedi aga.
Peki yanımda kimse var mıydı dedim, kimse yoktı yalnızdin dedi.
Hasan SEZAi TÜRBESi 25 metre ileride. Anneme anlattım, odur dedi. Yahu olur mu hiç deyip güldüm. Rüyalar görüyoruz gercek gibi ona ne diyorsun dedi...
islâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. ismi hasan bin ali, mahlası sezâî'dir. tasavvufta gülşenî yoluna mensûb idi. 1669 (h.1080) yılında gördes'de doğdu. şehrin bugünkü adı korent olup, yunanistan sınırları içinde kalmıştır. 1738 (h.1151) senesinde edirne'de vefât etti.kendi ismi ile anılan dergâhının bahçesinde defnedildi.
