gün itibari ile muhteşem bir yazıya daha imza atmış olan yazar... ayrıca, yazdıklarında somut bilgiler kullanmıştır... hani bazılarının yaptığı gibi dedikodu falan da değil...
SAYIN Meclis Başkanı'mız buyurmuşlar: "Kendinizi yeni Türkiye'ye ayarlayın!"
Oooo, kusura bakmayın ama, biz onu çoktan yaptık, hani bir deyim vardır -affınıza sığınarak söyleyelim- "Yaya kaldın Tatar ağası!" derler.
Biz kendimizi, sizin mensubu olduğunuz parti iktidara geldiğinden beri ayarlamıştık, üstelik, maziniz geleceğin teminatıydı... Maziniz deyince hemen kaşlarınızı çatmayın, Erbakan Hoca'nın partileri mazinizdi... Yine affınıza sığınarak söyleyelim ki, boynuzun kulağı geçtiğini de bilenlerdeniz.
Bazıları, sizin cumartesi günkü mitinge, hakkında soruşturma bile açılmamış, ortada delil olmayan bir söylenti için, "Sakın haaa, bu darbecinin mitingine gitmeyin!" diye nasihat vermenizi yadırgamışlar. Öyle ya, ortada dedikodudan başka laf yok, ama sizin böyle söylemenizi hem bulunduğunuz makamın yüceliğiyle hem de cebinizdeki hukuk diplomasıyla bağdaştıramamışlar...
Gafiller!
Kendilerini "Yeni Türkiye"'ye ayarlayamamışlar; alışa alışa ayarlanacaklar, şeyini şey ettiğiniz şeyler!
* * *
ONLAR bir Başbakan danışmanının, Amerikalılara yaranmak, onlara hulus çakmak için patronunu pazarlarken "Adamı hemen deliğe süpürmeyin!" demesini de yadırgamışlardı herhalde...
Oysa "Merdikıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş!" diye bir deyim de vardır.
* * *
BiZ laikliğin elden gideceğine kendimizi alıştırmışız, ayarlamışızdır.
Bugünün Başbakanı, yarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ayarın nasıl yapılacağını açık seçik göstermiştir:
"Tutturmuşlar, laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istemedikten sonra, tabii elden gidecek..."
işte, bu lafın söylendiği günden beri biz kendimizi ayarladık.
* * *
BiZ "laiklikle Müslümanlığın birlikte yaşanacağına" iman edenlerdendik.
Ne zaman ki muhtemel cumhurbaşkanının "Hem laik hem Müslüman olunmaz!" hikmetiyle sarsıldık, imanımızdan kuşku duymaya başladık; hemen kendimizi ayarladık, laiklikle Müslümanlığı ayırdık.
* * *
ATATÜRK "Ne mutlu Türküm!" diyene der, biz de "Türküz!" diye kendimizi mutlu sanırdık, meğer değilmiş.
Ne zaman ki muhtemel cumhurbaşkanımız, "Yahu bu milletin bütünlüğü, ne mutlu Türküm, diyene ifadesiyle sağlanır mı? Osmanlı 30'u aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu" deyince, "Ne mutlu Türküm!" lafını da yeni bir ayara tabi tutmamız gerektiğini anladık ve yeni ayarı yaptık.
* * *
DOĞRUSU birtakım alametlere bakıp "Türkiye Cezayir olur mu?" diye bayağı ayarımız bozuluyordu.
Bereket versin, muhtemel cumhurbaşkanımız, "Merak etmeyin, biz hazmettire hazmettire geliyoruz" deyince ayarımızı, bu müjdeye göre ayarladık.
* * *
VELHASIL, sayın Meclis Başkanı merak buyurmasınlar, bizim ayarımız tamamdır ama, ileride zatıalilerinin ayarı ne olur, bunu bilemeyiz.
Ola ki sandıktan "ayarı bozuk" oylar çıkar da...
bugunku kose yazisinda mit mustesari emre taner in ulus devletlerle ilgili sozlerini sahane yorumlamistir:
PEKi, Sayın Müsteşar bunları niçin söyledi, niçin uyardı?
Bunları hiç düşündünüz mü?
Hiç, Kadızade'nin 1600'lü yıllarda Padişah 4. Murat'a yazdıklarını hatırlayan oldu mu?
"Hâb-ı gafletten uyan, ey âl-i Osman bilmiş ol,
Aç gözün, elden gider, taht-ı Süleyman bilmiş ol."
Peki Kadızade niye bunları yazmış, niye padişahı "Gözünü aç!" diye uyarmış.
Tarihler o dönemi şöyle anlatır:
"istanbul halkının zevk-ü sefaya daldığı, Anadolu'da ise ahtan vahtan başka ses duyulmadığı, halkın yolsuzluk ve zulümden inim inim inlediği günler."
***
SAYIN Emre Taner'in söylediklerini okuyanların aklına mesela şöyle bir beyit de gelmiş olabilir mi?
"Sahipsiz vatanın batması haktır,
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır."
***
YA Mehmet Akif'in "Süleymaniye"siyle "Laik Cumhuriyet ve ulus devlet" özdeşleşebilir mi?
Mehmet Akif der ki:
"Yıkmak, insanlara yapmak gibi kıymet mi verir,
Onu, en çulpa herifler de emin ol becerir.
Hele sen gösteriver kubbe diye,
iki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.
Ama gel, kaldıralım dendi mi, heyhat o zaman
Bir Süleyman daha lazım, yeniden bir de Sinan."
Mehmet Akif, "Süleymaniye"yi, bir avuç çulpa herif ve iki ırgatla yıkmanın mümkün olduğunu, ama kaldırmak için "Kanuni Sultan Süleyman" ile "Mimar Sinan"ın lazım olduğunu söylüyor.
Ya Cumhuriyet yıkılırsa, Mustafa Kemal'i nasıl bulacağız?
cumhuriyet gazetesi'nden sonra milliyet gazetesine geçiş yapmış ve magazine bulaşarak** boka sarmış yazar kişisi.
(bkz: bir cumuriyet yazarının düşüşü)
milliyet gazetesinde 3 sayfada yazı yazmaktadir. en arka sayfa cevrilmeden once okunulması gereken, yeri gelir tarihle yeri gelir güncel kitap veya olaylarla durum degerlendirmesi yazan sahane usluba sahip ustad