mahmutizme hizmet eden sıradan bir mürit. yalandır efendim mesih değildir. bir ara mahmutun sağ koluyudu. ayda suretinin göründüğüde tartışılmaz gerçektir.
mahmut onu korusun
atatürk'e küfür etme cüretini gösterebilen ve o dönemde hemen hemen tüm sosyal çevrelerden büyük tepkiler alan şahsiyetsiz kişi. öyleki o haftalarda üç büyük takımın da maçlarından hemen önce kendisi ile ilgili çok da hoş olmayan ama sıfatına yakışan küfürler binlerce kişi tarafından bağırılmıştır. şimdilerde atatürk düşmalarının konumlarını düşününce içi cız ediyor insanın. bu kadar kısa sürede nasıl da sindirilmişiz... sonuç olarak mezarcı'nın ruh hastası olduğuna karar verilmiştir. kendisi şu anda nerededir bilinmez.
dinle kafayi bozmus bir baska deli. ya adam deli, onu herkes kabul ediyor ama bu adama oy verip onu milletvekili diye meclise sokan insanlar ne peki ? isin daha da acisi, bunun gibi cok deli var mecliste.
her türlü salaklığı, adiliği bir tarafa bu milletin zamanında seçtiği insanlardan yalnızca birisidir. görün bakın kimleri seçmişsiniz sizin adınıza ülke yönetsin, karar versin diye.
1954 duzce doğumlu.
ilkokuldan sonra Düzce Merkez Kur'an Kursu'nda hafızlığını yaptı ve imam-Hatip Okulu'na girdi. imam-Hatip'i bitirince ankara universitesi ilahiyat fakultesi'ni kazandı. Ancak üniversite tahsiliyle yetinmedi. ilahiyat'ı okurken medrese tahsili de aldı. Sahasında isim yapmış ilim adamlarından dersler alan Mezarcı, arapça, tefsir, hadis ve kelam gibi ilimleri öğrendi.Daha küçüklüğünde dedesinin okuduğu Ahmediye ve Muhammediye gibi islam klasiklerine büyük ilgi duyan Hasan Mezarcı, "Osmanlı'ya, tarihe alakamız, resmi tarihin zıddı olan fikirlere alışkanlığımız aileden geliyor" diyor. Öğrencilik yıllarında müezzinlik ve imamlık ile Diyanet işleri Başkanlığı ve Tarım Bakanlığı'nda memurluk yaptı. Müftülüğe Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde başladı. Sonra askerlik görevini yaptı. Yedek Subaylığı sıkıyönetim dönemindeydi. Adana 6. Kolordu Komutanlığı'nda Basın ve Halkla ilişkiler subayı olarak vazife aldı. Askerlikten sonra Sakarya'nın Akyazı ilçesine müftü daha sonra da istanbul'un Ümraniye ilçesinde tayin edildi.Akyazı'da 5, Ümraniye'de 3,5 yıl görev yaptı. Dokuz yılı müftü olmak üzere devlet memurluğundaki hizmeti 15 yılı aştı. Müftülük yaptığı bölgeden Refah Partisi tarafından aday gösterilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'e girdi. Evli ve altı çocuk babası olan Hasan Mezarcı yakın tarihle ilgili tartışmalı konuları gündeme getirmesiyle dikkat çekti ve bu yüzden partisinden ihraç edildi.Daha sonra polemikler sebebiyle hapis cezasına çarptırıldı. Hasan Mezarcı'ın hapishane süreciyle başlayarak bir içine kapanma ve yalnızlaşma sürecine girdiği gözlendi.Hapis cezasının bitiminden sonra gittiği Almanya'da kendisinin Hazreti isa olduğunu iddia etti.Psikolojik rahatsızlığı olduğu sanılıyor.
Atatürk'e veled-i zina dedikten birkaç yıl sonra peygamber olduğunu sanarak, darısı diğer hainlerin başına dememize vesile olmujş, ibreti alem, akıl fukarası, ucube ve ahmak adam....
zamanında yaptığı kemalizm, laiklik vs. başlıklı konuşmalarında atatürk düşmanlığını, laikliğe karşıtlığını saklamamış ne üdüğü belirsiz zat. kafayı yemesi hayırlara vesile olsa da ne yazık ki bugün hala kuyruğu peşinden gelenler tarafından yönetildiğimiz gerçeği apaçık ortadadır.
--spoiler--
karsimizda bir millet var,
cagdaslik ve devrim namina
siyasi hafizasi silinmis
cografi hafizasi silinmis
kültürel hafizasi silinmis
etnik hafizasi silinmis
islami hafizasi silinmis bir millet.
bütün bunlar devrim namina ve devlet adina yapilmistir ve simdi insanimiz birbirini taniyamaz hale gelmistir.
--spoiler--