her zaman olduğu gibi,
hayatında herhangi bir şey üretmemiş, hayal gücü yoksunu insanların hunharca eleştireceği bir adamdır.
filmlerini beğenip beğenmemek ayrı meseledir ama yönetmeni alay ederek dalga geçerek acımasızca ve çocuk ağzıyla eleştirmekteki amaç nedir hakikaten anlamak kolay değil..
hasan karacadağ,
uzakdoğu korku sineması teknikleriyle, ortadoğu'nun korku öğelerini işleyen "tek" yönetmendir.
Aynı zamanda, şu anda türk sinemasında korku çalışan tek insan da hasan karacadağ'dır.
hani varsa başka bildiğiniz gösterin.
ya da daha iyisini siz çekin.
Bugüne kadar 6 film çekti..
bugüne dek bu adamın adamın filmlerden önce ya da sonra çıkıp sansasyonel bir şeyler söylediğine hiç şahit oldunuz mu? Bir beklentisi olduğunu işittiniz mi?
Biliyorum, burada iki tuşa basınca yazar, internetten iki korsan film izleyince de sinema eleştirmeni kesilen sayısız adam var, onların anlamasını da beklemiyorum doğrusu ama
siz anlamasanız da, bu adamın bir "tarzı" benimsediği, uzakdoğu kökenli bir ekolü bir var.
Nasıl ki çağan ırmak çoğu zaman çoğumuzun anlamadığı ya da sıkıldığı filmler yapıyorsa ve bunları piyasa beklentisi olmaksızın sırf sinemaya ve kendisine katkı olsun diye çekiyorsa,
işte hasan karacadağ'da öyle bir adam.
Yıllardır aynı konu üzerine çekiyor diye dalga geçiliyor..
adam niye aynı konuları işliyor diye hiç düşünmez misiniz?
Bu adam bu işi herşeyden önce kendini tatmin etmek için yapıyor.
Çağan ırmak gibi sırf fantezi olsun diye film çekiyor bu adam beki ilgisini çeken olur diye de vizyona sokuyor işte.
Bugüne dek korku sinemasının bu dalında kaç ödül aldı haberiniz dahi yoktur..
her birimiz,
"beş üniversiteli gencin dağdaki hafta sonu kaçamağı ile başlayan en azından yirmişer tane korku filmi zırvası sayarız bir kerede. hollywood'un bile yıllardır aynı şeyleri çektiği bir alanda bu adamdan ne bekliyorsunuz ki?
hem ayrıca türkiye'de kaç tane korku çalışan adam var ki, rekabete dayalı ani ve hızlı gelişmeler olsun..
adam her filmde eksikliklerini biraz daha gideriyor işte..
Bu kadar sik film cek(ebil)mesini, japonya'da aldigi egitimi ve castlarina bakinca kendisinin bir cemaat projesi oldugunu dusunuyorum bazen.
Nitekim cemaat toplumda dini hassasiyeti arttirmak icin kanallarindaki dizilerden, sinemalarda cektirdigi bilinen propaganda filmlerine kadar elinden gelen her seyi yapiyor ki bu etkili.
Ancak salt nursi propagandasi veya "bakin, gelin orospuluk yapti inancli kaynananin ahi tuttu, baslarina ne felaketler geldi" temali "ibretlik" tv filmlerinin aksine bir de bu hassasiyeti daha net ve gercekci hissettirecek seyler de var ve misalen adamin cektigi filmler bu yonde
Dabbe'den bu yana yasanan surecte son 1-2 filmine kadar hemen hemen butun filmleri bir seylerin islami korkuya evrilmesidir, amiyane tabiriyle aragidir.
Yalniz su bi gercek ki son filmlerinde basarili olmaya basladi.
Benim bile kiyasiya elestirdigim seyler sanki sozlukte okunup al amina koyayim sanskritce konusan cin carpmis adam sana der gibi filmlere kondu.
Ozgun senaryolar, halk hikayelerini cekmeye basladi. Ve insanlar cidden korkabileceklerini gordu.
Belki de gunahini aliyorumdur, belki de ta egitiminden bu yana yasadigi her seyin finansmanini adam kendi yapmistir. Oyleyse de ozur dilerim.
Ama 2 ayda 1 vizyona bir film surulecek afedersiniz tassagi da baska yere dayandirmak gunumuz turkiye'sinde zor.
beceriksizlik. sürekli din üzerinden korkutmalar bitti şimdi de paranormal activity tarzında filmler çekmektedir. türkiye de korku filmi çeken başka kimse olmaması rekabet ortamını azaltır ve kalitesiz filmler çoğalır.
bu adamı küçükken cinler kovalamış sanırım. almış eline benim evde olanından bir tane hd kamera iki kuran ayeti ile milleti korkutmaya çalışıyor.bu birinci hatası. bu adamın yaptıgı ikinci hata, yok hata degil kötülük ise, millet zaten din iman zar zor bir şeylere sarılmaya çalışıyorken, bu hasan isimli arkadaş milleti dinden imandan koparıyor. millet kilise yi güvenli yer gösterirken, papazı, pederi güvenli kişi gösterirken, incili kurtarıcı gösterirken bu gereksiz insan islami degerleri ve konuları öyle bir korkunç göstermeye çalışıyorki millet iyice korkup kaçıyor. bunun vebali ile ne yapar bilemiyorum. ayrıca ya abd nin ya da israil in oyunudur diyerek sesli gülmeden bir an önce bu adamın bir cinci hocaya götürülmesi gerektigine inanıyorum.
Bir ropörtajında kendisine, neden cinleri tema olarak kullanıldığı sorulduğunda, bu ülkedeki insanları vampir, kurt adam, zombilerle korkutamazsınız demişti. Çünkü bir insana korku teması çocukken aşılanır ve zihinde kalır. Anadolu'da Vampir,zombi hikayeleri yerine hep cinler anlatılarak çocuklar korkutulurdu. Bu nesilden yetişme insanları korkutabilecek en sağlam tema Cin temasıdır. Şahsen ben Hasan Karacadağ'ın filmlerini çoğunlukla severim ve izlerim. Korku filmi çekimlerini şu ülkede doğru düzgün yapabilen ilk adamdır. Hatta şu anda bile onun kadar başarılı korku filmleri yapabilen yönetmen ve senarist yok gibidir.
başarısız yönetmen. yemin ediyorum o dabbe serisi güldürmüştü. sürekli cinler üzerinden filmler yapıyor , yapta her filmde gerçek görüntüler kullandık, gerçek hikayeden aldık deme. hasan karacadağ'ın korkutmaktan anladığı aniden bir şey çıkararak korkuttuğunu sanmak. çünkü her filminde bu numarayı yapıyor. olmuyor, zorlamamak lazım mesleği yol yakınken bırak.
insanları korkutmak için dini duyguları istismar eden , filmlerin de korku sahnelerini kamerayı sağa sola sallayarak ve arkadan garip sesler çıkartarak çekmeyi hobi edenmiş senaristtir. fakat son filmi hayatımda izlediğim en korkunç filmler arasında.
2005'te dabbe ile korku filmleri serüvenine başlamış ve bugün bu kariyerinde oldukça yüksek ve rakipsiz bir mevkiide mesken tutan oldukça başarılı bir yönetmendir.
filmlerinde cin, şeytan ve kuran-ı kerim'den unsurlar kullandığı için seküler, atatürkçü çakma sinema eleştirmenleri tarafından her ne kadar bok atılan biri olsa da filmleri türkiye'de ciddi bir kitle tarafından izlenmektedir.
dabbe cin çarpması filmi "horror cult films" listesine ismini altın harflerle yazdırmıştır. yani filmleri yurtdışında da izlenen ve beğenilen bir isimdir, asla yabana atılmayacak bir yönetmendir.
tabi türk sinema izleyenlerindeki mevcut "yaa bu türklerin yaptığından bir bok olmaz" zihniyeti ve korku filmlerine delikanlılık yapma egosu olduğu müddetçe karacadağ'ın bu ülkede hak ettiği mevkiide olacağına ihtimal vermek zordur. bu yüzden türk sinemasından sıtkını sıyırmaya çalışıp hollywood alemine akmaya çalışmaktadır kendisi.
Suriye de özel cin çıkarma seanslarına katılan yönetmendir. genel görüş olarak gündüzleri normal insan gibiyken geceleri çok başka biri olmaktadır. severiz kendisini.
cinlere takıntılı yönetmen bu herkesin bildiği bir gerçek zaten. ama ben asıl nedenini merak ediyorum. hani görsem kendisini sorarım;
babacım derdin ne senin?
ne sıkıntın var?
bu nasıl bir takıntıdır böyle?
yahu dürttüler mi?
ziyaret mi ettiler?
gece yarısı iki tıklayıp gittiler mi?
nedir olayın allasen?
bir gün bir çarpılacak eciş bücüş bir şey olacak bu. ahanda buraya yazdım.
korku-sever olarak daha iyi yorumlarda bulunmak isterdim ama ucuz sanata karşıyım. din temalı korku filmlerine çok soğuk bakmıyorum aslında. bu konuda başarılı işler de var the exorcist gibi. ama bu adamın her filminde cin teması olup her filminde korkutacak tek bir öge bile bulundurmaması ucuz sanattır. halk zaten cinlere bile cin diyemeyen üç harfli diyen ödleklerden oluşuyor. kolay para kazanma mantığıyla "aha size cinli film diye bunu çektik" şeklinde düşünen yönetmen mi olur?. bir de utanmadan bu filmden korkmayana para ödülü var diye ortalarda dolanabiliyor. para ödülü? filmin ortasında pat diye verilen ses efekti korku ögesi olarak sayılıyorsa bunu herkes çeker. kardeşimin hıçkırması sonucu arkasında poşet patlatmam da korku filmi o zaman? korku filmi bundan çok fazlasıdır. korku filmi, film bitmesine rağmen akıllara kazınandır. bu adam da bir fiyaskodur.