hasan hüseyin korkmazgil

entry110 galeri6 video1
    1.
  1. ahmet kayanın cok sevilen sarkı sözleri, onun şiirlerindendir.
    5 ...
  2. 2.
  3. sivas'lı unutulmaz şairimiz..Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nü 1950'de bitirir.siyasi fikirleri nedeniyle ögretmenlikten atılır.sonraları arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yapar.60dan sonra istanbul'a gelmesiyle edebiyat yaşamı da bir anlamda başlamış olur.sanat dergilerinde yazılar yazar.siyasi fikirleri nedeniyle sancılı bir yaşam süren şair 1984 yılında ankara'da ölür.Acıyı Bal Eyledik, Haziran'da Ölmek Zor, Acılara Tutunmak gibi eserleri notaya dökülmüştür.
    6 ...
  4. 1.
  5. nazım hikmet geleneğinin sürdürücüsü. nitelikli ve uzun soluklu ürünler vermiştir lakin enver gökçe, a. kadir gibi o da nazım'ın gölgesinden kurtulamamış, onu ileriye taşıyamamıştır.
    6 ...
  6. 2.
  7. 3.
  8. 1927 gürün doğumlu,ankara gazi eğitim enstitüsü mezunu,öğretmenlik yaptığı zamanlarda hapse düşmüş büyük ozan.acılara tutunmak,amenna,koçero,acıyı bal eyledik,haziranda ölmek zor gibi çok bilinen ve sevilen parçaların söz yazarıdır kendisi.saygıyla anıyoruz..
    6 ...
  9. 4.
  10. Okunası şiirlerinden birisi için...

    Aşk Şiiri

    sen aşk şiiri yazamazsın
    hasan hüseyin
    çünkü aşk
    şiirden önce gelir sende
    oysa şiir
    önünde gitmelidir
    her şeyin

    sen aşk şiiri yazamazsın
    hasan hüseyin
    çünkü aşk
    kavganın içindedir
    çünkü sen
    içindesin kavganın
    elmayı kokusundan
    güvercini biçiminden soyutlamaktır
    yaşamak denilen kavgayı
    aşksız düşünmek

    sen aşk şiiri yazamazsın
    hasan hüseyin
    çünkü sen
    gagasından tutup kuşu
    öt kuşum
    öt kuşum
    demiyorsun
    çünkü sen
    yedirip çiçekleri ineğe
    koklayıp gerisini ineğin
    kok çiçeğim
    kok çiçeğim
    demiyorsun

    öpüşmek başka şeydir
    yiğidim
    öpüşmeyi düşünmek başka
    sevişmek başka şeydir
    güzelim
    sevişmeyi düşünmek başka
    sende yaprak
    -iki gözüm-
    sende dal
    sende yıldız
    -yürek sızım-
    sende su
    sende bu dört boyutlu kaçma tutkusu
    atlıkarıncadan geceleyin
    bakmaktır lunaparka

    sen aşk şiiri yazamazsın
    hasan hüseyin
    çünkü sen
    ilkyaz yağmurlarında çırılçıplak
    dolaşır gibi sıcak morlarda
    yaşarsın aşkı iliklerinde
    çünkü sen
    iki düşman ucun bileşkesisin
    acısının kavuşmanın
    ayrılmanın sevincisin

    sen aşk şiiri yazamazsın
    hasan hüseyin

    çünkü aşkın kendisidir
    senin şiirin
    oysa şiir
    oysa aşk
    oysa sen
    sen
    sen aşk şiiri yazamazsın
    hasan hüseyin!

    alınteri değil c/p'dir, diğer şiirleri için bir zahmet ''http://www.berzah.com '' a girilsindir
    9 ...
  11. 5.
  12. daha çok hasan hüseyin olarak bilinen şair.
    6 ...
  13. 6.
  14. 7.
  15. 8.
  16. acıyı bal eyledik deyip, yüzde acı tebessüm zuhur etmesine vesile olan şair,güzel insan. daha çok hasan hüseyin olarak bilinir. drama köprüsü,haziranda ölmek zor,akarsuya bırakılan mektup,acılara tutunmak şiirseverlerin en aşina olduğu şiirleridir. toplumcu bir şair olarak nitelendirilir. kimi şiirleri ezgilendirilerek dillere pelesenk olmuştur.

    (bkz: acılara tutunmak)
    (bkz: drama köprüsü)
    (bkz: acıyı bal eyledik)

    1984 yılında ankara'da hayata gözlerini yummuştur.
    5 ...
  17. 9.
  18. 10.
  19. çok kaliteli bir fotoğrafçı. hatta türkiye'nin en iyi moda fotoğrafçısı denebilir onun için. farklı bir fotoğrafçıyla aynı model ve aynı şartlarla yaptığı fotoğraf çekimlerinde, kendisinin fotoğraflarının bambaşka olduğu gözükür. bunun altında el becerisinden çok modelleriyle kurduğu muhteşem iletişim yatar.
    1 ...
  20. 11.
  21. 12.
  22. tek kelimeyle muhteşemdir.ne diyebilirim ki?
    (bkz: acılara tutunmak)
    3 ...
  23. 13.
  24. Aramakmış oysa sevmek
    Özlemekmiş oysa sevmek
    Bulup Bulup yitirmekmiş
    Düşsel bir oyuncağı.

    Türk şiirini halk şiirinin özgün sesiyle buluşturdu. Hakkı olan şeylere ulaşamasa da önemli şairdi.
    6 ...
  25. 13.
  26. "nasıl vardı elleriniz
    nasıl kanattınız o domur domur mayıs göğünü
    nerelere gizlediniz dal uçlarını
    mevsimleri n ettiniz
    yeşili kırmızıyı zambak morunu
    yavru kuşun sabah sıcaklığını
    nerelere kitlediniz akşam yelini
    karanlıklar
    karanlıklar
    ey karanlıklar
    nasıl oturdunuz bu ellerle sofraya
    ekmeği nasıl böldünüz..."*
    7 ...
  27. 14.
  28. şiirlerinden oluşan "acıyı bal eyledik" oyununu zeytindalı oyuncularının sahnelediği ustadır.
    3 ...
  29. 15.
  30. dostum dostum gibi bir ahmet kaya saheserinin sözlerine imza atmis üstad.
    2 ...
  31. 16.
  32. 17.
  33. 18.
  34. şu lanet baş ağrısı

    Yine başladı başım

    Yine dünyam kapkaranlık

    ne aspirin ne novaljin

    ne şurup eczanelik ağrı değil

    bu benimkisi

    değil dostlar





    beyin değil

    işte elektrosu

    işte yürek

    saatli bomba sanki mübarek!

    ağrısız baş

    taş altında» diyorlar anlıyorum domuzuna

    anlıyorum it gibi

    ama işte dindirmiyor ağrımı algılamak bu gerçeği



    yıllar var ki şu ülkede şöyle sıcak

    şöyle mutlu şöyle yürek soğutan

    tek bir haber değmedi kulağıma

    tek bir olay yaşamadım hep kan gölü



    hep gözyaşı hep kargış sanki

    yunus yaşamamış bu topraklarda

    hacıbektaş diye biri geçmemiş buralardan



    toprakları sürecektik kardeşçe

    ekip biçip harmanlayıp

    kardeşçe denizler ki yok bir eşi dünyada

    göller ki ırmaklar ki çaylar ki

    madenleri sökecektik kardeşçe

    yeşillere saracaktık kırları kıraçları okullarlı

    yuvalarlı parklarlı

    geniş güzel caddelerli kentler kardeşçe





    yine başladı başım

    yine dünyam kapkaranlık

    hep de böyle güzel düşler kurarken



    hep de kulak kabartırken tv'de haberlere

    bakarken başlıklarına gazetelerin

    tam da eğilirken yüzüne sevgilimin



    öperken alnından bir güzel başarıyı

    belki yalan belki doğru ama insanca



    bir öykü anlatırken dostlara

    bir kadeh birşeycikler bir kuytu köşecikte

    iki fiskos ederken

    yem atarken balkonda serçelere

    sardunyaya kızarken niçin açmadın? diye ..



    filistin'i düşünürken otobüs durağında

    dalmışken kavak dallarının sabah ışıltısına yıldızları

    gagarin'ce görüp gözlerken sıvazlarken enflasyonu etsiz soframda



    düşte deve görmeyi yorumlarken yatakta

    sesine kapılmışken telefonda birinin

    gülümserken suratına asalak devrimcinin

    şiirini deşelerken çöplüksel bir olayın

    kaçırılmış fırsatlara ağlarken türkülerde

    ve sessizce ölüşünü bir koca kelebeğin

    saksıda sarmaşığın güneşe gülüşünü

    çokboyutlu izlerken ortasında alnımın

    birdenbire bir ağrı



    neye vursam ?

    hangi taşa bu başı

    kime sövsem

    hangi puşta!

    hangi soysuza!

    onursuzluk batağının yarınsız yaratıkları

    bu insan kılıklılar gözdeki pırıltının

    alındaki ışığın

    sevginin saygının

    güzelin düşmanları



    bu inatçı başağrısı böyle bu değil

    dostlar değil dostlar

    başımın suçu değil

    nezaman ağrısa erciyes karlı başım

    bakıyorum ağrıyor

    erciyes'e dönmüş başı



    şu güzelim ülkenin



    değil dostlar

    bu değil güzel günler görünürde yok

    daha bunak düzen kan istiyor

    su değil

    suçlu sen ben suçlu şu bu

    o değil



    Suçu vurmak gerekiyor suçluyu değil

    Hasan Hüseyin Korkmazgil
    11 ...
  35. 19.
  36. ...

    gülmeli içim dışım dostlarım

    ışımalı içim dışım ormanca

    bitmeli kahpelikler puştluklar

    güneş vurmuş dağlar gibi şakımalıyım

    aydınlık sular gibi gülmeli çakıllarım

    taşlarım çiçekli badem gibi çıkmalıyım sabaha



    ah yaaa!
    3 ...
  37. 20.
  38. 21.
  39. kitaplarından anladığım kadarıyla Türkçe'nin yazıldığı gibi okunan bir dil olması konusunda oldukça hassas bir kişilik. örnek verecek olursak: tiren, nev york... hazır entiri giriyorken bir de dörtlük yazayım "oğlak" kitabından:

    insandır suda akan, yaprakta yeşil, gülde kırmızı
    zorlu bir dal gibi eğleniriz de fırtınalarda
    ince bir sızı birden, bastırır kırar kollarımızı
    ve bir akşam kuşlar gibi elimizden uçup giden mutluluk
    bir sabah ebemkuşaklarının altından dörtnala gelir
    yaşayalım çocuklar
    herşey bizimdir

    ...
    7 ...
  40. 22.
  41. "...O, bir bütündür; Ozanın hangi yapıtını açarsak açalım, hepsi net, kalın ve keskin çizgilerde kararlı bir devrimcinin, bir savaşımcının, bir dil ve anlatım ustasının; insancı, barışçı, dost duyarlıkta, derin duygulu bir yürekten çın çın yükselmekte olan namuslu sesleniş ve uyarılarını yansıtır.

    Bu seslenişte, asla bezginlik yoktur, bunalmışlık yoktur; herhangi bir inancın yitirilişi ve davaya boşvermişlik yoktur. Umut, bir noktada öfkeye yenilirse, öte yandan çıkar günışığına. Ozan kendini, yaşamın orta yerinde bir görev yüklenmiş olarak bulmuştur; bundan caymak, buna sırt çevirmek, ölümle yenilgiyle yokoluşla eşanlamlıdır. O buna, ürettiği hiçbir yapıtta geçit vermez. Gözünün değdiği her alanda eleştirmen, düzeltmen ve eğiticidir. Şu yandan bakınca karanlık gördüğünü evirir çevirir, ışıklara yöneltir ve okuruna öyle sunar. Hem halkçocuğudur, hem de halkçıdır. Günün 24 saati ona yetmez; bir çığır, bir ipucu bir yolak bulmuştur, atlar zıplar gerilir atılır engeli aşar, gözünü diktiği ışığa kavuşturur bilinci. Yenik düşse, kanter içinde kalsa, kolu kanadı kırılsa da vazgeçmez: Onun için vargı bellidir, silkelenir, işini sürdürür. Felsefesi bu; mutluluk yorulmamakta, üretmekte, güzel bir şey yapmakta, yaptığını savunmaktadır. insancıdır; hem birey önemlidir onun şiirinde, hem toplum; ikisinde de gerçekçi, fakat kıyasıya eleştiricidir. Israr, en büyük özelliği; ozan ve yazar, halkın gözü ve kulağı olmalı, umut ve dayanıklılık aşılamalıdır. Züppelikten, çıtkırıldımlıktan ve gevezelikten tiksinir; onun gözünde aydın, aydın olmanın ciddiyetini ve sorumluluğunu taşımalıdır; değerleri, estetik beğençten süzmelidir, seçtiğine sahip çıkmalıdır. Kötümserlik, karamsarlık aşılamaya hakkı yoktur aydının!.."

    eşi Azime Korkmazgil'le yapılan bir söyleşiden.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük