Şiîliğin bir fırkası olan isnâaşeriyye’nin on birinci imamıdır.
846 (h.232) yılının sonlarına doğru Medine'de doğdu. Babası Ali el-Hâdî zorunlu olarak Samarra'ya götürüldüğü için kendisi de burada yaşamış, babası ölünce de yine burada Abbasiler tarafından tecrit altında tutulmuştur.
1 Ocak 874 (8 Rebîülevvel 260) tarinde ölünce Şia toplumu tam anlamıyla bir boşluğa düştü. Çünkü Hasan el-Askerî'nin imamaeti devredeceği bir erkek çocuğu yoktu. Şia toplumu imamet konusunda ondan fazla fırkaya ayrıldı. Bazı gruplar öldüğünü fakat mehdi olarak tekrar geleceğini, bazı gruplar ölmediğini geçici olarak “gaybet”e girdiğini ve mehdi olarak tekrar geleceğini öne sürdüler. Daha sonraki dönemde ise Hasan el-Askerî'nin bir cariyeden oğlu olduğu adının Mehdî el-Muntazar olduğu inancı benimsendi. Mehdî el-Muntazar'ın ise ölmediği ve ileride mehdi olarak yeryüzüne geleceği inancı Şia arasında yayıldı.
Mezarı, günümüzde Irak'ın Samarra şehrindeki türbesindedir.