En acıklı filmde bile gözleri zor dolan şahsımı ağlama noktasına getirmiş insandır. Mütevaziliğini, nezaketini, canım Anadolu insanı akan o suratını bir kenara bıraktım, üzerinde durduğum sadece yeteneği.
Birkaç ünlü kadınla birlikte oldu diye kıçına sanatçı yaftası yapıştırılıp piyasa sürülen adamları, bazı tanıdık abilerle yatıp kalkıp ardından önemli sanatçı şahsiyet sayılan ablaları hatırlayınca, Hasan Doğru ve onun gibi adamların nerelerde saklı ve ezik kaldıklarını düşündüm, içim acıdı.
Gerçek bir sanatçı olmaya aday bu yetenekli adamın, utangaçlıktan nasıl duracağını şaşırdığı, türkü söylemeden önce ton bulmak için Tarık Sezer'in yanına küçük bir çocuk gibi gidip yardım istediği o mütevazi tavırlardan doldu gözlerim. Belki de bu ülkenin sanat camiası dediğimiz garip dünyasına çok uzun zamandır ilk defa, gerçekten hakedecek birinin ilk adımına şahit olduğumdandır, belki de saf temiz Anadolu insanı bakışına hasret kaldığımdandır. Bilemedim...
Hakettiğin yere sağlam ve emin adımlarla, bozulmadan gelirsin umarım Hasan Doğru.
inci sözlükte yazıyormuş niki ifşa oldu. kendisinin sapık abaza bir ateist olduğu anlaşılıyor hemen ama ilgili entryleri paylaşmama kararı aldım yarışma devam ettiği için umarım bi gün kendi açıklar sapıktım ben abazaydım diye yoksa masum ayaklarına yatması hoş değil.
o ses Türkiye yarışmasında sesi ve görüntüsü ters orantılı olan nadir yarışmacılardan. ilk sahneye çıktığında açıkçası ismail Türüt performansı bekledik eşimle. Ama söylemeye başladığında dedim bu sefer kamera şakası kameralar nerde.
Ama gerçekten içimizi isitti her haliyle.
Her şey, bütün iltifatlar az kalır öyle bir yeteneğe ve karaktere.
Acun elinden tutsa da yurt dışına eğitime falan yollasa. Aile lokantasında harcanmasa öyle bir hazine.