hasan cemal

entry167 galeri16
    139.
  1. eski solcu, eski liberal, eski özalcı, eski demirelci, eski akpci, eski kürtçü ve yeni pkkcı. kürtlerin haklarını savunuyor gibi görünüyor.
    kürtlerin haklarını savunmak ile pkknın haklarını savunmak arasında kalın bir hat var. hasan cemal ise sanki arada incecik zar varmış gibi gibi yapıyor ve bizleri uyutmaya çalışıyor. kısacası düzen adamı.
    2 ...
  2. 139.
  3. Demokrat vicdanlı kisvesine bürünmüş hain severlerden.
    7 ...
  4. 138.
  5. çay eşliğinde puskevit yiyenler partisinden birileri kendisini alanen tehdit etmiş ve hedef göstermiş bugün.

    çay içenler , viski içenlerden pek bir rahatsız bugünlerde *
    0 ...
  6. 137.
  7. Kalemi kuvvetli yazarlardan biridir.
    5 ...
  8. 136.
  9. akp treninden indirilince zırıl zırıl ağlayan liboş.
    4 ...
  10. 135.
  11. Kritik 7 Haziran sürecindeyiz.
    Seçim meydanlarını izliyorum.
    Türkiye’nin çok partili siyasal yaşamında bir ilk yaşanıyor.
    Bir Cumhurbaşkanı, elinde Kuran seçim meydanlarında nutuk atıyor.
    Cami avlusunu bile siyaset meydanına çeviriyor.
    Bu bir ilk.
    Evet öyle.
    Türkiye’de bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı, hiçbir başbakan elinde Kuran’la seçim meydanlarına çıkmamıştı.
    Elinde Kuran, cami avlusunda siyaset yapmamıştı.
    Din istismarını, din bezirgânlığını buralara kadar taşımamıştı.
    Hiçbiri Kuran’ı siyasete bu kadar alet etmemişti.
    Ne yazık!
    Lafı fazla uzatmak istemiyorum.
    Son söz:
    Elinde Kuran’la seçim meydanlarına çıkan bir cumhurbaşkanını bu ülkenin başında görmek istemiyorum.
    iyi pazarlar! Hasan cemal
    1 ...
  12. 135.
  13. 134.
  14. 133.
  15. 132.
  16. U Harfi veya U Dönüşü nedir diye sorulsa bu adamın yüzünü gösteriniz, karşınızdaki hemen anlayacaktır.
    6 ...
  17. 131.
  18. Ermeni dedesinin mirasıyla kürtçüluk yapıyor aklınca. Deden gibi kaçacak yer ararsın şerro akıllı ol.
    1 ...
  19. 130.
  20. başbakanın, biz askeri vesayeti bitirince bize düşman oldu demek onlardan nemalanıyordu dediği şahıs.
    3 ...
  21. 129.
  22. duayen gazeteci. yaş ilerledikçe insanlar doğal olarak muhafazakarlaşır.
    0 ...
  23. 128.
  24. laikçi, ulusalcı, kemalist, zır cumhuriyetçi olduğu halde liberal diye anılan yaşlı insan.. kof insan. modası geçmiş insan.. artık buralarda sözü geçmez insan. pkk lideriyle verdiği samimi pozlara rağmen vatansever insan. çözüm süreciyle ilgili, devlet türklerle anlaşıp kürtleri sattı diye örgüte gaz veren insan. evet tıpkı kuranda anlatıldığı gibi, nankör, ve zalim insan..
    2 ...
  25. 127.
  26. Abdullah Gül artık yeter diyerek başbakanın karsisinda açık siyasete soyunabilir demiştir. Bunu demek kırmızı kar yagabilir demekle aynıdır.
    1 ...
  27. 126.
  28. ismi, ittihat ve terakki dönemi muhalif yazarlarını anımsatır diye düşünürken tam da, cemal paşa'nın torunu olduğunu öğrendim. yakup kadri'nin hüküm gecesi romanındaki karakterlerden biri gibi.

    (bkz: ahmet samim)
    (bkz: ahmet kerim)

    70 yaşını devirdiği şu günlerde ise t24'te alışagelmemiş yazılar yazıyor.
    0 ...
  29. 125.
  30. 124.
  31. Darbe döneminde bile işten kovulmayıp tayyip döneminde kovuşmuştur. Düşündürücüdür.
    0 ...
  32. 123.
  33. dedesi koca imparatorluğu çökerten 3 lüden.
    kendiside genç cumhuriyeti çökertmek için çalışan 3 lüden.
    2 ...
  34. 122.
  35. Şirin Payzın: Paralel devletin varolduğuna inanıyor musunuz?
    Hasan Cemal: hımm, tabii evrende bir enerji var.
    0 ...
  36. 121.
  37. yazar, baş yazar.

    hasan cemalin; beyefendi rahatsız olmasın ... ironik yazısını okurken düşündüm;

    gazetecilik iştir, meslektir. her işin olduğu gibi bir patronu-patronları vardır. esli dille, eski teknolojiyle konuşursak; dizgicisinden-linotip ustasından, sayfa bağlayıcısına, kurşundan dökülüp dizilmiş ve bağlanmış sayfaya kara mürekkebi merdaneyle sürüp üstüne kağıt koyarak ilk provayı çıkaran ustaya, prova üstünde ilk tashihi yapan musahhihden, sokak muhabirine, yazara baş yazara giden silsileyi meratib de patrona uzanan bir bağlılık söz konusudur. sıradan gazete işçisi, işinden, yazar, yazısından bağlıdır patrona. patronlarının iktidarla, üstelik giderek artan münasebeti çerçevesinde onun görünür-görünmez, oto sansür kılıklı baskısını görmemek mümkün değildir. gazetecinin kalemi, gazetecinin satırları; adeta gazete patronunun iradesinin gölgesi, yansımasıdır. darbe günlerinde, darbe hayaletinin yarasa gibi uçuştuğu günlerde oto sansür kılıklı görünür görünmez baskı, ülke kaderinde kendine paye biçen kimi güçlerin elindeyken; normal şartlarda bu tayin edici güç, patronların her türlü akçalı ilişkisi doğrultusunda bağlandığı siyasi gücün elindedir.
    işçi bu ilişkinin dışında emeğiyle baş başa iken; yazar baş yazar kadrosu; bir gazetenin kapısından yazar olmaya talip ve davetli olarak girerken kalemini nasıl kullanacağını bilerek adımını atar gazete kompleksinden içeri. inancı, meşrebi ne olursa olsun; inancı ve meşrebi artık patronudur. iş akti adeta ruh teslimatıdır.
    yazar ve baş yazar ekibine bir göz atarsak; hemen hepsi ülke şartlarının burgacında esen yele uygun makale yaratıcısı, manşet mucitidir. daha dün gece bir haber kanalında 28 şubat olsun, türbanlı vekil merveyle alakalı olsun o günlerde kaleme aldıkları yazılardan paragraflar arzı endam etti. gördük ki, hemen yazar ekibinin kahir ekseriyeti bu gelişmeler karşısında oto sansüre ve onun esaretinde çılgınlaşan yazılara isteyerek-veya maişet uğruna; orasını bilemem, imza atmışlardır.
    hiç bir ülkede patronlarda yekpare değildir. bu bağlamda gazete ve genel olarak medyaya yansıyan karagöz oyununda muhtelif cins ve ebatta görüşe rastlamak mümkün.
    hasan cemal kardeşim şikayetçi, neden eleştirmiyorsunuz iktidarı diye. dün dündür demeyeceksek; 9-12 martlardan, 12 eylüle, 12 eylülden kanlı iç savaş günlerine 2000 lerden yine günümüze yazılan çizilen makam esintili makaleler, yazar ve baş yazar ekibinin acemi-usta raksını gözlerden kaçırmayacaksak; iktidar ve/ya muhalefet sevdasının ardında patron gölgesini; bu bağlamda iktidar savaşını görmek gerekir. yazarlarımızın pek çoğu, netameli günlerde gönüllü silahşör olmuşlardır. göbek bağını korumuşlardır.
    darbeciydim, liberal oldum; liberaldim ne olduysa oldu şimdiki iktidarı desteklerken birden ona muhalif oldum raksında samimiyeti görmekte zorlanmamak mümkün mü?
    yazarlar diyor ki diğer meslektaşlarına: bu iktidar hiç mi hata yapmaz ki her yazınızdan bal damlıyor.
    öncelikle iktidarın elbette irili ufaklı, belki saymakla bitmez hatası, kusuru; yanlış adımı; icraatı var.
    bir komünist olarak, düşünürken; açık bulduğum her kapıya not düşerken; 2000 lere kadar ve 2010 lara kadar doğrudan dolaylı askeri tasalluttan kurtuluş için; ve şimdilerde son 30 yılların kanlı didişinin sonlandırılması yolunda atılan çözüm adımının selameti için; yapılan hataları eleştirme lüksünde hissedemedim kendimi. biliyorum ki, 2010 referandumu ve takip eden günlerde çözüm hamlesi; gerek iç muhalefeti, gerekse uluslararası sermaye güdümünde malum odakları, geriye dönüşü olmayan tarzda bu iktidar ya gidecek, ya gidecek bağlamında aleni ittifaka sevk etmiştir. artık bütün kılıçlar çekilmiş; kürt davasının insani çözüm yolunda ne yapılmak isteniyorsa ona karşı mevzi alınmıştır.
    çözüm hamlesi dört dörtlük, mükemmel bir proje mi; bu açılım bütünüyle sorunu, her veçhesiyle çözebilecek mi? bunları tartışma zemini yaratılamadan aleni-örtük taarruz başlamıştır. önce habur, sonra osla; paris katliamı; mit-fidan operasyonu; gezide tam açığa çıkmayan gizli kodlar, daha yeni yaşamakta olduğumuz "evlere denetim" bombası; marmaray ve benzeri yatırımlarda ortaya atılan sadece-ama sadece iktidar savaşına odaklı çarpırtma girişimleri; her ne pahasına çözüm yolunu savunmayı öne çıkarmalıdır. ve buna özen gösteriyorum.
    kısaca formül şu; hissediyorum: çözüme karşı olmak ölümlere davetiye çıkarmaktır. bunu alenen dillendirmek zor. ama çözümün omurgasında ustaca manevralarla tahribata yol açmak temel hedeftir; denilir ya her yol romaya çıkar.
    0 ...
  38. 120.
  39. 119.
  40. 118.
  41. 117.
© 2025 uludağ sözlük