günün skandalına imza atmış kişidir ayrıca. başka bir ülkede olsa istifaya zorlanırdı yani başbakanın tabiri ile, dünyanın hiçbir medeni yerinde böyle bir kişi o koltukta oturamaz.
nedir efendim bu skandal? malumunuz anahaber bültenlerine de konu olan açık mikrofonun azizliği sonucu ortaya çıkan skandal.
diyalogları yazalım da tam olsun.
hba: hasan basri aktan
ku: kemal unakıtan
hba: yeni YÖK başkanının havası değişmiş. Gayet güzel sözler söylüyor?
ku: isterse söylemesin...
hba: bu ortamdan faydalanıp üniversite reformunu da yaparsak hükümet olarak sayın bakanım çok ciddi başarı olur.
hba: 300 milyona yakın üniversitelere iyileşme yapıyoruz yıllık. Gülüp oynasınlar...daha sesleri çıkmaz.... tarifeyi de ufak bir rötuşla geçiştiririz böylece...
yusuf ziya özcan akp memuru dediğimizde "vay efendim sen nasıl böyle dersin" diyen partizanlar buna ne diyecek?
gayet güzel sözler söylüyormuş, kemal abi ne diyor? "isterse söylemesin" tabi! isterse söylemesin! yök başkanı olan yusuf ziya özcan'da birazcık haysiyet varsa -bakın haysiyet yok demiyorum, varsa diyorum- bu "isterse söylemesin" cümlesinden sonra istifa eder, hadi istifayı geçtik, çıkar tepki gösterir. ama yemez işte, yapamaz! onu oraya getiren zihniyete gebe adam.
bu ortamdan faydalanıp, reform yapılırsa hükümet olarak çok ciddi başarı olurmuş... ulan bu cümlenin saf temiz olduğunu düşünen varsa beri gelsin. kafasını asfalta sürtüp kıvılcım çıkartmak istiyorum. şunu dese tamam diyecem, "üniversite reformu yapılırsa ülke çok şey kazanır" ama yok, hükümet için ciddi başarı olurmuş. diyoruz ya "karşı devrim" diye. ahanda kanıtı oğlum, daha ne istiyorsunuz? "aman hocam ağzından bir şey kaçırma" "bu ortamdan faydalanıp üniversite reformu yapalım" "isterse söylemesin" ne kadar güzel şeyler bunlar?
ulan anahaberlere konu oluyor, kimse en ufak tepki göstermiyor, "mikrofon azizliği" diyor. medya bu kadar satılmış işte. mehmet ali birand otu b.ku "birand yorumluyor" diye yorumlarken, buna sadece "yoruma gerek yok" deyip geçiştiriyor. bunun adı da gazetecilik oluyor. zaten aynı birand ab ile ilişkilerin yavaşlamasını da muhalefete yüklemişti, nasıl bir mantıksa artık.
türkiye sessiz sedasız değiştiriliyor ama işte arada açık kalan mikrofonlar pot kırıyor, en iyisi mikrofonları ülkede yasaklamak.
18 Aralık 2002'den bu yana Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı'nı yürüten ve kemal unakıtan'a yakınlığıyla bilinen bürokrat. 1976'dan beri Maliye Bakanlığı'nda çalışan aktan, 1994-1997 yılları arasında Gelirler Genel Müdürlüğü görevinde bulundu.