bugün düzenlenen basın toplantısında kaan kural' ın sorusu üzerine ayağına kramp girmiştir. ahh uhhlar arasında bir yandan bacağını ovup diğer yandan da "bize inanılmaz büyük yüzdeyle soktular" gibi bir cevap verebildi yazık lan adama.
Başkan sıfatı kesinlikle bulunmayan, Aziz Yıldırıma karşı ılımlı bir politikayla yaklaşıp fenerli oyuncuları milli takıma alarak kendi götünü kurtarmaya çalışan bir millî eski basketbolcu.
Bulundugu goreve uymayacak bir aciklamadir, sen gidip bir kulubun baskanini yalarsan gorevin boyunca bi dolu ithami da goguslemek zorundasin. Dengeli bi aciklama yapmasi gerekirdi.
siyasi vesayetin ürünü olarak, yönetici vasfı olmamasına rağmen o makama gelen birisinin zaten akli baliğ yerinde kararlar ve açıklamalar yapmasını beklemiyordum, dolayısıyla bir kulüp koçuyla milli takım koçu arasında yaşanan tartışmalarda kendi koçunu değil taraftarı olduğu kulübün yöneticine destek çıkacak kadar yöneticilik meziyetlerinden yoksun bir birey olduğu bilincinde olduğum için açıklamasını çok da garip karşılamadım;
ergin ataman'ın milli takımın başına getirildiği dönem kendisi basketbol federasyonunda gayet aktif ve karar verici bir rol oynuyordu, milli basketbol organizasyonunun dışında değildi, dolayısıyla kendisini iradesi olmaksızın alınmış bir kararla ergin atman gelmiş değil; ergin ataman gelirken milli takımda karar verici makamlardan birinde yer alan erdenay'ın o dönem galatasaray'da koçluk yapan ergin ataman'ı milli takıma getirirken ya şu ani fikirlere sahip olmadığını ya da galatasaray'ın koçunu milli takım olarak ayırtmaya çalıştığını açık bir şekilde kabul etmiştir bu açıklamalarıyla.
ilk durum mevcut ise daha iki sene öncesindeki fikri ile mevcut zamanki fikri ayrılıkları bu kadar aşikar olan bir adamın geleceğe yönelik sağlıklı bir yapı inşa etmesi mümkün değildir istifa etmelidir; he yok ikinci durum mevcut ise, şampiyonluğa oynayan bir basket takımının koçunu ayartmaya çalışıp takımı koçsuz bırakmak açık şekilde ligde taraf tutmaktır, bulunduğu makam taraf olmayı kaldıramaz; en azından makamını olduğu taraf lehine böyle ayan beyan kullanmayı kaldıramaz istifa emelidir. ancak türkiye'de atanarak o mevkiye gelmiş ve özerk olması gereken kuruluşu siyasi boyunduruk altında tutuldukça böyle şerefli ve onurlu bir davranış kendisi karakterinde bir insandan beklenmemelidir.
tek umudum ergin ataman'ın ucuz vatan millet edebiyatıyla kandırılıp/gaza getirilip bu karaktersiz heriflerce uzun vadeli planlar yapmaya kalkmamasıdır; harun erdenay'ın yaptığı açıklamalardan açıkça anlaşılmaktadır ki kendisinde türk basketbolunu ileriye taşıyabilecek yönetebilirlik kapasitesi mevcut değildir.
herkes siyasi demiş kendisi için fakat rakibi lütfü aribogan ın paralel ile ilişkisi oldugunu ve fanatik bir takımı oldugunu söylemek isterim . kendisi basketbolun icinden gelmiş birisi ve milli takim formasi terletmiştir.
korkak mı korkak, kendi hür iradesi olmayan, "başkası olsa bak böyle yaparmış.. dur ben de öyle yapayım " diyerek federasyon yönetmeye çalışan ama bir koyun sürüsü bile yönetemeyecek olan zat.
fenerbahçenin paralı tfb yöneticisidir.
onurun şerefin varsa açıklamalarından sonra istifa et denilesi yöneticidir.
ülkeyi yönetenlere yakışan bir spor yöneticisidir.
derhal istifa etmesi gereken şahıs. pişkin pişkin yaptığı hatayı savunuyor. dursun özbek ilk defa doğru söyledi; sen kimsin harun!
olayı salağın anlayabileceği şekilde özetleyen bir yazı;
1. Bu oyuncu USA vatandaşı ve Bosna Hersek vatandaşlığına geçiyor. oyuncunun çift pasaportu var.
2. Sene öncesinde tüm çift pasaportlu oyuncu noter huzurunda hangi ülke uyruğunda oynayacağını beyan eder.
3. Sene içerisinde tek seçim hakkı vardır ve değişiklik yapılamaz.
4. Sene öncesinde bu oyuncu Bosna Hersek milli takımında oynamak için başvuru da bulunuyor ve Bosna federasyonu oyuncunun pasaportunu çıkartıyor.
5. TBF sene öncesinde işlemleri tamamlanmamış bir oyuncu için Bosna vatandaşıdır diyerek bu şekilde lisansını çıkartıyor.
6. Bu oyuncu daha önceden USA U20 takımında oynadığı için Bosna Hersek milli takımında oynamadan bu oyuncu Bosna pasaportu ile oynayamaz.
7. Bu yasağı bilerek Harun Erdeney Galatasaray'ın başvurusu sonucu lisansı çıkartıyor. Bu oyuncu sonrasında Kayseri maçına Bosna pasaportu ile çıkıyor. (Önemli not: burada yasak olduğunu bile bile TBF lisansı çıkartıyor ve oynamasına izin veriyor.)
8. Sonrasında FiBA hem TBF'ye hem de Galatasaray kulübüne uyarı gönderiyor. Bu oyuncu Bosna pasaportu ile maçlara çıkamaz, değiştirin diye.
9. GS kulübü de TBF'nin lisans bölümünü arıyor. Siz bu şekilde demediniz bize lisans da verdiniz ama bak gör ki biz bu oyuncuyu bu şekilde oynatamıyoruz diyor ve lisans sicildeki çocuk'ta tek başına inisiyatif alıp oyuncunun pasaportunu USA'e çeviriyor.
Yani kısaca diyor ki Harun Erdenay, biz yasak olduğunu bile bile bu oyuncuya izin verdik. GS bir kere bu oyuncuyu Bosna Hersek'li olarak noterden bize yazıyı iletsin, sonrasında zaten değiştirme hakkı yok, sene sonuna kadar da bu oyuncuyu kullanamasın, masraflarını da biz karşılayalım.
Yani bu maç ile ilgili olarak FB var olan başvuru hakkını kullanmış, Galatasaray TBF tarafından verilen lisans ile oyuncusunu oynatmış. TBF ise her şeyi bok etmiştir. Bunu bildiği için harun, masrafları da karşılama şeklinde bir diyet teklif etmiştir!
bir çocuk yapmış derken bir çocuk dedikleri kişi 17 yıldır lisans işini yapan biridir. o kadar memur mantıklı bir adamdır ki nikolov'a ve inci güçlü'ye vermesi gereken lisansları sırf tepeden engelleme var diye vermemiştir. nikolov'la AYNI şartlara sahip cedi osman efes'te oynarken nikolov ancak lise takımı maçlarına çıkabiliyordu.