haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu adlı eserini okumuş, sahilde kafka ile kendisine devam etmekteyim.
yazarlar arasında en çok rahatsız olanları seven bünyemde, gerçekten rahatsızlığıyla meşhur olduğunu söyleyebilirim. ağır ağır ama derinden adamın epeyce canını sıkan bir yapısı var.
sahilde kafka adlı eserdeki "kader" tasviri, tasvir kabiliyetinin üstünlüğünü ciddi anlamda gösteriyor.
kitaplarında kullandığı belli başlı unsurlar var, kedi mesela, özellikle yenilen yemekleri çok net bir şekilde tasvirliyor ve dahası da şimdiye kadarki kitaplarında kütüphane ögesi oldukça mevcut. illa ki bir kütüphane olacak kitapta, çaresi yok.
en nihayetinde kitap bitiyor, çok uzun da olsa orta uzunlukta da olsa kitap bitiyor ama size bunca hikayeyi niye anlattı, sonra niye oldu, hiçbir fikir yok, aklınız höngedenek kalıyor öyle.
haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu adlı eserde bulunan yürek ve dünyanın sonu metaforları da oldukça başarılıydı. ne diyor, dünyanın sonu insanın yüreğinde miydi, öyle bir şeyler.
şimdiye kadar niye okumadığımı, hatta adını bile duymadığımı bilmiyorum ancak, sahilde kafka yı bitirmeden daha 1q84 siparişimi verdim. alayım da dursun, bi gün illa ki okurum ben onu da.
onunla ilgili olarak da, "yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir." der giderim.
kitapları gayet akıcı ama beni rahatsız eden çok fazla yönü var. bir kere gereksiz yere aşırı derecede cinsellik kullanıyor. ve kitaplarının sonuna geldiğinizde ''eeeeee yani?'' gibi bir soru beliriyor kafanızda. çok fazla açık uç bırakıyor
bilim kurgu ve zihinsel macera üzerine güzel romanları olan japon yazar. her ne kadar 2012 nobel edebiyat ödülü'nü kazanamamış olsa da, bir çok insanın gönlünü fethetmiş, kalplerini kazanmış bir yazardır.
Sesli sesli ağlamak istedim, ama ağlayamazdım. Gözyaşı akıtmak için fazlasıyla yaşlanmış, fazlasıyla deneyimlerden geçmiştim.
Dünyada gözyaşı dökülemeyecek üzüntüler vardır işte. Bunu kimseye anlatamayacağınız gibi, anlatsanız bile hiç kimsenin anlayamayacağı türden şeylerdir. O üzüntü sürekli hiç değişmeden, rüzgarsız bir gecede yağan kar gibi sessizce yüreğinizde birikir durur.
sahilde kafkasıyla mükemmelliğin sınırlarını zorlayan yazar. kedileri sevmeyene bile kedi sevgisi aşılar bu adamcağız. betimlemelerine hayran kalınır. şuan 6 tane kitabı çevrili dilimize. yakında 1Q84 adlı üçlemesi yayınlanacakmış. bakalım bekliyoruz.
her ne kadar, uzun yıllardır içinde yaşamakta olduğu amerikan kültürü'nün etkisinde kaldığı yönünde eleştiriler alsa da sür-realist roman tarzında verdiği eserlerle son dönem japon edebiyatı'nın en iyi kalemleri arasındadır.
'norvei no mori - 1987' (imkansızın şarkısı) adlı eseri 16 farklı dilde yayınlanmıştır.
bilinenin aksine babası japon annesi honduraslıdır. ama işte babasının genleri çok baskınmış, tipten honduras etkisi anlaşılmıyor.
ayrıca bir dönem türkiyeye gelerek ikenbana santını türk halkına sevdirmiştir. ama o gidince unuttuk tabi hemen. türk milleti böyle zaten hemen unutuyoruz amskym.
cobe doğumlu yazar. murakami'nin 12 adet kitabının sadece 5'i türkçeye çevrilmiştir. yazar japonya'da çevirmenliğiyle de tanınır fakat bizde çok çok az tanınmakla birlikte son yıllarda meşhur olmaya başladığını da söyleyebiliriz. doğan kitap, yazarın iyi olduğunu görünce kitaplarını hızla çevirmeye başladı üstelik eski kitap kapaklarını da dikkat çekici şekilde yeniden tasarlayarak değiştirdi. ancak zaten üst düzey fiyatlarla kitap satışı yapan doğan kitap, murakami kitaplarını daha da pahalıya satıyor.
şahsen murakami'nin tüm kitaplarından ayrı bir zevk aldım, kesinlikle çok başarılı bir yazar. özellikle tip ve ruh tahlilleri ve insan psikolojisini anlatmada üstün bir yeteneği var. kitaplarında klasik romanlardaki gibi bir prototip görmek zordur. hiç kimsenin mükemmel olamayacağını okuyucuya her seferinde hatırlatır. her kitabında kedilerle ilgili bir durum vardır ve genellikle doğaüstü olaylarla epey ilginç konular da kitaplarında yer alır. son romanlarında postmodernizme iyice yaklaşmıştır. hatta postmodern olduğunu bile söyleyebiliriz. şaşırtıcı sonlar ve olaylar yazarın vazgeçilmezlerindendir, okuyucuyu çoğu zaman ikilemde bırakarak şaşırtır ve neyin gerçek neyin kurgu olduğunu kavrayamazsınız. yazarın türkçeye çevrilmiş kitapları şunlardır:
sınırın güneyinde güneşin batısında
yaban koyununun izinde
imkansızın şarkısı
zemberekkuşunun güncesi
sahilde kafka
Japonya'nın Nobel'e en yakın yazarı. yeni romanı "1Q84" piyasaya çıkmadan 480 binlik satış rakamına ulaşarak yayıncısını bile şaşırttı. Beşinci kitabı "Norwegian Wood" ilk yılında 3,5 milyon sattı ve 40 dile çevrildi. 2007'de yazdığı "After Dark" ın ingilizce baskısı ilk 3 ayında 100 bin sattı. Franz kafka ödülünü kazandı. princeton ve Liege üniversiteleri tarafından onur payelerine layık görüldü. 33 yaşında sigarayı bıraktığı zaman kilo almamak için başladığı koşu sporunu bir tutku haline getirdi ve her yıl maraton ve yarı maratonlarda koşuyor.
pek çok hikayesi farklı müzik parçalarından alınan esinle yazılmış. Kitaplarının çoğunun ismi müzikal referanslar taşıyor. "Norwegian Wood" Beatles, "west of the Sun" Nat king Cole, "Dance,dance,dance" beachboys şarkılarından alınma isimler. "The Wind-up Bird chronicle"(Zemberekkuşu'nun güncesi) Rossini'nin bir uvertürü, Schumann'ın bir piyano parçası ve Mozart'ın "Sihirli flüt"ünden esinlenilmiş.
Murakami'nin kedi düşkünlüğü var. Bir dönem işlettiği barın ismi "Peter cat - Kedi peter". Ayrıca kediler yazarın pek çok öyküsünde yer alıyor.
kitapları türkçe'ye çevrilmiştir. özellikle imkansızın şarkısı en bilinen kitabıdır. 2008 yılının nobel edebiyat ödülü için hayli kuvvetli adaylardan biri olmasına rağmen, ödül alamamıştır.