benim nedense sevemediğim ve abartıldığını düşündüğüm nobel ödüllü yazar.
japon bir yazar okuyup bir japona veya japon kültürüne dair hiç mi bir şey öğrenemez insan? nobel ödülü almasında, kitaplarında çok fazla hissedilen amerikan kültür ve sanat hayranlığının etkisi olduğuna inanıyorum. hani bilmese fitzgerald veya faulkner okuduğunu sanır insan. bence bu iki yazarın anlamsız da bir taklidi zaten.
ayrıca karakter betimlemeleri de çok zayıf fikrimce.
"Farklı insanları severim. Şu alemde, yüzlerindeki sıradanlığı bozmamaya çalışarak, düzenli bir hayat yaşıyor gibi görünenler daha güvenilmez olur çünkü."
“ benim ben olmam, başka biri olmamam, benim için önemli bir servet. Yürekte açılan yaralar, bir insanın bağımsızlığı karşılığında dünyaya ödemek zorunda olduğu çok doğal bir bedel.”
çoğu kitabını okuduğum, kalanları da okumaktan kendimi alamadığım yazardır. koşmasaydım yazamadım kitabında kendi hayatıyla ilgili ayrıntılardan yüzeysel bir biçimde bahsetmiştir. azizmli ve disiplinli bir yazardır.
Haruki Murakami'nin Türkçeye çevrilen tüm kitaplarını okudum ve her birinde kendine özgü, büyüleyici bir tarzla karşılaştım. Kitap okumayı seven biri olarak, Murakami'nin gerçeküstü dünyalarla dolu anlatımını çok farklı ve etkileyici buluyorum. Onun eserlerinde, sıradan hayatların içinde gizlenen derin anlamlar ve karakterlerin içsel yolculukları beni her seferinde düşündürüyor. Murakami'nin cümleleri, sade ama derinlikli yapısıyla okuyucuyu adeta kendi iç dünyasına davet ediyor. Her kitabında, kaybolmuşluk ve arayış temaları arasında gezinirken, kendimi de bu büyülü yolculuğun bir parçası olarak hissediyorum. Bu yüzden, Murakami'nin eserleri benim için sadece birer kitap değil, aynı zamanda ruhsal bir deneyim.