yazarının hayalgücünü, kurgu yeteneğini falan geçiyorum da, kadında aşmış bir anlatım gücü var hafız. bu kadar mı akıcı olunur lan. 5. kitabı (ki en kalını olur. möhöm.) 3 günde bitirdiğimi biliyorum. ha, başım göğe mi erdi, hayır. ahaha.
çeviriden okudugumuz için, rowling'in üslubunu bozmadan, gayet güzel çevirmiş çevirmene de -yamulmuyorsam sevin okyay- saygılarımı iletiyorum. onu da sevelim.
heri ? iyidir iyi. bi türlü olgunlaşamadı ama olsun. yine de ron'u tercih ederim.
ertesi gün işe gitmek zorunda olduğum halde, sabahlayıp, bana kendini okutturan j.k rowlingin 7 seriden oluşan hikayesinin baş aktorüdür.her ne kadar filmleri kitapları kadar ayrıntılı olmasada, harry potter olsun taştan olsun mantığıyla izlemişimdir. önyargılı davranıp baştan akıntısına kapılmadığım için hayıflandığım olmuştur. önyargı kötü birşeydir, bazen size çok şey kaçırttırır.
çocuk kitabı olarak algılanan fakat aslen "böylesine hayal gücü" ile yazılmış bir romanı ancak çocukların anlayabileceğini düşündürten kitap. evet, yetişkinlerin hayal gücü ile kıyaslamamak lazım değil mi.
bir şekilde devam etmesi gereken seri. yani bu slyterin, gryfinndor, hufflepuff ve ravenclaw denen elemanların da hikayesi ilgi çekici. harry bir nedenden * dolayı bu adamların zamanına gitsin godric gryffindor'a dayasın sırtını, dumbledore 'a dayadığı gibi slyterin'e karşı birlik yapsın savaşsın falan zaten ölmüş adamı bir daha öldürsün yapsın bir şeyler uzasın olaylar. hatta bak zaman olayını çözmüşken gitsin dumbledore'un gençliğini falan da getirsin o zamana. hatta diğer taraf da voldemort'u onun harry'nin ailesini öldürmeden önceki halini de getirsin tam bir iyi kötü savaşı görelim olaylar arap saçına dönsün. çoluk çocuk da bayram yapsın. *
yazar tarafından en büyük kazığın atıldığı karakter. orada güzelim hermione dururken ginny denilen ron'un kardeşiyle sevgili oluyor hermione de turuncu kafa ron'a kalıyor. böyle kahramanlık olmaz olsun diyoruz.
kimi insanların "çocuk kitabı lan bu, saçma sapan birşey!" gibi cümlelerle ezip dışlaması beni hayli üzen romandır. adını hatırlamadığım ünlü bir türk yazarın dediği gibi; "kitapları çocuk kitabı yada yetişkinlere özgü diye sınıflandırmak bana yanlış geliyor. çünkü iyi yazılmış bir çocuk kitabı, yetişkinlere de hitap edebilir." bu açıdan bakılıp, önyargısız yaklaşılırsa hakikaten herkesin bir solukta okuyabileceği, her serisi ayrı güzellikteki romandır.filmleri için aynı şeyi söyleyemem tabi..
serinin 5 filmide çok iyi gişe başarısı elde etmesine karşın oscar alamamış hatta ciddi bir ödül bile alamamıştır. aday gösterildiği bir ödülü de bir geyşanın anıları * filmine kaptırmış.
zaman kavramı kesinlikle sezdirilmeyen ve bu özelliğini çok takdir ettiğim seridir.
ayrıca gözünün önünde kaç arkadaşı-tanıdığı ölmüş olsa da, tek kelime küfür etmemiştir. hayır insan patlar bir yerden sonra. bir savunma mekanizmasıdır küfretmek. insanın akli dengesini yitirmesine bir nebze engel olur. kısaca, "yabma bunu! yabma bunu!"
ileri derecede fantastik edebiyat örneğidir. kitapların arasındaki bağlantılar ve detaylar yazarın yeteneğini ortaya koymaktadır. çocuklar içinmiş gibi bir önyargı olsa da 13 yaşüstü kişilerin okuması gerektiği inancındayım.
çocuk hikayesidir. ama kesinlikle fantastik edebiyat örneği değildir. Dragonlance, forgotten realms, darksun ve ravenloft varken harry potter'a fantastik edebiyat demek komiktir zaten. Azalin tavuğa çevirir adamı valla.