'aaa ben buraya entry girmemiş miyim?' dedirten konu başlığı.
uzun zamandır buralarda değildim, kollarımı sıvadım geldim efendim.
annem ben 9-10 yaşlarındayken kitap okuma alışkanlığı edinmem için çok uğraştı. (başarılı da oldu edebiyat mezunuyum)
kitapçılarda görüp de dünyaca çok satan çocuk kitabı diye tanıtılınca almış bu kitabı bana, hayatımı değiştirdi.
ilk başta ilgimi çekmedi hiç. biraz sıkıcı geldi. annem 'yeni aldığım kitabı okuyor musun? bitir de anlat bana' deyince tekrar heves ettim, annemle kitaplar üzerine konuşmayı seviyordum ta o zamanlar.
çok güzel bir dille yazılmış, tam bir çocuk kitabı. çoğu kişi filmlerinden ve dünyaca ünlü bir kitap haline gelmesinden dolayı şişirilmiş bir seri olarak görüyor ama kesinlikle öyle değil. bana 10 yaşımda 'silüet' 'ifrit' 'banliyö' gibi bir çok değişik kelimenin anlamını öğretti. sonra biz büyüdükçe, yeni kitaplar çıktıkça kitaplar da büyüdü resmen. yine aynı öğretici, sade ama etkili dil, fakat konu derinleşti. gerçekten okuma alışkanlığımı değiştiren kitaplar arasında ilk sıralarda.
filmlerini izleyen abarttığımı düşünür, ama 10 yaşında bir çocuğun gözüyle o kitapları okumak, seneler ilerledikçe yenilerine başlamak, seriyi tamamlamak, detaylarda kaybolmak, hayal gücünün ötesinde bir dünyayı ziyaret etmek, o yaşlarda bir insanın başına gelebilecek en güzel şeylerden biriydi.
kısacası çocuklarınıza, yeğenlerinize, kuzenlerinize okutun.
edebi değerinin kesinlikle olduğunu düşündüğüm 7 kitaplık bir serinin başlangıç kitabıdır.
ülkemizde ilk olarak dost kitabevi yayınları tarafından mehmet bayındır çevirisi ile yayınlanmıştır. fakat çeviride yapılan hatalar yüzünden okunabilirliği son derece düşük olduğundan kitlesini yakalayamamıştır. iki yıl sonra ise yapı kredi yayınları tarafından ülkü tamer çevirisi ile piyasaya sokulmuştur ve yıllar geçse de üzerinden halen okunmakta ve okutulmaktadır.
harry'nin 11 yaşında olduğu kitap. her şeyin başladığı, "sağ kalan çocuk"la tanıştığımız güzellik...
tanıştığımızda ben de 11 yaşındaydım; ne mutlu ki ilk okuyucularından biri oldum. insanın hayal gücünü genişleten ve küçücük bir çocuğun kendisi için de bir hogwarts mektubu beklemesine neden olandır aynı zamanda.
filmi de televizyon ekranlarında sıkça gösterilmiştir...
hatta bu meseleyle ilgili, erdil yaşaroğlu'ndan geliyor:
(img:#77447)
115.ye kendini izlettiren film. ne kadar saçma da gelse 35 yaşına da gelsem dün gece tekrar kardeşim, babam ve ben oturup izledik. sabaha karşı tekrar yayınlandı, başını kaçırmış idi iyi oldu..