756. kez yeniden izlediğim ve bir kez daha hayran kaldığım film.
harry potter filmleri arasında genel olarak favori filmim diyemem ama sinematografi anlamında, benim için, açık ara lider konumda kendisi.
neredeyse her sahnede bir duvar kağıdı yaratan, filmin görüntü yönetmeni Bruno Delbonnel özel bir takdiri hak ediyor gerçekten. keşke diğer filmlerin görüntü yönetmenliğini de kendisi yapsaymış diye hayıflanmamak elde değil.
bu yüzden, hem kendim için küçük bir koleksiyon yaratmak hem de filmin görsel güzelliğini bir kez daha vurgulamış olmak adına filmden 1920 x 800 çözünürlükte bazı ekran görüntülerini yakalayıp, derledim.
not : video oynatıcısı ekranından kaynaklanan donukluğu gidermek amacıyla görüntülerde birkaç temel düzeltme yaptım.
şimdi gelelim sebeplerine. harry potter'ın kitaplarını ilk çıktığı günden beri zevkle okuyan biri olarak 2.filmden sonra hiç bir filmden zevk almadım. filmleri sıralayacak olursam 1>2>>>3>4>>>>>>>>>>>>5>8>7>6 diye gider. 4 ile 5 arasında bariz fark ise david yates denen beceriksizin filmleri yönetmeye başlaması. ilk 4 film 3 ten itibaren kötü olup gene de kendini izletiyor. ama 5 ten itibaren kitabı okuyan insanlar nefret ediyor filmlerden. neyse konuyu uzatmayalım gelelim filme.
şimdi 5.film gibi kitabı en uzun olup filmi bu kadar berbat ve kısa olan başka uyarlama harry potter filmi yokken sen gidip aynı adama 6.filmi de çektiriyorsun.
1-filmin başındaki muggle başbakanı ve sihir bakanı konuşması nerede arkadaş. sen o kadar saldırı görüntüsü koyuyorsun. ölüm yiyenler( sinemada bile ruh emici diye altyazı koymuşlar * ) hiç saklanma gereği duymadan mugglelara saldırıyor ama kimse çıkıpta aga bu olanlar nedir diye hükümeti protesto etmiyor mu ? kitapta muggle başbakanı olayı çeşitli bahanelerle örtüyor. sihir dünyası da canhıraş bu garip olaylara şahit olanların hafızasını siliyor. sihir bakanına çemkiriyor hatta başbakan. bu kadar önemli bir sahneyi koymayınca o baştaki sahnelerin altı boş kalıyor.
2-filmin başında harry'nin tek başına cafede oturup kız ayarlaması nedir lan. oğlum hani dumbledore gelip alıyordu evden. mirasını açıklayıp dursleylerle konuşuyordu. nerede bu sahne. hem hiç olmadığı kadar güvende olması gereken harrydeki bu rahatlık ne arkadaş.
3-tamam hikaye karanlıklaşıyor da filmi karanlık ortamda çekmek nedir arkadaş. izlerken gözlerim ağrıdı. david yates çektiği her filmde bunu yapıyor. fantastic canavarlarda da yaptı.
4-hortkuluk hikayesi çok havada kaldı. tüm anılar gösterilmedi. hortkuluk olabilecek tüm nesneler anlatılmadı. bu çocuk son iki filmde nasıl kendinden emin hortkuluk arayacak. çünkü pek akıllı yates efendiye göre saçma sapan aşk hikayeleri kitapta olmayan kovuğun yanması gibi ucuz aksiyon sahneleri daha önemli.
5-ron karakterine ne oluyor arkadaş. ron harrynin en iyi arkadaşı hermonieden bile daha yakın olması gereken biri. hiç olmadık zamanlarda yaptığı on numara esprilerle ortamı kırıp geçiren adam; ruhsuz, hermonie ile harrynin yanında yancı gibi kalan silik bir tip olup çıktı. kitapta uzunca süre hermonie ile kavgalılar ama kavga sebebi öyle üstünkörü geçilmiş ki ne olduğu anlaşılmıyor.
6-lan cenaze nerede cenazeee ! aragoga bile cenaze yapıldı koskoca dumbledore ölmüş kimsenin s.kinde değil. hermonie gelmiş ron ginny ile ilişkinize sıcak bakıyor diyor. bunu duyunca harry mal gibi sırıtıyor. kitapta harry'nin kıçında ayı bağırıyor. olm adam ginny'i terkediyor 6.kitabın sonunda hortkuluk aramaya düşücem diye. geleceği belirsiz. ya voldemortu öldürecek yada ölecek.
7- bill weasley nerede oğlum. bu adamla harry daha 4.kitapta tanıştı. 4.filme koymadınız neyse dedik. 5.filmde de ses etmedik. oğlum adamın yüzü deşildi 6.filmde lan. sonra 7.filmin başında seyirci kim bu suratı çizik abi demesin diye sanki yeni tanışıyorlar gibi harry ile tanıştırıyorsunuz. son kitapta bill weasleyin çok sahnesi olmasa orada bile koymazdı bu allahsız yates. seri boyunca en az sevdiğim karakterlerden percy bile daha çok görünüyor bu seride. kitabı okuyanları salak yerine koymayın. aynısını mundungus için de yaptınız bu arada unutmadık.
8-4.filmden itibaren halim selim ağırbaşlı dumbledore'un karakterini değiştirdiniz. ne zaman harry'i tokatlayacak diye bekliyorduk. bu filmde zirve yaptı bu. yok hermonie ile aran nasıl demeler. harry şato içinde nasıl buharlaşıcaz dediğinde gevşek gevşek gülüp benim ayrıcalıklarım var demeler. olm 1.kitaptan beri en az 100000 kere söylendi. şato ve arazi sınırları içinden ev cinleri hariç hiç bir canlı buharlaşamaz yada dışarıdan şatoya buharlaşamaz. voldemort bile yapamaz lan bunu. bunun tek istisnası 5.kitapta cisimlenme çalışsınlar diye müdür sadece ortak salondan kaldırıyordu sihri. o da kısa süreliğine.
9-Dumbledore'a asalar çekilmiş, etrafı ölüm yiyenlerle doluyken, harry öyle mal gibi aşağıdan bakmaz david ve arkadaşları, okuduysanız kitapta, üstünde görünmezlik pelerini vardı ve büyü yüzünden hareket edemiyordu.
oyunu görsel açıdan tatmin edici olup, oynanış anlamında rezalettir yaptığınız tek şey arada kıytırık düellolar yapmak(ki en oynanabilir kısmı) saçma sapan iksirler yapmak ve quidditch maçları yapmak bir de ordan oraya geziyorsunuz tek güzel kısmı da bu hogwarts evrenini farklı açıdan görebilmek içinde gezebilmek açısından, zaten alıp da oynayacak varsa ancak bunun için alır.
harry potter'ın ilk kitabı hariç kitaplarını okumadım. filmlerden takip ettiğim kadarıyla biliyorum. yaklaşık 2001 yılından beri yani. her bölümde ayrı bir macera olur ve gerçekten şaşırırdık. izlettirirdi bir şekilde. bir kere bile sıkıldığımı hatırlamıyorum ama bu film beni o kadar sıktı ki anlatamam. bitse de kurtulsak dedim. serinin en zayıf filmi buydu sanırım. ne atmosfer vardı ne de heyecan. sirius yoktu belki ondandır, bilemiyorum. hiç beğenmedim ben açıkçası.
hiç harry potter okumadığım için iyi bir uyarlama olup olmadığı konusunda yorumda bulunamayacağım.ama harry potter'ın 5. seriye kadar tüm filmlerini (çoğunu sinemeda olmak üzere) izlemiş biriyim. bunu da dvd'den izledim ve içlerinden gram keyif almadığım ilk film buydu. olaylar birbirine bağlanmıyor,aksiyon düşük,ayrı ayrı toplamda 5-10 dakikalık kısım hariç heyecan yok, karakteri canlandıranların yaşlarıyla karakterlerin yaşları arasında uçurum oluşmuş ( ergen taklidi yapan delikanlılar gibi duruyorlar özellikle ron)vb. ben bunu harry potter hayranı olmayan ve filmden çok birşey beklemeyen; tek gayesi izlediği filmde görsellik, akıcı bir konu ve biraz heyecan olan; kısacası o filme ayırdığı 2 saatini sadece keyifli geçirmek isteyen biri olarak yazıyorsam, hayranı olup seriyi takip edenler bu filmi izleyince ne kadar derin bir hayal kırıklığı yaşamıştır tahmin bile edemiyorum. hele bir de serinin en güzeli olan 5. filmin ardından gelmesi bu filmi daha da garabet bir duruma düşürmüş.
uzun zaman önce gösterilmesine rağmen yeni seyretme fırsatı bulduğum film. harry potter serisinin açık ara en sönük filmidir. son film olan ölüm yadigarlarıyla serinin diğer filmlerini birbirine bağlamak için köprü görevi gören sıradan bir film. oyunculuklar güzel ama. e artık 6. filmleri oldu,oyunculukları da iyi olsun bi zahmet dimi.
serinin son filminden umutluyum ama.
bugün aklıma takılan bir ayrıntıyla ilgili olarak ;
--spoiler--
david yates'in filmi kırparak ne büyük hatalar yaptığı aşikar ama 7.filmde de aksaklıklara yol açıcak hatalarmış bunlar efenim.
örneğin filmde dumbledore harry'e horace'dan aldığı anıyı gösterdikten sonra "hortkuluklar herhangi birşey olabilir" diyaloğu geçiyor.
ama kitapta harry "hortkuluklar herhangi birşey olabilir, görünmez ve benzeri şeyler olabilir" dediğinde dumbledore amcamız "unuttunmu harry voldemort değerli ruhunu değersiz eşyalara koymaz" diyordu.
daha sonrada voldi nin hortkuluk yaptığı muhtemel değerli eşyaları tahmin etmişlerdi.
şimdi ben kitapları okumamış seriyi filmlerden takip eden biri olsam bu elemanların 7.filmde hep değerli eşyaların peşine düşmesine şaşırır "lan hani herhangi birşey olabilirdi bu aradıkları hep servet niteliğinde eşyalar ?" derdim.*
david yates fazladan bir 5-6 dakikada ev cini hokey'in anısını gösterseydi hem ben bu entry i girmemiş hemde yakışıklı ve genç voldemort'u görmüş olacaktık.
--spoiler--
evet sözlük en iyisi bekliyip görmek. 7.filmin yönetmenide geilp hogwarts savaşını falan keserse hiç şaşırmam.
--spoiler--
hermione gibi not manyağı bir kızın ron gibi bir hıyarı başkasına kaptırdığı için bunalıma girip harry gibi acemi bir aşığın omzunda ağladığı bir garip film.
--spoiler--
--spoiler--
slughorn: heriiiiiiii
harry: söööööööör
--spoiler--
o değil de
--spoiler--
Şu Dumbledore ile Harrynin ofiste konuşma sahnesi ne rezil bi diyaloğa sahiptir.Dumbledore'un Harry'e ''seni geçen Hermione ile görmüşler Hehe '' demesi sonra bi anda ''tamam yeteri kadar lafladık'' diye kestirip atması.(ne laflaması lan 3 cümle kurmadın daha)
--spoiler--
aksiyon olmasından şikayet edilen film ama kitapta öyle olduğu için fazla aksiyon sahnesi yoktu. ama üzülmeyin ölüm yadigarlarında bol bol aksiyon ve sırlar var yani 2 katı daha doyacaksınız filme.
serisinin en kötü filmi. başıyla sonu ayrı ayrı şeyler. filmin ismiyle konusu arasında bağlantı yok. melez prens sadece snape ile harry arasında geçen küçücük bir diyalogda geçiyor. olay bu mu arkadaş? boşu boşuna 2.45 saatim gitti. en azından filmin sonunda harry ile snape arasında bi aksiyon beklemiştim. ulan o da yok. kurgu, senaryo vs. herşey 0. 10 üzerinden 2. o da diğer filmlerin hatrına...
david yates bu işi yapamıyor 5. filmin de içine etmişti, bu filmde de tüm aksiyonlu ve önemli sahneler atlanmış yarı komedi dizisi havasında bir film yapılmış yani neymiş dizi yönetmeninden sinema yönetmeni olmazmış. bence harry potter filmlerinin en güzellerini kitaba da sadık kalarak chris colombus yaptı( evde tek başına nın yönetmeni) mesela 4.film de gayet iyiydi ki 13 yaş sınırı oldu halbuki 6.kitapta olanlardan müthiş korku filmi havasında bir film çıkabilirdi, hortkuluğu bulmaya gittikleri yerdeki sahne ve dumbledore un öldürüldüğü sahne çok daha uzun ve aksiyonlu olabilirdi ama 4.filmin sonunda harry ile voldemort un karşılaşması sahnesi gibi kısa ve biraz sallama olmuş, hakkı verilmemiş. umarım son filmi adam gibi yaparlar ki 2 ye bölecekler diye biliyorum.
her seride olduğu gibi bu seridende paranın dibine vuran, önceki serileriyle her yaşa hitap eden ancak bu filimle sadece teenage sınıfını geçemeyen milyon dolarlık yapıt..
sırf draco malfoy için dvd'sinin çıkış tarihini her gün bizim ordaki cd dükkanındaki tezgahtara sorup kendisini baydığım filmdir. bu kadar kendime ve insanlara zarar veriyorum ama değicek mi bilinmez.
yav bildiğin teenager filmi resmen. twilight tadında. film boyu hermione ile ron'un işi olsun deyu bekledim. yok. bana mısın demedi köftehorlar. yeni izledim filmi bide. 2.30 saat neyin sürdü. hatta şöyle bi spoiler vereyim;
--spoiler--
-heri başta bi kıza yavşıyo.
-cina var bornozlu. öpüşceklerinde bellatrix saldırıyo.
-ron bi kızla öpüşüyo. hermoni kıskanıyo falan.
-ron başka bi kıza aşık oluyo iksirlen.
-heri cina'ya kesik. el ele falan tutuşuyorlar ama sonda.
-voldemort gençken gizli eşcinselmiş.
-bide dambıldor öldü.
--spoiler--
diğer filmlerine göre oldukça vasat bir filmdir kanımca.
çok ortada kalmış. sanırım bir geçiş olarak çektiler bu filmi çünkü gelen diğer 2 film part one ve part two şeklinde..
hayırlısı diyelim.