harry potter serisinin açık ara en iyi filmi. görsel efektler açısından da öyle.
ama çocukluğu anımsatması gibi bir durum yok. henüz daha dün olan 2011'de vizyona girmiş filmin çocukluğu mu olurmuş efendim. serinin ilk filmleri olsa bi nebze.
kitabı okunduğunda şöyle tepki verdirten serinin sonu 'nasıl olur da hermoine ron ile aşk yaşar? neden harry ile değil!'. gerçekten de hermoine'ye aşıktım ama bir türlü yakıştıramadım ron'a. neden harry ile aşk yaşamadı? onlar birbirlerine daha çok yakışıyordu. ilk kitaptan beri bekledim harry'ye aşık olmasını ama olmadı işte.
11 yaşımda iken başlayan seri geçen sene son bulmuştu. çoğumuzun içinde olduğu gibi bununla büyüdük. hermione çoğumuzun çocukluk aşkıydı. şimdi son filmi tekrar izledim sonra senarist ve yönetmene sövdüm devamı yok diye. her neyse...
zorunlu tanım: serinin finalidir.
diğer filmleri gözönünde bulundurunca bu filmden çok bir şey beklemiyordum açıkçası. kitaplarını okuduktan sonra izlediğim bütün* filmler hayal kırıklığıydı benim için. hayalimde canlandırdığım ve kitaplardaki akıcılık ve aksiyon genelde vasat kalıyordu filmlerde. ama bu son filmi beğendim ne yalan söyleyeyim. filmin kurgusu, aksiyonu ve akıcılığı çok başarılı olmuş. herşeyin bir sonu var evet ama harry potter bitmemeliydi.
ne söylenebilir ki hakkında? harry potter benim büyüyüşümü temsil etti. ancak sözlükte harry potter ile ilgili entry yazmadım hiç. filmi yeniden izlerken yine salya sümük ağladığımda aklıma geldi bunu yapmadığım.
mcgonagall'ın harry'e "seni yeniden görmek güzel" diyişinden filmin son anına kadar salya sümük ağlatan bir film. belki serinin sonu ölüm yadigarları kitabıydı ama harry potter'ın sona erişi bu filmle oldu. efsanevi.
hem kitaba bağlı kalmayı çok takmadan hemde kaliteyi daha da yukarıya taşıyarak çok güzel bir final yapmıştır. bunda genç oyuncuların oyunculuk anlamında olgunlaşmalarınında payı büyüktür.
--spoiler--
kitaptaki son ile filmdeki son birbirinden çok farklı. filmde son hortkuluk nagininin ölmesiyle voldemort parçalarına ayrılıyor. kitapta ise nagini zaten önceden öldürülüyor. harry başka hortkuluk kalmadı artık biz bizeyiz tom diyor. düello ise şu şekilde gerçekleşiyor. voldemort aveda kedavra diyor, harry ise her zamanki gibi expelliarmus diyor. voldemort un elindeki mürver asa harry e ait olduğu için 1) kendi sahibini öldürmüyor 2) kendi sahibinin asa çağırma büyüsü olan expelliarmusu dinliyor ve ona gidiyor. bu arada voldemort kendi aveda kedavrası geri tepip kendisine çarptığı için ölüyor. ve moleküllerine ayrılmıyor, voldemort'un cesedini içeriye taşıyorlar vs.
--spoiler--
uzun zamandır beklediğim orjinal dvdsi çıktı hemen aldım izledim yeniden sinemada izlemiş olmama rağmen film kitabın sonunu anlattığından ve bugüne kadar soru işareti olan bir çok şeyi açıkladığından genel anlamda başarılı bir film olmuş özellikle 1000 sayfalık zümrüdüanka yoldaşlığına 2 saati çok görmüşlerken, sadece 200-250 sayfalık bir kısım için bir film yapmaları bile yeterli ancak o son ne öyle derim yani, bir kere 19 yıl sonra olayı zaten rezalet de voldemort u yenmişsin zafer kısmı o kadar mı kısa olur, üçünün yanyana gelip kameraya bakmasıyla biten ve 19 yıl sonraya geçen bir son.
dün bluray (torrent) olarak izlediğim fantastik film. daha çok çocuklara hitab etse de bütün seriyi izledim. fanatiği değilim, zaten çok şeyden de haberim yok. karakterlerin (ana karakterler hariç) ismini bile tam bilmiyorum. zaten kitabını da okumadım ki en çok okuyanlar eleştirmiş bu filmi.
bence the lord of the rings seviyesinde olmayan bir seriydi. zaten bu seri daha çok çocuklara hitab ediyor. lotr ile karşılaştırılması da hata tabi.
-harry ile voldemort arasındaki kapışma çok tırt kaldı bence. büyü asalarını bırakıp "senin saçını yollarım yelloz" dercesine birbirlerini tokatlamaları, düelloları falan olmamış.
bunun da ötesinde son kapışmanın yaşandığı yerde kimsenin olmaması, harry'e kahraman gibi (çocuk, yerden bitme boyuyla koskoca voldemort'u mort etti sonuçta.) davranılmaması çok saçmaydı. insan karşısına çıkıp "here we go" falan der bari lan!
harry voldemort'a doğru ölüme giderken kankilerinin hiç siklememesi çok komikti. olduğunu sandıkları anda bile ağlamadılar ak. harry kalkmasaydı "zonk" diye, bunlar voldemortun tarafına da geçerlerdi bence!:bgv!:
zaten bence ne voldemort ne de harry karizmalarının zirvesinde gösterilmemiş final filminde.
-snape'in ters köşe yapması (çok büyük adam valla) güzeldi, gözyaşıyla geçmişine gidildiği sahneler de çok iyiydi. ama bence en iyisi çaktırmadan arkasındaki olum tıkınıcılarına da ters köşe yapmasıydı. http://media.tumblr.com/tumblr_lovc7w4hvn1qh5kx1.gif
-ron ve hermione arasındaki zamansız sarılmalar, öpüşmeler gereksizdi.
-ilginç bir nokta, dumbledore kısmen de olsa kötü biri gibi gösterilmiş. geçmiş filmlerle ters olmuş.
-hogwarts savaşı işe görsel olarak bayağı güzeldi. ben sevdim. iyi yapmışlar aferim. yanlız hogwarts çok bile dayandı bu savaşta. binlerce büyücü, olum yiyici vs vardı karşı tarafta.
-ejderhalı sahne de iyiydi. hem görsel olarak hem aksiyon olarak. zaten bizim ron-harry-hermioane üçlüsünden en sevdiğim hermione burada komikti. bellatrix olmayı becerememesi, üçlü içerisinde en akıllı şekilde hareket eden olması vs.
-nagini'yi öldürme olayı da bu kadar uzamamalıydı bence. ak yılanı.
-mürver aşa, mürver aşa dedik, kurdan gibi kırıldı lan! cin malı midir nedir!:bgv!:
-diğer birçok şey neyse de o 19 yıl sonrası çok fenaydı lan. insan biraz makyaj yapar ak. bildiğin çocukları, neredeyse hiç makyaj yapmadan 35-40 yaşında gösterircesine kamera karşısına almışlar, güya kendi çocukları da yanlarında. küçük çocuklar sırındı o ayrı.
bence beklentilerden uzak olsa da görülüp eğlencesine izlenebilecek bir film. özellikle de kitabı okumayan ben gibiler için.
19 yıl sonra o ufak veledin adının albus severus potter olduğunu duyduğum an böyle yemin ediyorum kıllarım diken diken oldu, gözüm doldu falan. çok kaptırdım ben kendimi filme. daha bu sabah izledim bir de. kitaplar kadar olmasa da güzel uyarlamalardı, hepsi... lily'de cidden kaşarmış yani sen snape gibi adamla kırıştır kırıştır sonra git james'e... ayıp lan. snape de zavallım öylece kendi içinde saklamış senelerce. voldemort olacak eşrefpaşa çingenesinin harry potter'a tekme tokat daldığı bir sahne var. orası çok komik. amk elinde gelmiş geçmiş en güçlü asa var, sen merdivende hala adam kovalıyosun, boğazını sıkıyosun falan. ağzının üstüne çaksana iki tane sağlam büyü.
ha bir de son sahnesi yani 19 yıl sonrası bildiğin türk filmi olmuş. çocukluk arkadaşları, sevgilileri evlenmiş falan. çoluk çocuğa karışmaca. bir de bunların çocukları da arkadaş. o sıralarda vagonlardan birinden belgin doruk'la ayhan ışık çıkacak sandım amk.
Kitaba göre eksiklikler elbette çok fazlaydı ama genede muhteşem bir son olmuştur. Filmin elbette ki en büyük eksikliği, kitapta verilen onca kilit noktanın doğru şekilde aktarılmamış olması veya hiç değinilmemiş olmasıdır. Bir de avada kedavra lanetine uğrayanların hali neydi öyle? Kitapta öldüren lanete uğrayan kişinin vücudunda hiçbir hasar izi kalmaksızın öldüğü açıkca belirtilirken, filmde maşallah havaya saçılan kağıt parçaları gibi dağılıyorlardı. O kısım cidden hiç olmamış, ı-ıh! Ayrıca Voldiciğimle Harry'nin kuleden aşağıya uçma sahnesi inanılmaz saçmaydı. (yok öyle bir şey! bunların hepsi Amerikanın oyunu modu) Tüm bunların dışında savaş sahneleri ve elbette Snape'in ölüm sahnesi gerçekten çok etkileyiciydi. Bir ara o kadar çok etkilendim ki ' vur lağn vuuur' diye tepindim resmen. Kısacası bu film, Yüzüklerin Efendisi'nin yapamadığını yaparak, tüm eksikliklerine rağmen beni etkilemeyi başarmıştır.