hagi'den sonra kendini bize bu kadar sevdiren oyuncu olmamıştı. yolu açık olur umarım.
sami yen devre aralarında, gollerinden sonra
harry harry kewell
harry harry kewell
diye inlerdi.
gs den gönderilmesine hiç gerek yoktu .sadece sol kanat değil forvet arkasında da oynayabiliyor. gelecek sene kaptanlık bandını ,10 numarayı ve o bölgeyi verselerdi kötü mü ederlerdi.
gitmesi hiç de gerekmiyordu. sanki yerine getirilecek adamlar %100 performans ile oynayacaklar. belki harry kewell kadar bile iyi oynayamayacak olan futbolcular gelecek. belki daha fazla paralar verilecek.
neden kewell gidiyor?
takıma katkı sağlayamıyor.
yerine alınacak kewell'dan daha mı iyi olacak?
....
sorularına bir türlü cevap veremiyorum. gelen adam daha mı iyi olacak. en azından takımı için oynayan adam gibi oynayan oynadığı zaman çirkefliğe kaçmayan oyuncu kalsa idi. bu yazımı önümüzdeki sene bu gün editleyeceğim.
yetenekliydi. fakat sakatlıklar yeteneğini emmişti. evet sempatikti, ama takım çıkarları doğrultusunda olması gereken yapıldı. ayrıca galatasaray'da büyük işlere imza atmadı. bu kadar tanrı seviyesine çıkarılmamalı.
an itibarı ile boşta olan futbolcudur. iyi oldu galatasaraydan gönderilmesi 45 dakika'nın üzerine çıkamıyordu. 2008'deki gibi hatırlayacağım seni. yolu açık olsun. gönül isterdi ki jubilesini galatasaray da yapsın ama performansı yeterli değildi.
Hamburg maçında defansa geçmesi , mücadeleci ruhu, ali sami yen'de çalınan " dady cool" u , bordeaux'a attığı golü, Ntvspor'a verdiği o içten röportajı , ve en iyi galatasaraylı'dan bile galatasaraylı olan duruşunu asla unutmayacağımız taraftarın kalbinde iz bırakan bir futbolcu... Yolun açık olsun,
tırt bir futbolcuydu. ayrıca gereksiz tripleri vardı. gitti iyi oldu... defoldu gitti. ayrıca ağzı leş gibi alkol kokan bir futbolcudan medet umup ilahlaştıranları kınıyorum.
bu adam, bir sene daha oynasın demek çok büyük iyimserlik olur ancak hamburg maçındaki özverisini, bordeaux maçındaki golünü unutmak da büyük nankörlük olur. güle güle harry kewell.. 3 yıl boyunca yaşattığın güzel duygular için çok teşekkürler..
galatasaray formasının içindeki insan duruşuydu. gitti, üzüldük. ancak galatasaray hala var. şimdi kollarımızı, sarı kırmızı aşkımızla, selçuk inan ve elmander' e açıyoruz, oz büyücüsüne akıttığımız gözyaşlarını yavaş yavaş silerek.
aklımızda bordeauxya attığı golle ve 2009 yılında gençlerbiriğini karşı harika bir vuruşla topu ağlara göndermesine rağmen ofsayt gerekçesiyle sayılmayan pozisyonuyla kalacaktır.bu golü aradım ama bulamadım sağ ayağını öne yitip topa sol ayağıyla harika vurmuştu.aklimdan çıkmıyor o vuruş bir benzerini daha görmedim.güle güle kewell reis...
gideceği çok önceden belliydi. bir süredir takımın geneline sirayet eden sıkıntılar, başarısızlıklar, mutsuzluk onu da etkilemişti. o kewell'ı takıma bağlayan şeyler kopmaya başlamıştı sanki. arkadaşlık, huzur, para vs. ne olursa olsun başarı olmadı mı olmuyor arkadaş, olamıyor.
neticesinde istanbul'da şampiyonlar ligi kupası kaldırmış kalibrede bir adam*, istanbul'da bize yaşattığı güzel anıları ardında bırakıp gidiyor. söylenecek, yazılacak çok şey var ama sanki gitmiyormuş, takımda kalacakmış gibi davranmayı yeğliyorum. hakkında çıkan yazıları okumuyorum, görmezden geliyorum, "gidiyormuş" diyenlere "napalım ya" diyebiliyorum sadece, zira çok can yakıyor gidişi. keşke doğru düzgün bir zamanda, doğru düzgün bir takıma gelseydi. ama ne yazık ki galatasaray tarihinin en kötü döneminde uğradı bize, yazık oldu...
şu çok bahsedilen gençlerbirliği maçındaki matrix vuruşu ile attığı gol de alttaki videoda 3:45'te görülebilir. akıllara zarardır: