modern politik psikolojinin kurucusudur,1930 yılında 'pyschopathology and politics' adlı bir eser yayımlamış,günümüzde hala geçerliliği olan hiptezleri vardır.
Söz konusu kitabında politik hayatta aktif yer almış, kadın ve erkeklere ait psikiyatrik verileri içeren örnek olaylar kullanmıştır. **
ayrıca,Kaplan ile birlikte yazdığı birde power and politics diye bir eseri daha bulunmaktadır.*
kendi adıyla anılan iletişim modelinde "kim, neyi, kime, hangi kanalla, hangi etkiyle iletiyor?" sorularına yanıt aramıştır. model diğer iletişim kuramcıları tarafından geri dönüşüm eksikliği, iletinin aktarıldığı koşulun ve hangi amacı taşıdığının belirtilmemesi gibi nedenlerle eleştirilmiştir.
--alıntı--
Lasswell'in ünlü yapıtının başlığını anımsıyoruz: Siyaset: Kim, neyi, ne zaman, nasıl elde ediyor? ABD'li siyasal bilimciye göre, siyasetin incelenmesi bir yerde etki ve yetkilinin incelenmesidir: Her toplulukta, herhangi bir belirli zamanda, her değerin çoğuna topluluğun birkaç üyesi sahip olduğu için, herhangi bir değerin dağılım kalıbının çizimi bir piramite benzemektedir.
Herhangi bir değerin çoğunu alan az sayıdaki kimseler seçkinlerdir. Geri kalanlar ise alttakiler, sıradan kişilerdir. Seçkinler kendi varlığını, simgeleri güdümleyerek, arzı denetimleri altında tutarak ve zora başvurarak korur ve sürdürürler.
Lasswell, siyasal bir organda iktidar sahiplerini, siyasal elit olarak tanımlıyor. Toplumsal açıdan etkili, ancak iktidarla ilişkileri gevşek olan öteki seçkinleri bu tanım dışında tutuyor. Lasswelle göre siyasal seçkinler kaçınılmazdır; çünkü toplumun uyum içinde bulunması için bir orkestra şefine gerek vardır. Buna göre, yönetici azınlık gerçeği demokrasi ile çelişmez. Yeter ki, yönetenler yığınlar karşısında sorumlu olsun ve onların isteği sonucu iktidardan ayrılsınlar: Yönetim daima azınlığın yönetimi olmuştur. Fakat, bu olay demokrasinin hangi derecede gerçekleştiği sonucunu cevaplandırmaz. Liderlerin yüzdesi ile demokrasinin bulunup bulunmadığını birbirine karıştırmak, ilkel bir yanlışlık yapmaktır, çünkü bir toplum demokratik olduğu halde, kendisini küçük bir liderlik grubu ile ortaya koyabilir. Temel soru, sorumlu tutabilmeye dayanmaktadır.
1940 ların sonu ve 1950 lerin başında geliştirdiği kamu politika bilimleri yaklaşımı ile tam da bu konuda 2 önemli vurguda bulunur.
kamu politika analizi, abd yanlısı ülkelerde bir refah sağlamayı ve toplumların da bunun farkına varıp totaliter rejimlere başkaldırmalarını, dolayısıyla demokratik rejimlerin gelişmesine vurguda bulunur. bu, soğuk savaş için önemli bir politika aracıdır.
diğer ise, uygulamalı bir sosyal bilim dalı olarak kamu politikaları analizinde yönetim bilimi, siyaset bilimi, hukuk, ekonomi, sosyoloji başta olmak üzere birçok politika bilim dalından pragmatik biçimde ve titizce yararlandığına vurgu yapar.