referans entry'de dünya'da sadece iyiler kötüler ve ikisinin arasında olanlar olduğunu zannediyor. bu dünya bir masal yahut çizgifilm değil. bir insan salt iyi veya kötü olamaz. bir insan hem iyidir hem de kötüdür. zaten kötülük zamana, mekana ve çıkarlar göre değişir. mesela bir kızı iki adam seviyor. bu hikayedeki üç kişide çok iyi insanlar. iki talipte çok iyi adamlar ve bu kız ile evlenmek için yaptıkları her hamle diğerine kötülüktür. kız kimi seçerse o da diğerine karşı büyük kötülük yapmış olacaktır. görüldüğü üzere iyi insanlarda çıkarları çatışınca birbirlerine kötülük edebiliyorlar. yine görüldüğü üzere bu insanlar iyi, kötü ve bu ikisinin arasındalar. hayat budur.
bir diğer mevzu ise bana verdiği "kibrin insanın gözünü kör edebileceği riskini yadsımamasını öneriyorum." nasihati. bu nasihatinden önce durumu şöyle izah etmişim (#17993011).
yine tekrar ediyorum kibir iyi kullanıldığı zaman insanı iyi yerlere getirir. kibir kontrol edilebilir ama müslümanlar tarafından değil. çünkü dinler genellikle kontrol edemedikleri ya da kişiye zümreye mahsus kıldıkları şeyleri yasaklarlar. o yüzden dinler yasakladıkları şeylerle diğer insanları yüzleştirmemeye çalışırlar.
insan herşeyi konrol edebilir. sadece zaman hariç. zamanı kontrol edemez. ama 3. dünya savaşı çıkmadan teknolojik gelişmeler bir 100 yıl daha bu şekilde sürerse zamanda kontrol edilebilir belki. merak ediyorum o zaman gelince bile insan kendinde daha yüce bir varlık arayışında olacak mı acaba?
kulaktan dolma bilgiler yazarı:
bakın ne diyor : "başbakan sezaryen cinayettir dedi sananların yanılgısı olsa gerek." (#15674876)
hee demedi amk. bütün ajanslar ve bakanlar teyit etti. video ve ses kayıtları var. milyonlarca insan duydu ne dediğini ama sen demediğini iddia ediyorsun. ne tür bir madde kullanıyorsun bilmiyorum ama çok etkili olduğu kesin.
hemen hemen her entrysinde bir mantık arama çabası olduğunu görebilirsiniz. fakat mantık önermelerini işine göre şekillendirmektedir.
bilim eleştirisi yaptığını sanmaktadır arada. kütle çekiminin bulunması neyi değiştirdi dedikten sonra, bilinç yönlendirmesinden falan da bahsedebiliyor. yarı bilim olarak tarif ettiği, ( pozitivistlerin bilim olarak gördüğü, ama benim görmediğim, aydınlanma tabanlı fen bilimlerine bakış çerçevesinde.) felsefe, tarih vb. sosyal alanlara hitap eden şeyleri ise bilimin yarı dalı olarak sunup, inanç kavramı karşısında düşürmektedir.
hayır dostum şurada takılıyorum ben. inanç senin için bu kadar önemli madem. mantık ile inanç bir arada yürümüyor. yürütmeye kalktığında paradoksa sokarsın. ya mantığı kullanacaksın, ya inancını.
kendisinin esas yaptığı, inancı, müslüman inancını bilimselleştirmektir. şimdi buradaki bilimselleştirme kavramı tam anlamını karşılamıyor ama en iyisi bu.
ufak bir örnek vereyim, ortaçağ'ın bilgi kaynağı tanrı iken, aydınlanmayla birlikte ( bu din savaşları, bilimsel gelişmeler (hani, hani şu yer çekiminin, kütle çekiminin bulunması) vb. gibi şeylerin ekseni çerçevesinde ) bilginin kaynağı tanrı olmaktan çıkıp, bilimin bilgisi halini almıştır. kendisinin ve günümüzdeki bir çok kişi bunlar bilinç yönlendirmesinin bilgileri, bilginin kaynağı tanrıdır diyerek tanrı'yı yeniden bilgi kaynağı olarak sunmayı göstermektedir.
neyse, yapay dünyama giriş yapayım ben. iyi geceler.
örnek müslümandır. neye örnek; müslümanların neden geri kaldığına. sözlükte ulemacılık oynayan bu bilge ve benzer zihniyetteki müslümanlar haklılık aşısı yaptırmışlar, her konuda haklı olduklarını düşünmekteler. yalnız o aşıyı da kesin bir ateist bulmuştur.
neyse siz diğer müslümanlarda bu zat-ı mukaddesi örnek alın ve yıllarca haklı olun. bizde alıp yürüyelim.
bilmediği şey hakkında hariçten gazel okuyan yazardır.
bazı acı gerçekler var müntesibi olduğumuz dine ait vahyin indiği peygamber hakkında * ne yazık ki bunu oturup ümmi bir akılla görmek istemiyor sanırım, ne acı.