“Belirli bir gaye”den muradın ne olduğunu bugün hepimiz biliyoruz. Kitleleri dininden, dilinden, kültüründen, medeniyetinden, tarihinden koparıp Batılılaştırma gayesidir bu. Hatta bu “gaye”nin gerçekleşmesi için isyanlar tertiplenmiş, sehpalar kurulmuş, kelleler alınmış, arkada kandan bir iz bırakılmıştır.
Ama acaba umulan elde edilmiş midir?
Eğer bir türlü belini doğrultamayan, kendi ayakları üzerinde duramayan, bir asra dünya çapında birkaç deha oturtamayan fukara, ilmî gelişmelerin dışında, kabuğuna büzülmüş bir Türkiye murat ediliyordu ise, evet, umduklarını elde etmiş sayılabilirler.
Yok, kültürlü, dünyada sözü geçen ve ilim, fen, edebiyat, teknik sahalarında söz sahibi bir Türkiye murat ediliyordu ise, bunun hâlâ çok uzağındayız.
Yavuz Bahadıroğlu, “Harf devriminin en önemli amacı 2”, Yeni Akit gazetesi, 22 Mayıs 2013.
bu devrimin fikri 19.yy ortalarından itibaren duyulmaya başlanmıştır. zaten atatürk'ün bir çok reform'u 2.mahmut'un fikir yapısında aldığını söylersek yeridir. örnek olarak fes'in getirilmesi şapka kanunu'nun öncülüdür. bu sebeple bu fikrin osmanlı devletinde de mevcut olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca zaten devrimleri yapan mustafa kemal'de osmanlı subayıydı. ayrıca bu devrim kademeli olarak gerçekleşmiş ve bazı kesimlerin sandığı gibi bir gecede cahil kalınmamıştır. hatta 1928 yılında bu devrim yürürlüğe girse de ancak 1937 yılında yani tam 9 sene sonra ilk latin harfleriyle paramızı basmışızdır. ek olarak devrimden öncesi 1923 yılında okuma yazma oranı %2.5 iken bu oran 4 sene sonra 1927'de %10 buçuk olarak hesaplanmıştır.
bence üç gerekçesi vardır, arap abecesi:
1) türkçe'ye uygun değildir,
2) öğrenmesi zordur,
3) çağdaş (ya da batı kültürüne diyelim) uygun değildir.
belli başlı değişiklikler ile latin harfleriyle türkçe'ye uyarlanan yeni abece hem türkçe'ye uygun olmuştur, hem öğrenmesi kolaydır, hem de çağdaştır. yani batılı bilimsel eğitime vb. uygundur.
dipçe: bir günde cahil kaldığını sananlarla bu konuyu seviyeli bir şekilde tartışmayı pek beklemeyiniz.
"dedelerimizin mezar taşını okuyamıyoruz" diyenlere diyorum: ben de orhun yazıtlarını okuyamıyorum, göktürk abecesini kaldıranlar da buna yanıt vermeli.
üzgünüm, ortadoğu'nun olan ögeleri sileceğiz bu topraklardan...
ekleme: "geçmiş ile bağımız silindi" diyenlere: osmanlı ile ilgili bilinmeyen ya da öğretilmeyen bir konu mu var? hayır, yok! osmanlı ile ilgili tarih dersleri hep veriliyor. geleceğe çevik ilerlemek için yapıldı denebilir.
temel nedeni atatürk ideolojik duruşudur. bu inkılaba karşı çıkanlar da ideolojik sebeplerle karşı çıkıyorlar. iki tarafın da argümanları büyük oranda gerçekçi değil.
bu inkılabı savunanların argümanlarına bir bakalım:
1) osmanlı yazısının öğrenilmesi, okuması zordu; türkçeye uymuyordu: ingilizce ve fransızca da yazıldığı gibi okunmuyor. osmanlı alfabesinde her harfin üç şekli vardı, doğru, ama japonca ve çincede bir sürü harf var öğrenilmesi gereken ama insanlar öğreniyor. noktalı noktasız harfler latin alfabesinde de var. türkçeye uymuyordu diyenler, yazdığın gibi okumamayı kastediyor, ki bu maddenin başında belirttim.
2) türkler neden arapların alfabesini kullansın: mesele türk harflerini kullanmaksa, o zaman mustafa kemal göktürk alfabesini getirseydi. bir gün araştırmalar eğer o alfabeyi de başkalarından aldığımızı gösterirse ne olacak hem? her millet kendi alfabesini kullanacaksa, latin kökenli olmayan avrupa milletleri latin alfabesi kulllanmasın.
3) batı'yla entegre olmayı engelliyordu: israil, japonya, çin ve rusya eski alfabelerini çöpe atmadı, bu onların bati ile iletişimini engelledi mi? batı ile entegre olmak isteniyorsa ingilizce öğrenmek gerekiyor, alfabe değiştirmek değil.
4) harf inkılabından önce okuma yazma oranı düşüktü: bu bilgi harf inkılabı yapanlar tarafından ortaya atılmıştır, gerçekliği su götürür. bu inkılabı verenler içinde de bu bilgi değişkenlik gösteriyor. % 2-3'ten %10'a kadar değişik sayılar veriliyor. hem 1895 veya 1897 yılında yapılan istatistiklere göre de anadolu ve rumeli müslüman halkının %45'i ilkokul öğrencisi. hem müslüman halk, büyük oranda kur'an okumayı biliyordu, kur'an harflerini bilen biri osmanlı yazısını kolayca öğrenir.
bunların dışında birçok argüman daha var, ama en çok zikredilenler bunlar olduğu için aldım.
şimdi bu inkılaba karşı olanların argümanlarının çürüklüğüne bakalım:
1) bir sabah uyandık ki cahil kalmışız: osmanlı'da okuma yazma oranı %2-3 değildi belki, ama %95 falan da değildi. halk (benim tahminim) %70-80 kur'an okumayı biliyordu, ama az bir çabayla osmanlı yazısını öğrenmeye ihtiyaç duymamıştı. köylü bir millet. okuma yazma oranı %100 olsa bile eğer bir millet okumuyorsa, alfabe değişse bile cahil kalmamıştır, çünkü zaten okumadığı için cahildir. ayrıca millet kendi diline yabancılaşmamıştır, sadece yazı değişmiştir. konuu
2) geçmişimizden koparılmak istendik: bu halk geçmişine sahip çıksaydı, latin harfleri gelip eski yazı yasaklandığında ses çıkarırdı. eğer bugün atatürk'ün inkılaplarından türkçe ezan yok, ama latin yazısı varsa bu halkın ezana sahip çıkıp eski yazıya sahip çıkmamasındandır.
3) dinsiz bir nesil yetiştirilmek istendi: eski yazıyla din arasında doğrudan bir ilişki yok. insan kur'an okumayı öğrenip latin yazısıyla dini kitaplar okusa gayet de mümin olabilir. bugün risale-i nur, fıkıh kitapları, tefsirler latin alfabesiyle yayınlanıyor ve insanlar okuyup iyi müslümanlar oluyor.
4) bu inkılap batı'ya verilen sözler ve ingiliz baskısıyla yapıldı: bunlar, tarihi belgelerle ispat edilmemiş birtakım iddialardır. belgesi olan varsa getirsin.
sonuç, ne bu inkılabı savunanlar ne de karşı çıkanlar gerçekçi argüman üretmiyorlar. ideolojik bir çatışmaya uyduruk kanıtlar getiriliyor. olay bu.
Türk'ü türk yapan inkılaptır. Bazı kişiler darbe diyebilir. Onların açısından baktığımız zaman gayette haklıdırlar. Lakin şu gerçeği es geçmemek gerek. Osmanlıca ile türkçe arasında bir fark yoktur. 'Dedelerimizin yazdığı kitapları okuyamıyoruz yeaa' diyenler daha dedelerinin kim olduğunu bilmiyordur. Kaldı ki dedelerinin kitaplarından önce kuran'ı okumaları gerekir ama okumadıkları aşikar. Çünkü arapçayı bilseydiler osmanlıcayı da bilirlerdi. ayrıca türkç,e kuranı anlamak için en uygun dildir. Çıldırtmayın lan adamı. Neyse kusura bakmayın efendim durum böyle.
Mustafa kemal'in bir türlü algılanmak istenmeyen devrimlerinden bir tanesidir.
özellikle kadınların okuma yazma oranının bir anda yüzde ellilerin üzerine çıktığı görülmüştür.
bunu yeniliklere kapalı bazı insanlar geçmişten bağlarımız koparılıyor diye yorumlarlar.
halbuki Osmanlı Türkçesinin resmi dil olduğu zamanlarda okuma yazma oranı yüzde 20 nin altındadır.
bunun geçmiş ile alakası olmadığını anlamamız gerekir
\"Bir milletin düşünce yapısını degistirmek istiyorsan onun dilini degistirmekle başla.\" Duyduğumda cok etkilenmistim. Harf devriminin bir cok nedeni vardı muhakkak ama bu söz bir özeti gibiydi amacının.
Tek gecede mal ettiler ülkeyi. Amaç dinsizleştştirme. Latin alfabesi kullanan tek islam devletiyiz. Yani onu bile diyemiyoruz. Kanunlarda devletin dini yok.
biraz önce yazıp sildiğim girdi bile okur olmadığımızı gösteriyor. inkılap kelimesinin yazılış farkının bile nasıl anlam kaymasına yol açtığını yazdık ve geri kalanını okuma zahmetine bile girmeden sadece "köpekleşme" kısımını algılayabildi arkadaşlar.
başarısız olmuştur. okuma yazma öğretilmiştir lakin okur yazarlıkta osmanlı devleti seviyesinin üstüne çıkılmamıştır.
nüfusa göre diyelim. bugün türkiye'de 1 milyar kitap mı satılıyor? gazete tirajları 30 milyon mu? asıl darbeyi harf devrimi değil sadeleştirme adı altında yapılan dil "devrimi" vurmuştur.