avrupa ülkelerinde görülmesi olagan park yeri uygulamasidir.
kadinlarin park konusundaki mahareti ve dogurgan olup bes cocukla gezebilme ihtimalleri dünyaca gözönüne alindigi icin ve türkiye disindaki ülkelerde laiklik, irtica vs. gibi takintilar olmadigi, her falda üc vakte kadar irtica cikmadigi icin otoparklarda kadinlar icin özel park yeri ayrilir.
bu park yerlerinin özelligi erkek park yerlerinden daha genis olmalaridir.
saygı değer(!) bağcılar belediye başkanını dediği gibi pozitif ayrımcılıkmış! yalnız, park açılış bir hayli şatafatlı olması da gözlerden kaçmamıştır, zira bağcılar gibi istanbul'un en düşük bütçeli ve fukara belediyesi için bir hayli fazla para harcandığı gözlerden de kaçmamıştır, olsundur varsındır önemli olan pozitif ayrımcılıktır, önemli olan eğitimdeki pozitif ayrımcılık değildir zaten önemli olan parklarda muhafaza edilmesi gereken(!) insanlara yapılan pozitif ayrımcılıktır, zira eğitimdeki pozitif ayrımcılık önemli olsaydı meb şürasında pek saygı değer(!) eğitim bakanımız bu konuya değinirdi, değinmediğine göre parklardaki ayrımcılık bizim toplumumuz için elzemdir. haydi hayırlı uğurlu olsundur, layık oldukları şekilde gezsinlerdir poztif ayrımcılığın negatif beyinleri.
şimdi diyelim ki bağcılar civarında ablam, annemle veya teyzemle dolaşıyoruz. şöyle bir soluklanalım dedik, parka dalma gafletinde bulunduk. ne olacak? - size yasak beyfendi hanımefendi girebilir ancak!
* iyi ama ablam yanımdaki.
- olsun yasak.
* iyi abla sen şöyle bir gir, dolaş banka otur, dinlen gel ben bekliyorum.
yeni önerilerim şöyledir efendim: yolun sağındaki kaldırımlardan erkekler, solundakilerden kadınlar yürüsün.
hafta sonları 10-12 arası sadece kadınlar sokağa çıksın.
kısaca; insanlar eğer belirli bir medeniyet düzeyinde değilse onları eğitmek, bilinç aşılamak yerine en basiti seçiyoruz. yasak koyup tecrit ediyoruz. bugün gelişmiş bazı ülkelerde de kadınları tacizden korumaya yönelik bazı önlemler var tabi ki. fakat kadını toplum hayatından soyutlayıcı bir amaç taşımamakta bu yöntemler. aradaki fark kısaca budur. kaç göç yoktur yani... aslında kaç göç türk adetlerinde de yoktur ama; hadi neyse...
mehter marşının seyrini değiştiren uygulama. 2 ileri, 1 geriydi. bu epey büyük bir adım oldu. en geri gibi bir şey, başlangış noktasına mı dönüyoruz yoksa?
bu tarz hareketlerin ve projelerin insanı okurken bile paranoyaklastırdıgı asikar. * sırada ne var acaba diye dusunmeden edemiyor insan, hastaneler, okullar? erkekler laf atar, kadınlar rahatsız olur diye bu projeyi dusunmusler efendim, onun yerine insanların laf atmasını engelleyecek bir egitim sistemine kafa patlatmak zor geldi tabi.
alkıslıyoruz burdan kendilerini, harika bir fikir, hatta soyle devam edebilir, kadınlar rahatsız oluyor, toplu tasıma araclarını haremlik selamlık yapalım, ve ya kadınlar rahatsız olabilir, erkek doktor istemiyoruz, erkeklere bayan ogretmen caiz degildir, sırada hangisi var acaba?