deniz manzaralı otogarın dakikalar önce çatısının çöktüğü haberi düşmüştür ajanslara. çok sayıda ambulans ve ekip gönderildiği bildiriliyor. kendi kendini intihar etti diyebiliriz. öyle yorgun ve bitkin bir görüntü sergiliyordu ki olan durum normal karşılanabilir.
üstüne yılların pisliği sinmiş, iğrenç tuvaletli, her tarafı yıkık dökük, çatıları derme çatma, yolcu kapma telaşıyla insanlara fütursuzca saldıran değnekçilerin cirit attığı, yüzlerce öz, lüx, has gibi tuhaf eklentili firmaya evsahipliği yapan briket ve pleksiglas yığını garaj(!)
Kolunuzdan çekiştirerek "abi ankara mı? eskişehir mi? diyarbakır'a mı? trabzon'a mı?" şeklinde soru sorarak size 81 ilimizin adını hatırlatarak bilet satmaya çalışan firma görevlileriyle meşhur otogarımızdır.
Ne yazık ki üsküdar'da restaurantlara, kadıköy'de korsan cdcilere ilham kaynağı olmuşlardır.
e yeter artık zaten harabeden farkı yok. kimse esnaf edebiyatı yapmaya başlamasın. türlü türlü imkanlar çıkar onun arazisinden. anadolu yakası 5 yıldızlı bir otogarı hak ediyor. ya da metro, istanbul seyahat gibi firmaların yaptığı gibi küçük terminaller de temiz iş olur.