dayanıklılık, kişilerin strese karşı durabilmeleridir.
dayanıklı insanlar birincil olarak kendilerine sadıktırlar, yani kendileri için bir şeyler yapabilirler. hayatlarındaki çok şeyi kontrol edebileceklerinin bilincindedirler. son olarak, stres yaratan olay ve durumları daha çok mücadele etmek için bir fırsat gibi görürler, dolayısıyla bu olay ve durumlar bu kişilerde stres etkisi yapmaz.
agri esiği yükseklerde olan kişiler de bu guruba girebilir belki. mesela ben bu guruba koyuyorum kendimi. ağda yaparken çoğu kıza göre canım daha az acır. hasta da olmam. ama bu hasta olmama mevzusu hasta olmam diye diye gerçekleştirilmiştir. kendim için ise; seyrek olarak kakami yaparim ki bence bu kendim için yaptığım en büyük hediyedir. tuvalette geçirilen zaman tam bir kayıptır bana göre. bir şey var ki hala analiz edemediğim (topluluk önünde mikrofona konuşmak, mülakata girmek, yaptığım şeyi savunmak) durumları gibi ki heycanlandığımda kakam gelir. acaba bu tür zamanları telafi olarak mı değerlendiriyor bağırsaklarım anlamadım. işte bu yüzden kabızımla bu durumlar ile mücadele etmeyi fırsat bilirim. yine de bu işlerin de üstesinden gelirim. demek ki neymisş az stresliymişim.
edit: çok fena hastayım sözlük! sümük peçetemi kaloriferde kurutup tekrar kullanır oldum.
herkes benim hasta olup yataklara düşmemi mi istedi ulan!