şeriatçılar boşuna uğraşıyorlar... istediklerini elde etmeli mümkün değil. hoş onların kahir ekseriyeti aslında istediklerini iddia ettiği şeylerde de samimi değil ama neyse...
kendisini eleştirmediğimiz, tam tersi takdir ettiğimiz, rejimin güvencesi olarak gördüğümüz yazdıklarımızda apaçık ortadayken kimi anlayışı kıt şahsın eleştirdiğimizi sandığı türbanlıdır.
işte bunlar böyle... "türban" dediğimiz anda anında ön yargıyla saldırıya geçiyorlar. yahu madem bu kadar takıntı yapıyorsunuz türbanı, olmuşken kafanıza takın da iyice rahat edin.
bakın bizler artık türbanı takıntı filan yapmıyoruz. hoş, ben zamanında da yapmazdım ama neyse...
hatırlarsanız zamanında türbanla uğraşanlar, "aslında kuran'da öyle denmiyor", "türban takmakta ısrar edersen şöyle olur", "madem türban takıyorsun, elin erkekleri arasında ne işin var? okumak senin neyine?" gibi dayatmalarda bulunurlardı. şimdinin şeriat polisleri ise o zaman pek haklı olarak "sana ne? öyle anlıyor, öyle inanıyor. inanıyorum dediği anda illa senin dediklerini de yapmak zorunda mı? onu bileceği iştir" filan derlerdi.
ya şimdi? "türban taktığına göre şunu yapamazsın, bunu yapamazsın, yapıyorsan çıkar o türbanı..." bunları diyenler kim?
Kadınları kendi hallerine bıraksanız keşke. Nasıl giyineceklerine, nasıl eğleneceklerine kendileri karar verseler ve sizin iğrenç kınayıcı gözleriniz ve sözleriniz olmadan şu dünyada bir nefes yaşayabilseler.