14 yaşında olan hayley, internetten tanıştığı, moda fotoğrafları çeken jeff ile buluşmaya karar verir. brbirini ilk kez gören ikili jeffin evine gelmeye karar verir. bir süre sonra içtiği içkinin tesiri ile bayılan jeff gözünü açtığında kendisini sandalye ye bağlı olarak bulur. edilen itiraflar ve ortaya çıkan yalanlar sonrasında ikili için herşey eskisi gibi olmayacaktır.
filmin uzatılmadan direk buluşma sahnesi ile başlaması; konunun pek kısır olmadığı ve insanları tatmin edecek düzeyde, süre kısıtlaması olmadan herşeyi açıkça anlatacağı anlaşılmaktadır.
filmde kızımızın çok zeki olduğu su götürmez bir gerçek. yaptığı plan ve soğukkanlı oyuncu performansı ile izleyiciye istediği kadar gerilimi verebiliyor. yer yer kızımıza sinirlenip adamdan yana olduğumuz durumlar oluyor, ancak filmin sonlarına doğru öğrendiğimiz gerçekler ile hayley'ye hak vermemek elde değil.
filmin konusu başlı başına toplumsal mesaj içeriyor. kendi kanunlarını ile ceza verme yöntemi kullanan hayley finalinde bizi şaşırtmaya devam ediyor. oyunculuklar müthiş, mekan kusursuz...
kısaca izlenmesi gereken bir film.
--spoiler--
film aslında bir tanışma öyküsü değil, bir intikam hikayesi...
hayley,nin en başından beri bildiği ve sonuna kadar soğukkanlılıkla götürdüğü hikayede jeff bir sübyancı! 32 yaşında olmasına rağmen, küçük kızların fotoğraflarını çekmeye ve onlar ile cinsel ilşkiye girmeyi seviyor. film boyunca ne kadar inkar etsede finaline doğru herşey ortaya dökülüyor ve jeff sübyancı olduğunu kabul ediyor. aslında hayley burada öldürülen arkadaşının intikamını almak için gelmiş küçük bir intikam makinesi, adamı önce hadım ediyor! daha sonra psikolojik baskı ile intihar etmesini sağlıyor.
kurduğu zekice plan ile öldürülen arkadaşının intikamını almış oluyor. filmin dikkat edilmesi gereken püf noktaları mevcut, zira gönderdiği mail ve intihar mektubu adamın ne kadar hak ettiğini ortaya koyuyor.
--spoiler--
görüntü yönetmenini takdir ettiğim. izlerkende bazı sahneler konusunda cesur olmaması için dua ettiğim film. neyse ki cesur değildiler. başroldeki kızın oyunculuğu tüm filmi omuzlamaya yeterdi doğrusu. 10 üzerinden 5.5 hakedicek gerilim, 9 hakedicek oyunculuk ve7i hakedicek bir senaryosu vardı. izlenebilir yani.
--spoiler--
senaryodaki en büyük eksik. tek problem. içime dert olan şey. bütün bunları yapan kız öldürülen kızın neyiymiş şimdi. kimmiş o kız. onu bir öğrenseydik daha iyi olurmuş. senaryolarda bazı şeylerin ucunun açık olması iyidir ama bu bir eksiklik.
--spoiler--
--spoiler--
çok beğenmedim lakin atlamadan izledim. şimdi filmde asıl mevzu pedofili yani sübyancılık değil. hatta adamın pedofili olduğuna ben şahsen ikna olmadım film boyunca. ha kıza acaip gıcık oldum ondan da olabilir. kız neden gıcık? şimdi bu yavrucakta tanrı kompleksi var. kafasına göre insan cezalandırıp, ölüm ve yaşamı elinde tuttuğuna inanıyor. ha adam da keriz biraz, ama 14 yaşındaki kıza karşı pes edecek değil ya. hani adam istese çok rahat kurtulurdu. kızın adamı hadım etmeyeceği de belliydi zaten, film ona göre ilerlemiyordu. kız adama ecel terleri döktürmek istiyordu.
kameraymış atmosfermiş pek girmeyeceğim, ama film sürükleyici. av ve avcı konusu da var. kız av olarak gelip, avın ininde avcıyı avlamak istiyor. avcı ise av olduğunu kabullenmiyor, ki serbest kaldığında bile avını yakalamaya çalışıyor.
ya geç onu da o adam valla masumdu. tamam biraz tuhaf hatta sapkın yönelimleri olabilir. haddinden fazla şey gizliyor da olabilir, ancak ben o adamın bir kıza tecavüz edip o kızı öldürdüğüne ikna olmadım. 14lük gıcık kız ise, psikopat katil.
hatta hukukçu olarak, iddiayı destekleyecek delil yetersizliğinden adam masum, kız ise en basitinden;
-intihara teşvik,
-hürriyetten yoksun bırakma,
-özel yaşamın ihlali,
-tehdit,
-(birden fazla) yararlama suçlarından sorumlu.
filmde o kadar sinir stres olmuştum ki ellen page'in oynadığını yıllar sonra öğrenebildim. insana sıkıntı ve stres dolu dakikalar yaşatabilecek türde bir film.
komedi filmi. muhtemelen türünü komedi diye belirtmiyorlar ama ben şahsen güldüm izlerken. saçmalıklara gülüyorsunuz haliyle ne yapacaksınız başka..
filmin adı türkçeye lolipop olarak çevrilmiş ki bu da ayrı bir komedi. neyse ki biz arkadaşlar arasında filmlerin orijinal isimlerini kullanıyoruz. kültürlüyüz ya o bakımdan. burdan gerekli yerlere göndermemizi yaptıktan sonra filme dönelim.
bence erkekler bu filmi izlemeli. öyle büyük dersler falan verdiğinden değil ama bir şeylerin kıymetini bilmek adına faydalı olabilir. filmi izlerseniz burda ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.*
zeka, gerilim, şiddet falan beklemeyin ayrıca. bir ergen, bir adam, bir de.. neyse gerisini izleyin görün.
--spoiler--
14 yaşındaki bir kızdan asla beklenemeyecek şeyler yapması, boyundan o denli büyük laflar etmesi, adamın bu kadar mal olması, sonunda kendini gerzekçe asması...olabilir mi dedirtmiştir bana.
ayrıca dünyada bir dünya sübyancı var, sanane elalemin derdinden. sen daha 14 yaşındasın koskoca adamı gözünü kırpmadan kesip biçiyorsun, seni kimler kaçırıp bağlasın, sen nasıl bir ruh halindesin a yavrum.
--spoiler--
bazı yerleri abartılı bir biçimde saçma olsa da fena olmayan bir film.
--spoiler--
14 yaşında kemiksiz 20 kilo ağırlığındaki o kızın 32 yaşında kaslı maslı adamı kah sandalyeye oturtup bağladığı, kah tavana astığı film. ayrıca her ne kadar burdaki kötü adam patrick wilson da olsa bence esas kötü adam ellen page. ayrıca sonu da daha boktan olamazmış herhalde. 14 yaşında bilmiş, ukala bi kız sana kendini as hadi dicek sen de asıcaksın. peh.
--spoiler--
coşmak coşturmak için her ihtiyacı karşılayan albüm.şarkılar arasında hiç süre olmaması ve biri bitmeden diğer şarkının hafiften başlaması ise albümü daha bir şahane yapmış.
14 yaşında, zeki ve çekici bir kız olan hayley ve internette tanıştığı 30 yaşındaki moda fotoğrafçısı jeff, tanışmak üzere bir kafede buluşurlar. aralarında yaşanan flörtleşme, onları daha da yakınlaştırarak jeff'in dairesine kadar sürekler ve bu, beklenmedik olayların başlangıcı olur.
günümüzü en çok dolduran şeyler listesinde zirveye oturmuş sanal ortamların görülebilir bazı sonuçlarından biri dayatılıyor önümüze filmde. elin otuz yaşındaki herifinin ondört yaşındaki kızıyla derdi ne olabilir ki? zekasına mı bakıyordur gerçekten? tüm otuzundaki adamlar böyle midir? gibi muammalar bırakıyor aklımızda.
filmde, sanal ortamların aslında arkasına saklanan maskeler yaratma ortamı olduğu görülür açıkça. ve en son mathilda'da rastlanan "küçük bir kız nasıl intikam alır" olayını yeniden görülür. en güzel intikamın da psikolojik baskıyla alınan intikam olduğunu öğretir. başkalarının hazırladığı içecekleri içmemezi öğütler. aynadır bir nevi.. kimin kurt, kimin kuzu olduğunun karıştığını anlatır bir güzel..