ferhat göçer'in konuyla ilgisi bir şarkısı da vardır:
Başta kolay değildi çekindim çok zor oldu söyleyemedim.
inkar ettim sarıldım yalnızlığıma,
Sonra yıkıldım neden ben sana çok yaşa diyemedim?
-hapşuu
+coşa
-ne ?
+çokşa
-çok mu yaşa diyon aga ne diyon
+okşa diyorum okşa
-nereyi ?
+burnunu. iyi gelir hapşırdıktan sonra burnu okşamak.
-nerden buluyon böyle sikimsonik şeyleri mk.
hapşıran kişi üst üste 12-13 kere hapşırıyorsa * elden gelen budur. alerjik bir durumdur herhalde, sinirlenmemek, hapşırıklara karşı anlayışla göğüs germek gerekir.
+++hapşuuuuuu
---valla necmi haline bakıyomda sen yaşama öl bence. ulan ne varsa hepsi sana vurdu karın boynuzladı, kriz solladı, ev sahibi evden yolladı, tipinde de meymenet yok zati; bence yaşama sen, öl bi an önce.
manasından ve samimiyetinden şüphe edilen davranışların sorgulanması sonucunda alınan kişisel karardır. olay anında dilin mühürlenmesi sendromu. "allam diyemiyorum diyemiyorum" şeklinde tırnak yemeli, el ayak titremeli kriz hali yoktur neyse ki. utanmak hadisesine gelince, kimi hastalıklardan veya geçirilen ameliyatlardan sonra "geçmiş olsun" temennisinin dile olan tonlarca ağırlığını mesele yaparım, olay çıkarırım. kategorilerine göre, yakın, uzak, gayet babacan akraba v.s nin geçirmiş olduğu hemoroid, penis fraktürü v.s rahatsızlıklarından sonra "geçmiş olsun" demek, utanca boğulmuş nefes alınamayan bir atmosfere sebep olacağından, zordur. o an demek zorunda kaldıysan, ne kadar hızlı söylersen, o kadar çabuk savuşturmuş, üzerine düşeni yapmış olursun. mırıltıyla "giçmişolsün" der geçiştirirsin. biri o anda "efendim! ne dedin?" dese, bir tokat atıcan gerginlikten suratına o derece sıkıntılıdır bu gibi durumlar.
bu yüzden (bu yüzden mi?), "çok yaşa" kalıbını sevmeyenler bir adım öne çıksın, açın avcunuzu!.
yok yok baştan alıyorum. bu yüzden, "çok yaşa" kalıbını sevmeyenler, samimi bulmayanlar, gerekliliğine inanmayanlar için şunlara bir göz atalım, "iyi yaşa", "sağlıklı yaşa", hatta üst üste hapşırana "yuh öküz" gibi.
olmadı şu diyaloğu ezberleyin. ilaç gibi gelecek. sorucam.
- hapşııııı!
* eüğğğğ... ığğğğ... yok yapamıycam..
- neyi!?
* geriliyorum gerçekten, bi daha benim yanımda hapşırma.
- manyak!
farklı örnekleri çok olan çekingen tavrı.. biz çok çekingen milletiz. bazen öyle iyilikler yapmak, öyle nazik tavırlar takınmak istiyoruz da utangaçlığımızdan yapamıyoruz, tam çizgide bocalıyoruz.
karşındakinin çok yaşamasını isteyip istemediğinden emin olamamaktır.
ikiyüzlü ve namussuz olan patronunu öldürmek isterken, ona çok yaşa diyememektir.
her hapşırana çok yaşa demeyi alışkanlık haline getirmiş ama hapşıranın gıcık olduğu yada %100 ihtimalle düşmamı olması nedeniyle hapşırana çok yaşa diyememe durumu.
hapşıran kişiyi tanımamaktan ileri gelen bir durum olabilir. bilemiyorsun ki adam ne tepki verir. sana mı kaldı benim çok ya da az yaşamam diye tepki verebilecek adamların varlığını kabul etmek lazım. hatta düşününce bana mı kaldı adamın çok ya da az yaşaması.