Türkiye'de yayginlastirilamamiş dövüş sanatıdır. Dövüş sporları camiası standart kalitesizliği ile hapkido'yu da harcamıştır.
20. Yy'da geliştirilmiştir. Müfredatına sürekli eklemeler yapılmıştır. Bu prototipik mma'dir. Ama musabakası ve sparring alışkanlığı pek olmadığından etkin bir dal olamamıştır. Yoksa, her mesafe için teknikleri mevcuttur.
Tekme uzmanı taekwondocular hapkidoya da çökmüş ama sanatın içini iyice boşaltmislar, Türkiye'de yani. Büyük kayıptır bu.
Hapkido da neticede yayginlaşamamistir. Halbuki judo, aikido ve tkd insanları ortak olarak bu işe girselerdi Türkiye tam bir hapkido merkezi olabilirdi.
iddia edildiği gibi ikibin yıllık tarihi falan olmayan, gayet de 20. yüzyıl üretimi olan savaş sanatıdır.
müfredatı geniştir ama etkili öğretilmediği ve dolayısıyla uygulanmadığı konusunda ciddi şikayetler vardır, yurtdışında.
Türkiye'deki kuruluşlar hakkında bilgim bulunmamaktadır.
daito ryu aiki-jiu jitsu kökenli kore dövüş sanatıdır.
şu an sahip olduğu geniş müfredata ilk zamanlarda sahip değildir.
Örneğin günümüzün hapkido'sunda önemli roloynayan tekmeler; sistemin ilk kuruluşunda mevcut değildir.
ilk başlarda kaynak sanata daha çok benzeyen bu dala tekme ve yumruk teknikleri sonradan eklenmiştir.
saygı duymadığım bir dövüş sistemidir. aikido'nun temelini daitoryu'dan alması gibi japonya'da yaşayan bir koreli tarafından ikinci dünya savaşı'nın ardından geliştirilmiş, üzerine sos olarak judo ve bu satırlarının yazarının da müptelası olduğu kyokushin kaikan sanatını eklemiştir. bu sisteme * pek çok kimsenin ifrit olmasının esas sebebi bu etkileşimler olmayıp, diğer sanatlardan esinlenilmesine rağmen aslında bu tekniklerin antik çağlarda koreliler tarafından icat edildiğini öne sürmeleridir.
bir diğer hırsızlık için kendodan aşırılan (bkz: kumdo) veya diğer adıyla (bkz: gumdo),
ve belki de en gülüncü samuray makamından * türetilen saulabi garabeti ve daha niceleridir.
Hapkido geniş bir yelpazede; kol ve ayak eklem kilitlemeleri, fırlatma, Her türlü ayak teknikleri, el teknikleri ile akrobatik jimnastik, eğme, bükme ve sinir noktalarına baskı tekniklerinin yanında ateşsiz her türlü silahı ustaca kullanmayı, günlük hayatta kullanılan eşyaları birer silaha dönüştürmeyi öğretir.Bir spordan ziyade meşru müdafaaya uygun bir sanat olduğunu söylemek daha doğrudur. Yaşa bağlı olmaksızın hem kadınlar hem de erkekler tarafından öğrenilebilir.
Hapkido, yani savunmanın dosdoğru yapıldığı yer anlamına gelen ve yaklasık 1000 yıllık bir tarihi olan Kore savunma sanatının filizlendiği merkezlerde oluşmuştur. Bunların önde gelenleri hanedanlık sarayları, budist tapınakları ve savunma ordusunun yetiştirildiği ordu karargahlarıdır.
Uzakdoğu savunma sanatı bir savaşın yöntemi olmaktan çok her insan ruhunda barınan yıkıcılık ve korkaklık gibi duyguların eğitilip onura ve erdeme götüren yola (DO) doğru mesafe kaydetmektir.
Savunma sanatlarında uygulanan teknikler birer dövüş kalıplarından çok ruhu ve bedeni eğiten egzersizlerdir.Bu yüzden sanat temeli kazanmış olan savaş tekniklerinin belli nefes teknikleri ve konsantrasyonlarla çalışılan meditasyon bölümleri vardır; Hapkido’da Ki-Gong gibi. Amaç düşmanı yok edip ortadan kaldırmak değil fakat ona karşı savunarak onu kazanmanın yolunu keşfetmektir.
Bir dövüş sporu olan hapkido; Judo,Karate, Taekwondo, Aikido, Kungfu, Kendo, Jujitsu'unun ana tekniklerinden oluşur.
Hapkido'nun özünde ruhun bedenle bütünleşmesi, doğada kendini bulma ve mistik Şaman felsefesi mevcuttur.
Herkes tarafından sıkça bilinmeyen bu spor, ülkemize 2002 yılında Güney Kore'de Jung Ang Physical Education Academy'sinden eğitim ve yetki belgesi alan Şükrü Kınataş tarafından getirilmiştir.