hapishane sarkisi

entry6 galeri0
    16777214.
  1. 1

    göklerde kartal gibiydim,
    kanatlarımdan vuruldum;
    mor çiçekli dal gibiydim,
    bahar vaktinde kırıldım.

    yàr olmadı bana devir,
    her günüm bir başka zehir;
    hapishanelerde demir
    parmaklıklara sarıldım.

    coşkundum pınarlar gibi,
    sarhoştum rüzgàrlar gibi;
    ihtiyar çınarlar gibi
    bir gün içinde devrildim

    ekmeğim bahtımdan katı,
    bahtım düşmanımdan kötü;
    böyle kepaze hayatı
    sürüklemekten yoruldum.

    kimseye soramadığım,
    doyunca saramadığım,
    görmesem duramadığım
    nazlı yàrimden ayrıldım.

    1932

    sabahattin ali
    1 ...
  2. 16777215.
  3. 2

    ey gönül, kuşa benzerdin,
    kafesler sana dar gelir;
    bir yerde durmaz gezerdin,
    hapislik sana zor gelir.

    ey gönül, acaip huyun,
    boğazından geçmez tayın,
    acır testindeki suyun;
    aklına nazlı yàr gelir.

    gözlerin uzağa bakar,
    kimden ne beklediğin var?
    yàr semtinden gelen rüzgàr:
    "seni unuttu!..." der gelir.

    bakmazsa senin yüzüne
    çok görme elin kızına;
    dışarda serbest gezene
    hapiste yatn hor gelir.

    ayağında gezen itler
    başının üstünden atlar;
    hapise düşen yiğitler
    yàri dışarda kor gelir.

    1933

    sabahattin ali
    3 ...
  4. 0.
  5. burda çiçekler açmıyor,
    kuşlar süzülüp uçmuyor,
    yıldızlar ışık saçmıyor,
    gemiyor günler, geçmiyor.

    avluda volta vururum;
    kàh düşünür, otururum,
    türlü hayaller görürüm;
    geçmiyor günler, geçmiyor.

    gönülde eski sevdalar,
    gözümde dereler, bağlar,
    aynada hayalim ağlar,
    geçmiyor günler, geçmiyor.

    dışarda mevsim baharmış,
    gezip dolaşanlar varmış,
    günler su gibi akarmış...
    geçmiyor günler, geçmiyor.

    yanımda yatan yabancı
    her söz zehir gibi acı,
    bütün dertlerin en gücü;
    geçmiyor günler, geçmiyor.

    1933

    sabahattin ali
    2 ...
  6. 1.
  7. ey yàr, bu acı demlerde
    sen koru benim aklımı...
    karardım kaldım damlarda,
    aydınlat benim yolumu...

    nefesin esen rüzgàrda,
    saçların savrulan karda,
    yerde, gökte, bulutlarda,
    ararım nazlı gülümü...

    karanlık göklerde aysın,
    kurak ovalarda çaysın,
    bir tek inandığım şeysin,
    uzattım sana elimi...

    düşmanlar gülüp sevinsin,
    dostlar arkasını dönsün...
    benim güvendiğim sensin,
    kırmazsın benim gönlümü...

    bir gün şu damlardan çıksam,
    gelip önüne diz çöksem...
    ağlayıp içimi döksem...
    anlatsam sana halimi...

    1933

    sabahattin ali
    1 ...
  8. 2.
  9. 5

    başın öne eğilmesin,
    aldırma gönül, aldırma;
    ağladığın duyulmasın,
    aldırma gönül, aldırma...

    dışarda deli dalgalar
    gelip duvarları yalar;
    seni bu sesler oyalar,
    aldırma gönül aldırma...

    görmesen bile denizi,
    yukarıya çevir gözü:
    deniz dibidir gökyüzü;
    aldırma gönül, aldırma...

    dertlerin kalkınca şaha
    bir küfür yolla allaha
    görecek günler var daha;
    aldırma gönül, aldırma...

    kurşun ata ata biter;
    yollar gide gide biter;
    ceza yata yata biter;
    aldırma gönül aldırma...

    1933

    sabahattin ali

    alıntılar: bütün eserleri, sabahattin ali, cem yayınevi, ocak 1997
    1 ...
  10. 3.
  11. hapishanelere güneş doğmuyor - neşet ertaş

    Hapishanelere güneş doğmuyor
    Geçiyor bu ömrüm günüm dolmuyor
    Eşim dostum hiç yanıma gelmiyor

    Yok mu hapishane beni arayan
    Bu zindanda öleceğim gardiyan

    Akşam olur kapıları kaparlar
    Birer birer yoklamayı yaparlar
    Bitmiyor geceler olmaz sabahlar

    Yok mu hapishane beni arayan
    Bu zindanda öleceğim gardiyan

    Anamdan doğalı garip kalmışım
    Acı hapishane daha genç yaşım
    Benim zindanlarda neyidi işim

    Yok mu hapishane beni arayan
    Bu zindanda öleceğim gardiyan
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük