tarsusun yenice kasabasını 45lerin adanası olarak gösterecekleri dizi. bu kasaba yanında çiflik sahneleri adananın farklı yerlerinde çekilmiştir. nerden mi biliyorum? yaşadığım kasaba olur yenice. ayrıca özgü namal hayallerimi yıkmış, ona karşı olan şehvetimi söndürmüştür. yakından gördüm çocuk gibi bişey. sinema ve dizilerde nasıl o kadar kadınsı görünüyor anlamakta güçlü çekiyorum. başarabildiğine göre gerçekten kaliteli bir oyuncu olsa gerek
baştan sona sosyal mesaj içeren ağa-bey-işçi-köylü kimin neyi nasıl düşündüğünü çarpıcı bir biçimde gösteren dizi. bu dizi adamı sosyalist yapar benden söylemesi. yarın bir gün ev hanımları seda sayan yerine küba belgeselleri izlemeye başlarsa şaşmayın.
kanal D de yayınlanmakta olan sahnelerde sanat grubunun ve görüntü yönetmenin çok başarılı olduğu, yapımcının oluk oluk para akıttığı ve akıtacağı 3-5 sene arkası olan dizi.
güllü diye özgü namal'ı uydurduramadıkları dizi. güllü dediğin şöyle kütür kütür hükümet gibi olur. orhan kemal öyle yazmış. kızın uzun boylu, endamlı işveli olması lazım.
siktir et kanal d'nin izleyici kitlesinden kimse okumamıştır kitabı. ama tam kitabını buldular harbiden kimin eli kimin cebinde belli değildir bu hikayede.
benden tavsiye "müfettişler müfettişini" de çeksinler. onda seksin yanı sıra mizah da vardır. bir dakika olmaz ama baş karakter tayyip'e çok benziyor orada.
ilk bölümü ile "halimeyi samanlıkta bastılar" dizesini hatırlatacağı tahmin edilen, bol yiyişme sahneleriyle abazan gençlerimizin aileleriyle birlikte oturup oflayıp puflamadan izleyebileceği yeni bir dizi.*
mehmet aslantuğ'un karakterinin ona pek gitmemiş olmasına karşın yine de onu tv de görmemize sebebiyet veren dizi..biz selim arhan'ı hatırlıyoruz hala,ama ne olursa olsun ordasın yaa o da yeter bana.
baya bir masraf edilerek çekilen dizi. o ne lan öyle klasik otolar falan. aslında hoş olmuş. kanal d dizileri ilk bölümlerden sonra sıçmasıyla meşhur olduğundan bağlanmamak gerek.
zaloğlu diye bir karakterin hayat bulduğu dizidir. annem izliyordu, bakayım dedim. ulan zaloğlu dedikçe gülüyorum. sordu acep nedendir. dedim "bizim sözlüğün sahibisi de zall olar".
sonrasamacıma, çok güzel dizi lan. güllü'nün repliklerine bayılıyorum, ercik kral gibi bir sevdası var. "aynalara dargın mısın lan it?" ya da "cenabet" gibi laflar da çok hoş. muzaffer'deki karizmayı başka kimsede görmedim ayrıca.
trt de cekilen dizi versiyonunu izleyen birisiyim. onu izleyenler bilir. yeni yapimla arasinda ciddi farklar var.
cok para harcanilmis eyvallah ama trt deki sicakligi vermiyor yeni yapim. cekim seti gibi duruyor.
nerde o trt deki oyuncular. * mesela aganin yegeni rolune baska adam mi yoktu yahu! oynayan arkadas yaprak dokumu nden bu yapim icin ayrilmis, saglam torpili var sanirsam. osman cavci nerede bu yeni arkadas nerede!!!
yeni yapimin muzigi de ayri bir bayginlik verici. kotu secim.
kisacasi verilen emege saygi duymamla birlikte, eskisini izleyenlerden tam not alamayacak dizidir.araba secimi bile cok nkotu. utanmasalar 1920 model getirteceklermis. nerede o fikret hakan in ustu acik kirmizi arabasi, nerede o aydemir akbas ve erol tas in saglam oyunculuklari.
dedidigim gibi emek cok ama eski yapim olesine kaliteliydiki; beklentilerimi cok karsilamadi. eskisini izlemeyenlere guzel gelebilir ama...
zaloğlu ve birkaç oyuncu dışında herkesin istanbul türkçesiyle konuştuğu dizi. sanırsın, o yıllarda herkes istanbul türkçesi konuşuomuş da sonradan şiveler oluşmuş.
eski romanları filme uyarlamanın moda olduğu bir zamanda yaşıyoruz. bu uyarlamalar çoğu zaman saçma sapan olabiliyor(aşk-ı memnu : leptoplar, ıpohoneler vb). hanımın çivtliği nde ise gerçekçilik için çalışılmış. kitleleri başına toplayacak olan dizidir.