han ı yağma

entry17 galeri0
    17.
  1. Sizin, sizlerin "yiyin efendiler yiyin"sözüyle veya Cem Karaca üstat geleceği nasıl da görmüş tepkisiyle tanıdığınız Tevfik Fikret'in 1910 civarı(mesaja gel ey okur!) yazdığını tahmin ettiğim, gerçekte ittihat ve Terakki'ye (hakikaten Enver Paşa haketmiş bu şiiri) yazılan şiirdir.
    Bir de Cem Karaca tarafından 1990 yılında seslendiren, aynı adlı albüme adını veren şarkı.
    Not:Kalsın da Cem Karaca Üstat ve Tevfik Fikret Üstat'ın şiirini/şarkısını el alem duysun:
    https://m.youtube.com/watch?v=j56ujw-PLYQ
    5 ...
  2. 16.
  3. 15.
  4. ülkede yıllardır tekerrür eden şiir.
    0 ...
  5. 14.
  6. bugünlere bile ışık tutan üstad tevfik fikret'in zaman ötesi şiiri. konuş reza dinliyoruz.
    1 ...
  7. 13.
  8. Tarih-i kadim ile birlikte yazılmış en iyi şiirlerden biridir.
    0 ...
  9. 12.
  10. ustaca kaleme alınmış her devirde gideri olan şiir.
    0 ...
  11. 11.
  12. sadece bugünü değil, her devri anlatan ayrıca sadeleştirilmemiş, orijinal halinin seslendirilmişi youtube'da bulunamayan şiir. bilen, gören, duyan varsa yapması gerekeni biliyor.
    2 ...
  13. 10.
  14. bugünü anlatan bir şiir. biz neden bu haldeyiz, bu felaketler neden başımıza geliyor sorularının cevabı. gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpan dizeler.
    1 ...
  15. 9.
  16. ittihat ve terakki hükümeti'nin icraatlarına yazmıştır.
    0 ...
  17. 8.
  18. Tevfik Fikret'in 100 yıl önce yazdığı bu eseri günümüz Türkçesi ile aktarımını Refik Durbaş şu şekilde yapmıştır.

    YAĞMA SOFRASI

    Bu sofracık, efendiler;
    ki yutulmayı bekleyen
    önünüzde titriyor,
    şu milletin hayatıdır;
    şu milletin ki acılı,
    şu milletin ki can çekişen!
    Ama sakın çekinmeyin,
    yiyin , yutun hapır hapır...
    Yiyin efendiler yiyin,
    bu iştah açan sofra sizin,
    doyunca, tıksırınca
    Çatlayıncaya kadar yiyin!

    Efendiler çok açsınız
    Bu yüzünüzden bellidir;
    yiyin, yemezseniz bugün,
    yarın kalır mı kimbilir?
    Bu nimetler yığını,
    Bakın gelişinizle övünür!
    Bu hakkıdır gazanızın,
    evet, o hakda elde bir...
    Yiyin efendiler yiyin,
    bu safa veren sofra sizin,
    doyunca, tıksırınca,
    Çatlayıncaya kadar yiyin!

    Bütün bu nazlı beylerin
    ne varsa ortalıkta say:
    Soy, sop, şeref, gösteriş,
    Oyun, düğün, konak, saray,
    bütün sizin, efendiler,
    Konak, saray, gelin, alay;
    Bütün sizin, bütün sizin,
    Hazır hazır, kolay kolay...
    Yiyin efendiler yiyin,
    bu iştah açan sofra sizin,
    doyunca, tıksırınca,
    Çatlayıncaya kadar yiyin!

    Büyüklüğün biraz ağır da olsa
    Hazmı yok zarar
    Gösterişin gururu var
    intikamın sevinci var.
    Bu sofra sizin iltifatınızdan
    parlaklık umar.
    Sizin bu baş, beyin, ciğer
    Bütün şu kanlı lokmalar...
    Yiyin efendiler yiyin,
    bu can veren sofra sizin,
    doyunca, tıksırınca,
    Çatlayıncaya kadar yiyin!

    Verir zavallı ülke
    Verir ne varsa; malını
    vücudunu, hayatını,
    umudunu, hayalini,
    Bütün ferahlığını,
    Gönlünün bütün sevincini.
    Hemen yutun,
    Düşünmeyin haramını, helalini...
    Yiyin efendiler yiyin,
    bu iştah açan sofra sizin,
    doyunca, tıksırınca,
    Çatlayıncaya kadar yiyin!

    Bu harmanın gelir sonu,
    Kapıştırın giderayak!
    Yarın bakarsınız söner
    bugün çıtırdayan ocak!
    bugün mideler güçlü,
    bugün çorbalar sıcak,
    atıştırın, tıkıştırın
    kapış kapış, çanak çanak...
    Yiyin efendiler yiyin,
    bu yiyecek dolu sofra sizin,
    doyunca, tıksırınca,
    Çatlayıncaya kadar yiyin!
    5 ...
  19. 7.
  20. 6.
  21. "... Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne
    güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
    Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz
    kafalılar! Ey sadrazam!

    Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda, sandviç
    yiyoruz, dünyadan konuşuyoruz
    Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey nasıl
    bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabilir o kirli adamlar
    Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü, temiz
    bir gömlek giyiyorum
    Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yağma
    Ama yorgunum şimdi, çok sigara içiyorum, sırtımda kirli
    bir pardesü
    Kalorifer dumanları çıkıyor göğe, cebimde Vietnamca şiir
    kitapları... "

    şeklinde süren bir ataol behramoğlu şiirinde * geçen güzel tamlamadır.
    1 ...
  22. 5.
  23. Tevfik Fikret'in her daim günceli yakaladığının göstergesi olan şiiridir. istek sofralarında ağızlarını şapırdatanlara armağanımız olsun.
    0 ...
  24. 4.
  25. güzel bir hiciv örneği olan şiir.
    0 ...
  26. 3.
  27. potlaç ve armağan ekonomisi ile ilgili bir gelenek.
    1 ...
  28. 2.
  29. cem karaca nın bu şiiri oldukça kızgın ve sert bir şekilde seslendirmişliği vardır. onun sesine yakışmıştır... şarkının adı Yagma Sofrası ya da yiyin efendiler gibi farklı şekilde geçebiliyor.
    1 ...
  30. 1.
  31. tevfik fikret in önemli şiirlerinden.

    Han-ı Yağma



    Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
    Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
    Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
    Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

    Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
    Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

    Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
    Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
    Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
    Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

    Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
    Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

    Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
    Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
    Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
    Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

    Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
    Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

    Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
    Gurur-ı ihtiıamı var, sürur-ı intikaamı var.
    Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
    Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

    Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
    Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

    Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
    Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
    Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
    Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

    Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
    Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

    Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
    Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
    Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
    Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

    Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
    Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
    13 ...
© 2025 uludağ sözlük