hançerin sapı

    1.
  1. bildiğim kadarıyla tam hali aşağıdaki gibi olan; metin altıok şiiri;

    " haksızlık etme
    diyorum kendime;
    onurlandırıldın da,
    kınandın da sen.
    kendini kül dolu
    bir küpe gömdün.
    tersyüz ettin
    sevgini eskidikçe.

    güzel günler yaşadın.
    çiçeklerin oldu,
    bir evin örneğin;
    güneş gören,
    dağlara dönük balkonu.
    işte bu yüzden
    ağlarım ben
    kestaneler çatlarken.

    sabahın buğusu
    gözlerimi yaşartıyor,
    boynuma dolanıyor
    akşam zinciri.
    dağlardır beni avutan.
    söyleyin bana
    gözünüzü kırpmadan;
    sizce dönek midir zaman?

    eşkıyalar dağları
    anlayamazlar.
    çünkü suçtur onları
    dağlara çıkartan.
    darasıdır suç oysa
    yaşadığımız dünyanın.
    dağlar sizi
    pekmez ile kararım.

    'öyle yaralıyım ki;
    ölmem ben artık.'
    ölmem ya kanarım,
    kanarım seve seve.
    haksızlık etmem
    suya ekmeğe
    hiç bir anahtar
    dönmese de kilidimde.

    bekliyorum kaç zamandır;
    uykusuzum,sabırsızım.
    başımı acıtıyor
    geceleri yastığım.
    dilim kurumuş
    bir su yatağı,
    katı sözcüklerle
    dolu tozlu ağzım.

    bakıyorum eski
    fotoğraflara.
    hafız burhan dinliyorum
    taş plaklardan.
    bir pencere çarpıyor
    viran yüreğimde,
    sıvalar dökülüyor
    pervazından.

    dörtnal giden
    ürkek bir attan
    düşüyorum de sanki,
    takılı kalıyor
    ayağım üzengiye.
    sürükleniyorum
    sırtüstü
    çalılar,dikenler içinde.

    mevsim kışa dönüyor,
    hızar sesleri geliyor
    dörtbir yandan.
    odun taşıyor
    yorgun kamyonlar.
    kuşlar da gitti.
    çiçekler gelecek bahara
    tohum saçıyor.

    ey benim umudumu
    bölük bölük
    eden hızarlar,
    bu yıl da
    kalıcıyım burda
    verilmiş sözüm var.
    bensiz yapamaz
    lapa olur pirinç kar.

    elimden tutmuş
    sevecen gençliğim,
    buzdan bir yolda
    düşe kalka
    yürümeyi öğretiyor
    yeniden bana.
    geçmiş deyince
    sen geliyorsun aklıma.

    sahi sen yaşadın mı;
    var mıydın acaba?
    yaşadık mı seninle
    aynı zaman parçasında?
    ama ellerin aklımda.
    iri gözlerin,
    sıcaklığın geceler boyu
    ve aklığın aklımda.

    senin ağzın tarçın kokardı,
    benimki karanfil.
    birbirine karışırdı
    soluklarımız.
    tek başınayız şimdi ikimiz.
    bende karanfil,
    sende tarçın kokusu
    yapayalnız,kimsesiz.

    ben seni yalansız
    bahar gibi sevdim.
    sevgi adınaydı
    milis beraberliğimiz.
    sabahtan akşama
    günü tarar örerdik
    ve kedileri
    ikimizde çok severdik.

    ikimiz de yıldız düşkünü;
    bakmaya doyamazdık
    gökyüzüne.
    koynunda terli ferman
    bir atlı geçerdi
    samanyolundan,
    kimsenin göremediği
    kibrit çakımı bir an.

    hiç unutmam;
    adına sikke bastırırdı
    aşk o zaman.
    yani ay doğardı
    tepelerin ardından.
    güzel günlerimiz oldu,
    gecelerimiz
    ipek ve kılabtan.

    omuzunda uzun saplı
    eğri tırpan
    ot biçmeye gidiyor
    avurtları çökük
    bir gölge adam.
    karalar giyinmiş,
    ölüm simgesi gibi
    geçiyor sokaktan.

    kulaklarım uğulduyor,
    yapılar eğiliyor,
    çinko damlar
    daraltıyor gökyüzünü
    alaca bir bulut
    geliyor üstüme
    yuvarlana yuvarlana
    kurşundan bir köpekle.

    haksızlık etme
    diyorum kendime.
    kılavuzun oldu rüzgar,
    su gibi dostun.
    eğer dumanlıysa
    kavruk dağlar;
    bil ki gülün ahı,
    hançerin sapı var.

    ey benim umudumu
    bölük bölük
    eden hızarlar,
    oluklu hançer,
    güle narh koyanlar;
    şahmaranın başı için
    payınıza düşen ne?
    bir gün sorarlar."
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük