Benim adım Hamsi. Hani geçenlerde büyütmediğin, yarım bıraktığın hamsi.
Beni bilirsin. Hayatı dolu dolu yaşamak isteyen, enerjik bir balığımdır. Hızlı geçen zamana çok şey sığdırmaya çalışırım. Aileme bağlılığımla ünlüyümdür. Bir günümü onlardan ayrı geçirmek istemem. Bizde bir efsane vardır. Bana büyük büyük babam anlatmıştı. Ona da büyük büyük babası anlatmış.
Çok uzun seneler önce, denizler kir tutmaz, güneş havayı kirletmez iken, su dünyasının incileri bizlermişiz. Bütün balıklar kendilerini görebilmek için bizim yüzeyimizdeki yansımalarına bakarlarmış. Geceleri bir yandan karaya yakın yerlerde yüzerken, sırtımızdan yansıyan ay ışığıyla parıldarmışız.
işte bu kadim güzelliğimiz, parlaklığımızmış koca koca teknelerin aklını başından alan… Daha büyümeden, bizi avlamışlar ve şimdi soyumuz tükenmeye başlamış, annem öyle dedi.
Lütfen henüz yavruyken bizi avlamalarına izin verme. Görmüyor musun geleceğimiz tehlikede? Duyduğuma göre, 21 Haziran'da benim ve diğer türden balık kardeşlerimin avlanma boyumuz hakkında karar alacaklarmış. Hala vakit var. Bizden vazgeçmeyeceğini biliyoruz.
Aslında bir süre önce bazılarınızla anlaşmaya vardık. Ne yapalım ne edelim diye düşünürken, birçok türden balık arkadaşlarımızla birlikte Greenpeace'e gittik ve konuştuktan sonra bizim hayatımızı kurtaracak, 'Seninki kaç cm' adında bir kampanya başlattılar. Sen de bizim için imza atmışsın, haberini aldık. Sana minnettarız. Ama yetmez. Beni büyütmeden yarım bırakmışsın. Şimdi beni büyütmeye devam et.
karadeniz li biri olarak hiç ama hiç sevmediğim bir balık türü. hani derler ya hamsi için karadenizlilerin vazgeçilmezidir diye, külliyen yalan. kendimden biliyorum. *
yediğim tek ve en güzel balık türü. manken hamsi olmayacak ama böyle minik minik, lezzet fışkıracak etinden. damağımda yitip gitmeyecek hemen, yarım saat tadı silinmeyecek. işte böyle acaip bir şekilde de anlatılabiliyor bir balık.
ah hamsi tava yanına misir ekmeği, ah.
memleketimin insanının şu sıralar kırmızı etin pahalı oluşu + kırmızı etin yenmeyecek hale gelmesi + hamsinin ucuz olması sebebiyle rağbet gösterdiği, deniz ürünü.
kırmızı ete bir ara ayrıca değineceğim. balıklar olmasaydı kesin vejeteryan olur çıkardım. yazıklar olsun!
Boyut olarak küçük bir canlı olmasından olsa gerek ev arkadaşım ve sevgilisi* 'yetmez yetmez' diye bir kabileye yetecek kadar alıp geldiği,penceresi apartman boşluğuna bakam g*t kadar mutfakta pişirdiği,kokusunun evden 1 hafta kadar çıkmadığı balıktır.karadenizli insanı da hamsiden tiksindirir böyleleri.
hayırlısıyla bugün yılın ilk siftahını yapacağım sevimli hayvan. hamsi pahalı olduğu zamanlarda "et yerim daha iyi." diyenlere verilecek cevap; "hamsinin yerini hiçbir şey tutmaz."
not: lokantalarda pişirilen hamsi evde yapılanı tutmuyor.
1 hafta önce hamsi tadı yoktu dahası yağsızdı. akşam yediğim hamside tat yeni yeni oluşmaya başlamış yani bir hafta içinde 2010-2011 hamsi sezonunun tadı yerine oturur.