küçük olduğu için uğraştıran balıktır. herkesin damak zevki elbette ki farklıdır fakat en lezzetli balık falan değildir bana göre. on yüz bin milyon tane yenebilir balık türü var arkadaş, hamsiye saygımız sonsuz da diğerlerine de haksızlık etmemek lazım.
lezzet/fiyat oranı en yüksek olan balıklardan biri, belki de birincisidir.
Fırında olanı buğulaması da güzel olur ama en makbulü tavada kızartmasıdır. Öyle alelade kızartma da değil efendim. Üşenmeyeceksiniz, tek tek kılçıklarını çıkaracaksınız. Daha sonra kılçığı çıkmış iki adet hamsiyi altlı üstlü köfte şeklinde kapatacaksınız. Arzu edenler arasına çok az bir miktar salça da sürebilirler. Biber salçası olması tavsiye olunur. Sonra bu köfte şeklindeki hamsileri mısır ununa bulayıp, yağı iyice kızmış bir tavada kızartacaksınız. Orgazm sizi bekliyor, afiyet olsun efendim.
Not: Bu aralar balıkçılarda kilosu 2 liraya kadar düşmüş, kırmızı ete hasret dar gelirlinin de bir numaralı protein kaynağı olmuştur kendileri.
mısır unuyla birlikte kızartıldığında insanın allah'a inancını güçlendiren balık... o kadar küçük ve o kadar çirkin görünümlü birşeyden böyle bir lezzet nasıl çıkar yaa? ayrıca mısır kadar denizle alakasız birşeyle bir deniz ürünü bu kadar mı uyum sağlar? yüce rabbim yaratmış işte *
trabzonlular için bir balık çeşidi değildir. hamsi ve balık iki ayrı şeydir. zamanında tezgahtara hamsiyi göstererek balığını kilosu ne kadar diye sorduğumda "onlar balık değil hamsi, balıklar bu taraftakiler" cevabını almışlığım varır.
kendisini diğer balıklardan ayıran en büyük özelliği kızartıldığında kılçıkla falan uğraşmadan direkt çerez gibi yenebilmesidir. bu özelliği o lezzetli tadıyla birleştiğinde karadenizlinin vazgeçilmez lezzetlerinden olmaktadır.
1 hafta önce hamsi tadı yoktu dahası yağsızdı. akşam yediğim hamside tat yeni yeni oluşmaya başlamış yani bir hafta içinde 2010-2011 hamsi sezonunun tadı yerine oturur.
hayırlısıyla bugün yılın ilk siftahını yapacağım sevimli hayvan. hamsi pahalı olduğu zamanlarda "et yerim daha iyi." diyenlere verilecek cevap; "hamsinin yerini hiçbir şey tutmaz."
not: lokantalarda pişirilen hamsi evde yapılanı tutmuyor.
Boyut olarak küçük bir canlı olmasından olsa gerek ev arkadaşım ve sevgilisi* 'yetmez yetmez' diye bir kabileye yetecek kadar alıp geldiği,penceresi apartman boşluğuna bakam g*t kadar mutfakta pişirdiği,kokusunun evden 1 hafta kadar çıkmadığı balıktır.karadenizli insanı da hamsiden tiksindirir böyleleri.
memleketimin insanının şu sıralar kırmızı etin pahalı oluşu + kırmızı etin yenmeyecek hale gelmesi + hamsinin ucuz olması sebebiyle rağbet gösterdiği, deniz ürünü.
kırmızı ete bir ara ayrıca değineceğim. balıklar olmasaydı kesin vejeteryan olur çıkardım. yazıklar olsun!