tarihde bilinen en eski kanunlar olduğu söylenir,babil krali hammurabi nin koyduğu kuralar olmasıyla birlikte en büyük özelligi çok sert içerigi olmasıdır.
kazayla bile adam öldüren ölüm cezasına çarptırılır, göz oyanın gözü oyulur, kafa kıranın kafası kırılır.
(bkz: kisasa kisas)
"Eğer bir mimar, bir adama ev yapıp, yapıtını sağlam yapmazsa ve yaptığı ev çöküp, evin sahibinin ölümüne sebep olursa, o mimar öldürülecektir. (Hammurabi Kanunları – 3)"
insanların canı burnunda.. bizde veli göçer hariç hapis cezası alan bile yok.
ırmağı bir nevi hakim olarak kullanmışlardır. bazı durumlarda suçlu ırmağa atılır eğer batarsa suçludur ve zaten cezası ölüm olmuştur. malları bundan şikayetçi olan kişiye verilir. ama eğer batmaz da yüzerse ve ırmaktan çıkmayı başarırsa bunu suçlayan kişi öldürülür ve eşyaları haksız yere suçladığı adama verilir. burdaki ırmak büyük ihtimalle fırat nehridir.
ayrıca önsöz, kanunlar ve sonsöz olmak üzere 3 bölümden oluşmaktadır.
nuh tufanı hikayesi, tevrat ve incilden, 4000 yıl öncedir. hammurabi kanunları, tevrat kanunlarına kaynaklık etmişdir. tevrat hammurabiden 7 asır sonra yazıldıgına göre, ve musa tevratı tanrıdan aldıkları ile aktardığına göre, tanrı tevratı hamurabiden aşırmıştır.
tecavüz kanunu.
"kapalı bir alanda, kadının elbisesi önden yırtılı olursa kadın suçlu. arkadan yırtılmış ise erkek suçludur" cezası ise idamdır.
hatta ne tevafuktur ki, mısır kraliçesi hz. yusuf ile minasebeti olduğu iddiasında bulunmuş, ancak bu gibi yasalar göz önünde bulundurulup kadın suçlu bulunmuş. ve hz. yusuf haklı çıkmıştır.
asırlar önce bu kanun çıkmıştır. ancak tc devleti hala cem garipoğlu gibi adamları asamamaktadır.
sebebi, idamın yasak oluşu. demoktarik bir yönetiminin olması.