hamlet

    96.
  1. "iki işten birini seçemez olunca, ikisini de yüzüstü bırakanlar gibiyim.
    hemen yapmalıyız ne yapmak istiyorsak. çünkü isteklerimiz değişebilir; düşer, duraklar eller, diller, rastlantılar önünde. araya zaman girdi mi can attığımız şey bir ah çekmeye, sıkıntılı bir iç boşaltmaya döner."
    12 ...
  2. 98.
  3. ''çığırından çıkmış bir zaman bu;
    ey kör talihim benim!
    bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek!!!''
    11 ...
  4. 108.
  5. Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
    Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
    Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
    Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
    Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
    O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
    Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
    Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
    Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
    Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
    Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
    Değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen' e,
    Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
    Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

    Can yücel çevirisi olan bu güzel sonenin de sahibi, ölümsüz shakespeare eseridir.
    9 ...
  6. 104.
  7. Oldum olası Ophelia'ya aşıktı. Yiğit Hamlet.
    8 ...
  8. 10.
  9. yazılmasının üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, diğer bütün shakespeare eserleri gibi, hala güncelliğini koruyan bir oyundur. okuması ve anlaması zor olmasına rağmen edebiyattan hoşlananlar için çalışması keyif vericidir. tekrar tekrar okunası bir repliği de hemen aşağıdadır;

    "Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
    Düşüncemizin katlanması mı güzel,
    Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
    Yoksa diretip bela denizlerine kaşı
    Dur, yeter! demesi mi?
    Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız
    Bitebilir bütün acıları yüreğin,
    Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
    Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
    Çünkü o ölüm uykularında,
    Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
    Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
    Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
    Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
    Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
    Sevgisinin kepaze edilmesine,
    Kanunların bu kadar yavaş
    Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine,
    Kötülere kul olmasına iyi insanın
    Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
    Kim ister bütün bunlara katlanmak
    Ağır bir hayatın altından inleyip terlemek,
    Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
    O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
    Ürkütmese yüreğini?
    Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
    Çektiklerine razı etmese insanı?
    Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
    Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
    Yürekten gelenin doğal rengini.
    Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
    Yollarını değiştirip bu yüzden,
    Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar."
    7 ...
  10. 15.
  11. --spoiler--
    Nasıl ayırdederim bir bakışta
    Seveni sevmeyenden?
    Külahından, tozlu çarıklarından,
    Elindeki değnekten.
    Öldü, güzel sultanım çoktan öldü.
    Öldü, gömüldü bile.
    Başında yemyeşil otlar büyüdü,
    Taşı dikildi bile.
    Ne olur dinleyin!
    Ak kefenler giyindi kardan beyaz,
    Sarıldı çiçeklere.
    Arar arar sevdiğini bulamaz,
    Ağlayanlar içinde.
    Fırıncının kızı baykuş olmuş diyorlar. Allah korusun. insan ne olduğunu bilir, ama ne olacağını bilemez. Tanrı bereketini eksik etmesin sofranızdan. Kendiniz hiçbir söz söylemeyin sakın bunun üstüne, ama ne demek olduğunu soran olursa şöyle dersiniz:
    Yarın bayram, Saint Valentine bayramı,
    Erken uyanır herkes.
    Ben bir kızım, gelirim pencerene,
    Eşim ol derim sana.
    Delikanlı kalktı, hemen giyindi,
    Açtı kıza kapısını.
    Kız girdi içeri, kız girdi ama,
    Kız çıkmadı dışarı.
    Ayıp, ne ayıp şey bu!
    Fırsat bulan her genç yapıyor bunu
    Yüzü kızarmaksızın.
    Kız dedi: Bu işi yapmazdan önce
    Evleniriz demiştin?
    Delikanlı şöyle karşılık verdi:
    Evlenirdim sabah sabah gelip de
    Koynuma girmeseydin.
    Elbet bir gün düzelir her şey. insan sabırlı olmalı; evet ama ağlamamak elimde değil düşündükçe soğuk topraklara gömüldüğünü. Geceniz hayrolsun, bayanlar, iyi geceler, güzel bayanlar, iyi geceler, iyi geceler!
    --spoiler--

    *
    5 ...
  12. 14.
  13. --spoiler--
    Ey göklerde yaşayanlar! Ey dünya! Daha ne olsun?
    Cehennem önüme mi gelsin? Ne yüz karası şey bu?
    Tut kendini yüreğim, tut kendini!
    Ve siz, ey sinirlerim, gevşemeyin birden;
    Gerilin, destek olun bana!
    Beni unutma mı dedin? Hayır, zavallı ruh,
    Şu çılgın kafa durdukça çıkmayacaksın içinden,
    Seni unutmak ha? Aklımın kara tahtasından
    Silerim de bütün boş anıları,
    Bütün kitaplarda yazılan, çizilenleri,
    Gençliğimden, öğrenciliğimden kalanları.
    Yalnız senin buyruğun kalır.
    Beynimin defterinde, yapraklarında,
    Ivır zıvır bütün bildiklerimin üstünde.
    Evet, yemin Allahıma, o kalır yalnız.
    Ey çürümüş yürekli kadın!
    Yılan, yılan, yüze gülen zehirli yılan!
    Yaz aklım, yaz defterine, yaz şunu:
    Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan
    Zehirli bir yılan da olabilir.
    Danimarka'da olabilir hiç değilse, inan buna.
    Ya! Demek böyle, amca, sen buymuşsun demek!
    Öyleyse benim parolam da şu bundan böyle:
    Tanrı seninle olsun, unutma beni!
    Yemin ettim, unutmam.
    --spoiler--
    4 ...
  14. 27.
  15. --spoiler--

    Ah bu katı, kaskatı beden bir dağılsa, eriyip gitse bir çiy tanesinde sabahın
    Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa kendi kendini öldürmesini insanın
    Tanrım, Ulu Tanrım ne tatsız, ne bahtsız, ne boş geliyor bu dünya bana.
    Ah ne iğrenç, ne iğrenç! Bakımsız bir bahçe ki azgın bitkileri tohuma kaçmış
    Pis, kaba ne varsa tabiatta içini sarmış.

    --spoiler--

    ...
    4 ...
  16. 3.
  17. 90.
  18. “olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
    düşüncemizin katlanması mı güzel
    zalim kaderin yumruklarına, oklarına
    yoksa diretip bela denizlerine karşı
    dur, yeter demesi mi?
    ölmek, uyumak sadece!
    düşünün ki uyumakla yalnız
    bitebilir bütün acıları yüreğin,
    çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
    uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
    çünkü, o ölüm uykularında
    sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından
    ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
    bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan.
    yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
    zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
    sevgisinin kepaze edilmesine
    kanunların bu kadar yavaş
    yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
    kötülere kul olmasına iyi insanın
    bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
    kim ister bütün bunlara katlanmak
    ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
    ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
    o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
    ürkütmese yüreğini?
    bilmediğimiz belalara atılmaktansa
    çektiklerine razı etmese insanları?
    bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
    düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
    yürekten gelenin doğal rengini.
    ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
    yollarını değiştirip bu yüzden
    bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

    w. shakespeare / hamlet”
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük