Mesela mide bulantısı olmasa, yedikçe yer, ilk üç ayda 10 kilo falan alırdı kadınlar bence.
Ama mide bulantısından yiyemiyorsunuz.
2. Ay korku filmi gibiydi. iki yudum su içsem onu bile kusuyordum. Artık kusmaktan karın kaslarım öyle ağrıyordu ki dik yürüyemiyor, sırt üstü uzanamıyordum. iki ısırık galete bile kalmıyordu midemde.
Serumlarla beslendim bir süre.
Şu hayatta en keyif aldığım şey çaymış.
Artık içemiyorum. Değerini anladım.
Ancak eğer bünye çaydan soğutmasaydı beni, dayanamaz yine 10 kupa falan içerdim günde.
Vücudunuzun her yerinden ayrı ayrı hormon salgılanan bir süreç. Mesela sindirim bile zorlaşıyor bogazinizdan gürül gürül progesteron geçiyor düşünün.
Sürekli iç çamaşırı değiştirmek durumunda kalıyorsunuz bir de akıntı oluyor yine hormonlardan dolayı elbette.
Hamile bir kadının değişim sürecini gören bir canlı ateist olamaz bence. Mümkün değil! Siz hamile olduğunuzu bilmeseniz bile Beyin bebeğe besin göndermeye başlıyor otomatik olarak. Çok çok baska bir şey. Allah ' ın kadına bahşettiği en onur verici özellik.
Hamileliğin sadece ilk ayları değil, ilk günleri hatta ilk dakikaları dahi çok önemlidir, çünkü sperm ve yumurtanın birleşmesi ile meydana gelen nutfe(meni)nin hücreleri ilk saniyeden itibaren, bebeğin sağlığı, davranış özellikleri ve karakterinin oluşumu için bilgi toplamaya başlar. Bu hücreler anne, baba ve çevredekilerin tüm hareketlerini, konuşmalarını, televizyon seslerini kendi hafızasına titizlikle kaydeder. Daha sonra, bu kayıtlar bebeğin beyni oluşunca, beynine aktarılır.
Hamileliğin 16. Haftası bitince, olgunlaşan bebeği eğitme zamanı gelir. Bebekle konuşarak güzel şeyler anlatmak, Kuran-ı Kerim okumak iyidir. Bebek bu süreç içinde duyduğu şeyleri dünyaya geldikten sonra kolay öğrenir yani kolay hatırlar.
Doğumun kolay olması için hamilelik boyunca Meryem suresi, doğumdan önce ve doğum sürecinde de inşikak süresi okunmalıdır. Anne karnındaki bebeğe, kardeşlerinin anne babanın onu nasıl beklediklerini, onu nasıl sevdiklerini ve dünyanın ne kadar güzel olduğu anlatılmalıdır ki bebek dünyaya gelmekten korkmasın.
hamilelikteki düşüklerin en büyük sebebi rahmin sağlıksız bulduğu cenini vücuttan atmasıdır. Evrim o kadar iyi ilerlemiş ki bozukluklar bulunan cenini belirleyip vücuttan dışarı atıyor.
Doğal, sonucu muhtemel dünyanın en güzel hissi fakat bir o kadar korkunç durum. düşünsene içinde bir yaratık büyüyor, karnın uzaylı kafası gibi şişmiş, içindeki bebeğin karnında ölme ihtimali var, ve onu doğuracaksın, yok su gelecek yok kanlı kanlı bir doğum olacak falan. Sanırım başım dönüyor.
Özellikle 30. Haftadan sonra acayip rüyalar gördüren ve uyutmayandır. Bir gece sürekli kaçıyorum ve neden olduğu belli değil, bir gece Kocam bana seni aldattım diyor... Bu böyle uzar gider. Vücut uykusuz günlere kendini böyle hazırlıyor işte.
5. Aya girecek olmama rağmen hala çocuk gibi uykum geliyor her yerde, her saatte. Uyumuyorum tabi ama niyeyse hep halsizim. Demir eksikliğinden sanırım.
Oğluşum iyi beslersin diye her gün ceviz, badem yiyorum. C vitaminli meyveler yiyorum. Protein ağırlıklı besleniyorum . Sürekli mide yanmasını engelleyemiyorum. Hamilelikte oluyormuş. Daha şimdiden zorlanıyor gibiyim sanki.
Annelerinizin kıymetini bilim. Bir de bu hamilelikte yükselen hormonlar yüzünden midir nedir akıl hastası rüyaları görmeye başlıyorsunuz.
Eskiden yanında top patlasa uyanmaz şeklinde anlatılan ben şu an en ufak tıkırtıda uyanıyorum. Vücuduma yeni bir program bir güncelleme falan yüklendi adeta.
Ailelerin öğrendiklerinde sevinçleri tavan yapan doğa harikası olay.
Düşünsene iki hücreden bir birey öeydana geliyor ve iki insan bu bireyin hayat bulmasına vesile oluyor.
ilk öğrenildiğinde hem anne adayı hem baba adayı için tarifi imkansız bir duygu. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde bu tarifsiz duygu zaman geçtikçe daha da güzel duygulara evriliyor.
Belki de hayatınızın dönüm noktalarından olan bu dönemi bilgi ve birikimlerinizle daha mutlu bir şekilde geçirip bebeğinizi kucağınıza alabilirsiniz. Bu yönde ticari kaygılardan uzak tamamen anne baba adaylarını bilgilendirme temeline dayanan site işinizi görecek gibi duruyor. http://www.hamilelikbelirtileri.co
Bu yine neyse de. Ben kisa ve zafzayif kadinlarin nasil cocuk dogurduklarina inanamiyorum. O cocuklari kucucuk karinlarina nasil sigdiriyolar sonra afedersin karninda 3 kiloluk bir canli varken nasil siciyorlar otursan çocuk ezilir çömelsen çocuk ezilir.
Bu sekizinci çocuğum olacak.
Davul gibi şişti heryerim.
Canım karpuz istiyorum.
Kocam kahveden gelmedi.
Ama mutluyuz.
Zaten yedi çocuğumun hafif mental reterdasyonu olduğu için aylık gelirimiz 5 bin tl.*
Kocam pişpirikten dönsün doğurmaya gidicem.
