hamburg limanında ölüm

entry1 galeri0
    1.
  1. hamburg limanında ölüm

    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    geçmişi geri getirmenin hayvanat bahçesinde
    küçük çocukların kaybettiği kelimelerle yazıyorum

    hala aklındaysam, delir!
    ve beni kurtar

    bir kadından
    başka bir kadına giderken
    yalan söylemeyen adamların bıraktığı
    o izi bırakmayacağım sana

    benim tutkum
    en fazla beni tutar, beni öldürür
    ya da hamburg limanında bir portekizli bıçaklar
    aramızdaki her şeyi öldürür

    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    karşılıklı birbirlerinin yüzüne bakarak
    ölümsüzlük bilincine ulaşan iki aynanın
    kaçınılmaz sonuydu hüznümüz

    avucumun içinde
    avucunu dinlemeye gelen bir berberin sıkıntısı var
    o otel defterindeki gece gürültüsü
    sürekli adımızı çağırıyor
    biliyorum
    şimdi bomboş dünya
    bu kış, kışla yıkılmazdır
    ve ölüm
    ancak ölümle ölçülür
    her şeye rağmen unutmuyorum
    tırnaklarını kesebilen her hayvanın
    kendine insan dediği şu hayatta
    bir gün bir kitap olması için
    yarınlara yalvardığım bir filmdin sen
    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    geride kalan suyun ağladığını göreceksin
    kırmızı yaprakları vardı gözyaşının
    ve kötü tütünler ve kimsesizlik ve ben
    karanlıktan çıkartıyoruz gölgeni
    gölgen,
    zamanı kullanmayan bakışlarımı görüyor

    şimdi sana kırmızı şarabı hatırlatan
    makedon şarkıları gibi
    söz ver bana
    bir cinayetten bir şairin görünüşüyle
    bir şairden bir cinayetin görünüşü neredeyse aynı
    sonra hiç kağıtsız intihar akşamlarında
    kara kalemlere tutunup kara kara ağlarım
    diri diri unutup gidersin beni
    ödeşiriz, söz ver

    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    biliyorsun
    aşka dair ölüm geçirmez bir cevap getirdiğin için
    kalbimi kalbinde bir samuray kılıcı gibi taşıdım
    ama bilmez bunu
    onların damarlarında ingiliz birlikleri dolaşan ibne
    barları
    başbakanı ve tanrısı

    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    her çocuğun hayatı boyunca dinlediği bütün masalların
    şehre çarparak yırtıldığı bir an vardı
    dönünceye kadar bekle beni
    çünkü aşk,
    bu şiiri doğururken ölebilir
    birilerini öldürebilir
    dönünceye kadar
    gözlerimdeki mülksüzlük açık tutacak kapılarını
    mezar taşı olmayan rahminin yerini değiştirme
    bekle beni
    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    üzülme
    hep çölle konuşmak isterdin
    konuştun, hiçbir hayat aynanın değildir
    konuştun, hayranlıkla okunan yaralar hep açık kalır
    konuştun, bu aşk, bu şehrin ölümünü ölmeyen

    sana bu mektubu kan ışığında yazıyorum
    benim tutkum hiçbir yüzyılın
    en fazla tutar, beni öldürür
    yada hamburg limanında bir portekizli bıçaklar
    aramızdaki her şeyi öldürür.

    jan eender can.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük