ah ne diyeyim allah rahmet eylesin mi desem? yoksa seni bu şekilde ölüme itenlerin allah belasını versin öğretmenim mi desem? ne desen bilemedim.
ağladım,lanet okudum bu ücretli öğretmenlik olayını öğretmenlerimize dayatanlara. allahlarından bulsunlar.
türkiye de yaşayan, onunla aynı dramı yaşayan binlerce öğretmenden biri. izlediğimde gözyaşlarıma engel olamadım. ama ağlayıp sızlamakla olmuyor bu işler. başka öğretmenler kaybetmek istemiyoruz. meydanlarda boy, pos, soy, sop kavgası yapanlar, dönünde yönettiğiniz ülkenin öğretmenlerine bir bakın.
ailesini geçindirmek için çalışırken hayatını kaybeden ve yurdum insanları tarafından siyaset aracı olarak kullanılan kişidir. birilerinin eleştirilmesi, olaylara çözüm bulunması için mutlaka birileri kendini feda mı etmeli. olan olmuş, şimdi konuşmak çok kolay. ama kimseye bir yararı var mı? hayır.
aslında umrunda bile olmaması rağmen her acıklı olayı tayyibe çakmak için kullanan çakal zihniyetin ölümünü malzeme olarak kullandığı rahmetli öğretmen.
öğretmenlerin durumu hiç olmadığı kadar iyidir şu anda , maaşlar tam olarak yeterli olmasa da kabul edilebilir düzeydedir.
ücretli öğretmenler geçici öğretmenlerdir , eçici zaman dilimlerinde görev yapan ve bu işi de gönüllülük esasına uygun yapan kişilerdir. aynen milli eğitim bakanının dediği gibi zorla öğretmenlik yapmamaktadırlar. devlet her üniversite mezununa iş verip , iyi de maaş vermekle yükümlü değildir. kendi iktidarları dönemlerinde oy için yüzbinlercde yandaşını işe sokan , insanları 33 yaşında emekli eden zihniyet elbette bu ilkeleri anlayamaz , o yüzden de halk onlara bu ülkeyi yönetme yetkisi vermemekte israr etmektedir.
"durmak yok yola devam dedik,sen tuttun öldün oldu mu şimdi bu,hadi kalk bakalım,hem orası yan gelip yatma yeri mi" kıvamında sıradan bir habere konu olan öğretmen.
ezberlemeye mahkum edildiği gibi unutmaya da mahkum olduğu bilgilerle dolu kitapların hamallığını yıllarca yapmış ve taşıdığı çantaların ağırlığını hala sırtında hisseden emektar bir öğrenci olarak beni nasıl öldüremediler ona şaşıyorum. ülkemin ölüm sisteminin içinde yaşam mücadelesi verirken ölmemek guines rekorlarına kapak olması gereken bir rekorken, ölmek de utanmazları utandırmak adına eşsiz bir fırsat olarak düşünülse de adamlar ve adamlaşmış kadınlar işi o boyutlara taşıdılar ki utanmak yerine işi pişkinliğe vurmayı tercih ediyorlar.
bu sistemin bize öğrettiği tek gerçekle yaşamaya mahkumuz;
hepimiz bir gün öleceğiz. belediye çukurlarında, banka kuyruklarında, öğretmeni olduğun okulun hamallığında, devlet eliyle verilmiş silahların serseri kurşunlarında, afet tedbiri alınmamış otobanlarda, devlet dairelerinde, ev ve işyerlerinde.
ihmal edilmiş yaşam sağalarımızda ölmenin binbir türlü yolu varken, bize düşen tek şey kalıyor; ölümlerden ölüm beğenmek ve acısız olsun diye dua etmek.
Beyninde taşıdığı kitapları, elleri ile taşımaya yüreği yetmemiştir. Bu ülkenin ayıbıdır, 40tl lik hayatlar sınıfındadır. Artık öğretmenlerimiz başımızın tacı değil, hayatımızın acısı olarak yer almaktadır.
Okurlar senelerce birilerini okutabilmek için, sözleşmeli çalışırlar, limon satarlar, kitap taşırlar, 40 yaşına gelince ölürler.
yıllarına okumaya adamış ve karşılığını bu cehennem sıcağında hamallık yaparken vefat ederek almış öğretmendir, allah yakınlarına sabır, bu duruma göz yuman, vesile olanlara da akıl fikir ve vicdan versin.
devletin ne işe yaradığını tekrar düşündürten üzücü hadise.
bir başka üzücü olansa bu ülkenin bakanı olan nimet çubukçu'nun sözleri. resmen terbiyesizlik, aklım almıyor. yarı aç gezen insanların iş seçme lüksü var sanki bu ülkede!
velhasıl sosyal devletin gereklerini yerine getiremeyenler faturayı kendilerine çıkartmaktansa her seferinde çalışanlara kesiyor. önce üzülüp ağlıyor sonra susuyoruz.
ölen tersane ve maden işçileri gibi bu öğretmen de unutulacaktır.
öğretmenim yattığın yer nur olsun.
böyle sistem de böyle bakanlar da yerin dibine batsın.
kahreden olaydir... milletvekilleri neden yuksek maas alir , duz mantik ulkeyi yonetirken kafalari rahat olsun diye.tamam kabul. ogretmenler neden yuksek maas alamaz ya da atanmalari gerceklesmez? ulkeyi yoneten bu vekilciklerin onlari oraya getiren bu guzel insanlara ekonomik kulfet gozuyle bakmalarindan. kimse bana ekonomiden bahsetmesin. egitimli ve kulturlu bir ulke uzun zaman zarfinda her turlu bu acigi kapar. sirf bogazici mezunu diyede bir matematik ogretmeni herangi bir lisede ingilizce ogretmeni olarak kullanilmaz , herkez isini yapar. pardon atanip yapabilirse tabi ..
gündeme bile gelmeyecek öğretmendir en fazla bir gün ana haberlerin sonuna doğru şöyle bir okurlar haberi 30 saniyelik gösterirler o kadar. belki onu bile yapmazlar.
çünkü burası türkiye.
yunanistan'da bir polisin suçsuz bir insanı öldürmesi sonucu resmen bütün halk ayaklanmıştı.
aynı olay türkiye'de olunca kimse kılını kıpırdatmıyor.
yurdum saçmalıklarından sadece biridir, birileri bankaları boşaltır ülkenin ırzına geçer, yurdum öğretmeni de hamallık yaparken ölür. ne ala memleket aq.
yarın veya 2 gün sonra unutulacak öğretmendir. memleketimden insan manzarasıdır.
çünkü sistem bunu gerektiriyor 30 yıldır. hem de üzerine koyarak. o insan kimin umurunda olur ki, siz söyleyin?? dershaneler eğitim sisteminin ayıbıdır/#8131391
insanın içini burkan olaydır. senelerce öğretmenlik gibi şerefli bir iş yapan salih insanın, hala kadro alamayarak hamallığa mahkum edilmesi sonucu insan kahrolmaktadır. böyle bir sisteme istem dışı taraf olmanın ezikliğini çekmekteyimdir..
türkiye de yaşayamayıp ölmüştür. türkiye nin ne kadar yaşanılabilir olduğunu gözler önüne serer. yazıktır günahtır. keşke herkes o öğretmen kadar şerefli olabilse.
