diğer 9* kişinin duyarsızlığı ile alakalı bir şeydir sonunda sabrın sınırlarına göre ya katil olunur ya futbol bırakılır...
herkes tamamdır maç saati beklenmeye başlanmışken esrarengiz bir şekilde oyuncuların bilumum akrabası özelliklede annaneleri kalp krizinden ölmeye başlar ama nedendir bilinmez o gün sanki oyuncular sözleşip kurban bayramı misal annaneleri kurban ederler...
bu periyotta kaporayı büyük ihtimalde maçı ayarlayan yatırmıştır ama kaporadan ziyade ortada oyuncu yoktur alternatif aranmaya başlar ışık hızıyla fakat artık nasıl bir günse onlarında ertesigün sınavları,buluşulcak sevgilileri,yıllar önce ormanda kaybettikleri babalarıyla falan akşam yemekleri çıkar...
gergin bekleyiş sürerken telefon acı acı çalar ve sahanın sahibi acele etmelerini ister...
yarım saat geçer bir saat geçer maçın zamanı geçer telefon tekrar çalar ve saha artık başkasınındır...
sonra telefon bu sefer hahahaha kerizlere bak nasıl ortada kaldılar formalarla der gibi çalar arayan çok halısaha perver bir arkadaştır...
bu arkadaşın annesi biraz yıpratılır,suçsuz yere kurban olur ve telefon kapatılır...
bir dahada değil halısaha japon kale bile yapmamaya yemin edilir...
x: abi tamam işte 8kişiyiz.
y: yok olm ahmet gelmicek.
x: yapma yaa napcaz şimdi.
y: ne bilim aq berke yi arasak.
x: lan mal o zaten oynuyo.
y: hüseyin.
x: abi hüseyin sensin.
y: he lan siktiniz laan beynimi.yapmıyom lan maç felan.yapmiiooommmmm..
başıma çok geldiğinden dolayı yaşayanı anlayabileceğim durum.tam gazla maç saatini beklemektesinizdir,biri "abi işim çıktı" der ve gelmez.bu kişilerin sayısı aynı maçta 2-3 ü buldu mu organizatör dellenir,küfürleri saydırmaya başlar ama bi çaresi yoktur,paracıklar gitmiştir.kös kös evde oturursunuz,gazınızı pro evolution soccer dan çıkarırsınız.bu yüzden artık sadece oyuncuyum,bulaşmıyorum böyle işlere.
maça başlamadan zihnen mahvolunan durumdur.maçtan sonrada bedenen bitersiniz.o gece yatagınıza anlamsız bi şekilde girersiniz.doğacak güneşin bi anlamı yoktur.bir daha bu işe girişmemeye yemin edersiniz.
insanların ne mal olduklarını anlamanızla pekişecek olaydır.Elbetteki arkadaşlarınızı halısahaya gelirken zorluk çıkarıor,çıkarmıyor die ayırmak tek ölçü diil.Ama yıllardır dikkat ederim güvendigim,beraber bulunmaktan hep hoşlandıgım adamlar bu organizasyonlara gelir,zorluk çıkarmaz ve maçtan zevk almaya çalışır. Hakkında soru işaretleri bulundurduklarım ise maçtan önce havayı,aileyi,ulaşımı maç sırasında takım kadrolarını,zemini,ayakkabıları ve maç sonunda da vücuttaki agrıları,parayı ve tekrardan ulaşımı kendilerine dert ederler. (bkz: tecrübeyle sabittir)
bir başbakan edasıyla adamları toplamak ve parayı halısaha sahibine verirken duyulan gurur.maça çıkmadan önce dünya kupası finalıne çıkıyormuşcasına hazırlanma ve maç bitiminde yenilen yarım kilo baklavanın inanılmaz tadı.uzun lafın kısası sevgiler yumağı.
iğrenç bir durumdur. adam ayarlasan sahayı ayarlayamazsın, sahayı ayarlasan adamı ayarlayamazsın. ayarlanmaya calışılan 10 kişiden 6'sının mutlaka işi vardır. artık ayarlamaya çalışan da kafayı yer ve "bir daha maç ayarlayanın..."diye bir öz söyledikten sonra pes eder.
bundan daha kötü bir durum ise fazla adam çağırmaktır. bu durumda takımlardan biri fazla oynar ve diğerini ezer.
Öncelikle etrafınızda bir dünya insan "hadi be x yarına al şu maçıda stres atalım" diyerek seni sıkıştırırlar sende bir güzel sahayı alırsın...Dha sonra gerçek telaş başlar 6-7-8-9-10 derken 4 kişi eksik kalır dün sahayı al diyenlerin bugün birer işi çıkmıştır ona telefon buna telefon zor zahmet 4 kişiyide sen ayarlarsın ondan sonrada maçını yaparsın tabi ne kadar zevk alırsan ardından paraları toplamakta sana düşer kısaca herşey senin üstüne binmiştir halı sahada..
son 3 yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiğim eylemdir. bir çok sakat tarafı vardır ama benden başka bu işe hevesli adam olmadığı için ve futbol oynamak istediğim için zorunlu olarak halı saha maçı organize ediyorum. bazen ben enayimiyim ulan diyorum. biri para getirdirmez, diğeri naz yapar gelemicem diye, birinin eve gidecek parası yoktur motor ile onu eve götürmek zorunda kalırım, diğeri dolmuşa binmek istemez evinden alır maça götürürüm... falan filan. bir de bizim adamları ayarlarken biten kontörlerim var ki ona hiç girmiyorum.
futbolu,sosyalliği filan çok sever.maç almayı da kimseye bırakmak istemez.çünkü olaylar onun kontrolünde değilse kesin bir sürü problem çıkar.bazen iptal filan edilir maç.şimdi bu işin can sıkan taraflarına bir bakalım bakalım:
1-yeterli sayıyı sağlamak için bir sürü kişiye ulaşmak
2-sürekli bahaneler üreten insanları ikna edip onların g.tünü kaldırmak
3-eksikler olduğunda futbolla çok alakasız birini çağırmak
4- 3 numaradaki şahsiyet yüzünden diğer elemanlardan fırça yemek( çok biliyosanız siz toplayn amk dedirtirler)
5-maç sarmadığında tüm gözlerin üzerinde gezdiğini hissetmek
6-eksik parayı tamamlamak
7-farklı gsm operatörlerini,sabit hatları aramak suretiyle bir sürü kontör harcamak
8-hep takımları eşit bir biçimde ikiye bölmek zorunda kalmak
çok büyük sorumluluk gerektirir. adamları bulmak , onları maça ikna etmek , nazlarını* kırmak , maç saatinde sahada hazır edebilmek , maçtaki olaylara müdahele edip büyümesini engellemek , maç bitimi skor ne olursa olsun tebrikleşmeyi sağlamak , maçta bir iddaa varsa bunun gerçekleşmesini sağlamak , kaporayı ödemek , paraları toplamak bir de en zorudur kaleci ayarlamak.
